Maç Önİzlemesi: Houston Rockets – Utah Jazz (03.04.25)

NBA Batı Konferansı mücadelesinde Houston Rockets, Toyota Center’da Utah Jazz‘ı konuk ediyor.

3 Nisan Perşembe günü saat 03:00’da başlayacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

Houston Rockets: Güçlü Bir Savunma, Yükselen Bir Hücum

Sezon boyunca Batı Konferansı’nın zirvesine yakın seyreden Houston Rockets, geçtiğimiz yılın hayal kırıklığını geride bırakmayı başardı. Özellikle son bir ayda gösterdikleri performansla konferans ikinciliğine yükselen Rockets, bu pozisyonu koruma konusunda oldukça kararlı. Son 14 maçta aldıkları 12 galibiyet, bunu doğruluyor. Ancak son maçta Los Angeles Lakers’a karşı alınan düşük skorlu mağlubiyet, takımın alışık olmadığı bir oyun tarzında sorun yaşayabileceğini ortaya koydu.

Sadece Savunma Değil, Artık Hücum da Silah
Sezon boyunca ligin en iyi savunma takımlarından biri olan Houston, bu özelliğini korumaya devam ediyor. Rakiplerine sadece 110.8 sayı izni vererek, savunma verimliliğinde ilk dörtte yer alıyorlar. Ancak son 15 maçlık bölümde dikkat çeken asıl gelişme hücum tarafında yaşandı. Sezon genelinde ligin ortalamasında seyreden hücumları, son haftalarda ivme kazanarak ligin en etkili beş hücumundan biri hâline geldi. Bu, playofflar öncesi oldukça umut verici bir tablo.

Playoff Endişesi: Tecrübe ve Skor Alternatifleri
Yine de Houston Rockets için asıl sınav, playoff sahnesinde yaşanacak. Genç kadro yapısı ve deneyim eksikliği, serilerin kırılma anlarında dezavantaj yaratabilir. Jalen Green, zaman zaman büyük skor katkıları sağlasa da istikrarsızlığı dikkat çekiyor. Alperen Şengün’ün sezon boyunca çok yönlü performansı büyük avantaj sağlasa da, hücumun çeşitlenmesi şart. Eğer Fred VanVleet, Dillon Brooks ve kenardan gelen oyuncular istikrarlı skor katkısı sunabilirse, Houston bu sezonu yalnızca “sürpriz takım” olarak değil, ciddi bir konferans finali adayı olarak tamamlayabilir.

Utah Jazz: Dibe Vuruş, Umut Draft’ta

NBA’in mevcut form grafiğine bakıldığında, Utah Jazz belki de ligin en kötü durumdaki takımı olarak öne çıkıyor. Son 17 maçta yalnızca 1 galibiyet alabildiler ve bu süreçte aldıkları 16 mağlubiyetle Batı Konferansı’nın tabanına adeta çakıldılar. Üstelik sadece Batı’nın değil, tüm ligin en zayıf halkası konumundalar. Diğer tüm Batı takımları teorik olarak play-in potasına ulaşabilecek potansiyele sahipken, Jazz’ın o seviyeye çıkması mevcut kadroyla imkânsıza yakın görünüyor.

Sıfırdan Başlamak: Draft’a Odaklı Gelecek
Bu kötü gidişatın bir anlamda olumlu yönü var: Utah Jazz, 2024 NBA Draftı’nda üst sıralardan seçim yapma hakkını neredeyse garantilemiş durumda. Bu yılki draft sınıfı, son on yılın en derin yetenek havuzlarından biri olarak görülüyor ve Jazz’ın ilk 5 sıra içinde yer alma olasılığı oldukça yüksek. Lauri Markkanen gibi bir yıldızın yanında yapılandırılabilecek bir süper yetenek, yeniden yapılanma sürecini hızlandırabilir. Ancak şu anki tabloya göre bu oyuncu, kısa vadede tek başına takımı ayağa kaldırabilecek bir profil olmayabilir.

Yapısal Sorunlar ve Belirsiz Gelecek
Utah’ın sadece sahadaki sonuçlarla değil, yapısal anlamda da problemleri bulunuyor. Genç çekirdek oyuncular arasında geleceğe dönük güven veren bir lider profili hâlâ netleşmiş değil. Keyonte George zaman zaman parladı, ancak yeterli süre ve istikrarı yakalayamadı. Front office’in son yıllarda yaptığı hamleler ve kadro mühendisliği de ciddi şekilde sorgulanıyor. Tüm gözler draft gecesine çevrilmiş olsa da, Jazz için gerçek yeniden doğuş ancak doğru yönetimsel kararlarla ve sabırlı bir planlamayla mümkün olacak gibi görünüyor.