Maç Önİzlemesi: Milwaukee Bucks – Phoenix Suns (02.04.25)

Maç Önİzlemesi: Milwaukee Bucks – Phoenix Suns (02.04.25)

2 Nisan 2025 Kapalı Yazar: baskethaber basket

NBA Doğu Konferansı ekiplerinden Milwaukee Bucks Batı ekiplerinden Phoenix Suns‘ı konuk ediyor.

2 Nisan Çarşamba günü saat 02:30’da başlayacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

Milwaukee Bucks: Kriz Derinleşiyor mu?

Milwaukee Bucks, normal sezonun son düzlüğüne girilirken oldukça ciddi bir form düşüşü yaşıyor. Atlanta Hawks karşısında evlerinde aldıkları 145-124’lük farklı yenilgi, bu sürecin ne kadar tehlikeli boyutlara ulaştığını net şekilde ortaya koydu. Bu mağlubiyet, Bucks’ın üst üste dördüncü kaybı oldu ve takımın derecesi 40 galibiyet – 34 mağlubiyete geriledi. Yine de, doğrudan play-off’a kalmak için yeterli olan altıncı sıradaki yerlerini şimdilik koruyorlar. Ne var ki, bu pozisyon büyük ölçüde rakiplerinin formsuzluğu sayesinde elde tutulabiliyor.

Lillard’ın Yokluğu Büyük Bir Darbe
Damian Lillard’ın sakatlığı ve en az 19 Nisan’a kadar forma giyemeyecek olması, Bucks adına en büyük problemlerden biri. Sezon başında Giannis Antetokounmpo’nun yanına takasla eklenen Lillard, bu takımın hücum yükünün yarısını taşıyordu. Onun yokluğunda üretkenlik ciddi şekilde azaldı. Giannis’in bireysel çabalarıyla ayakta kalmaya çalışan Bucks, özellikle savunmada büyük zafiyet gösteriyor. Takımın temposu düştü, hücumda yaratıcı çözümler azaldı ve bench katkısı da yetersiz kalmaya başladı.

Doc Rivers’ın Sınavı
Tüm bu sorunların ortasında, koç Doc Rivers için işler hiç kolay değil. Takıma sezon ortasında dahil olan tecrübeli çalıştırıcı henüz kadroyu tam anlamıyla kendi sistemine adapte edebilmiş değil. Bucks’ın savunma disiplini yok denecek kadar azalmış durumda, geçiş hücumlarında da rakiplerine kolay sayı fırsatları veriyorlar. Eğer Rivers kısa sürede çözüm bulamazsa, Milwaukee’nin play-off bileti riske girebilir ve bu da sezonu büyük bir başarısızlıkla sonuçlandırabilir. Özellikle Lillard’ın dönüşüne kadar alınacak sonuçlar, kaderlerini doğrudan belirleyecek.

Phoenix Suns: Düşüş Sürüyor, Umutlar Tükeniyor

Phoenix Suns, sezon başında şampiyonluk adayları arasında gösteriliyordu ancak gelinen noktada bu hedeflerden çok uzaktalar. Houston Rockets karşısında alınan 148-109’luk ezici mağlubiyet, takımın ne kadar darmadağın olduğunu bir kez daha gösterdi. Üstelik bu, üst üste üçüncü 15+ farkla kaybedilen maç oldu. Takım adeta tanking moduna geçmiş gibi görünüyor, halbuki sezon başında hedef en azından Batı Konferansı finalleriydi. Artık gerçekçi bir bakışla değerlendirildiğinde, play-in hattına kalabilmek bile ciddi bir başarı sayılacak.

Durant’in Yokluğu Belirleyici Ama Tek Sorun Değil
Kevin Durant’in sakatlığı elbette önemli bir eksiklik; ancak sakatlık hafif düzeyde olsa da, takım onun sahada olduğu dönemlerde de istikrarsız bir performans sergiledi. Devin Booker ve Bradley Beal gibi yıldız isimler kadroda yer alsa da, bu üçlü arasında sağlıklı bir kimya oluşturulamadı. Hücumda bireysel yeteneklere dayalı, dağınık bir yapı oluşurken, savunmada neredeyse hiç direnç gösterilmiyor. Rakip takımlar, Phoenix potasında kolayca sayı üretebiliyor ve Suns genellikle üçüncü çeyreklerde tamamen oyundan kopuyor.

Yanlış Yapılanma ve Savunma Krizi
Sezon başında yapılan kadro mühendisliği, hücuma dayalı bir oyun sistemi üzerine kuruluydu. Ancak Beal ve Booker gibi oyuncuların savunma zaafları, Durant’in yaşına bağlı mobilite düşüşü ve pota altındaki savunma zayıflığı birleşince, ortaya rakipler için “açık büfe” bir takım çıktı. Bu kadronun yapısal sorunları çözülmedikçe, play-in bile hayal olabilir. Koç Frank Vogel’ın da çözüm üretmekte zorlandığı görülüyor. Mevcut form ve fikstür göz önüne alındığında, Suns için sezon beklenenden çok daha erken sona erebilir.