Maç Önİzlemesi: Estonya – Türkiye (Eurobasket 2025)

FIBA Eurobasket 2025 Pazartesi programında dördüncü maçların heyecanı başlıyor.

A grubu mücadelesinde Estonya, 1 Eylül saat 14:45’de Türkiye ile karşılaşacak. Gelin birlikte takımların son durumlarına göz atalım, keyifli okumalar.

🇪🇪 Estonya: Beklenmedik Çıkış ve Kayıpların Gölgesinde Bir Turnuva

EuroBasket’e Sırbistan karşısında alınan ağır yenilgiyle başlayan Estonya, ikinci ve üçüncü maçlarda sahaya tamamen farklı bir enerjiyle çıktı. Önce ev sahibi Letonya’yı son saniyelere kadar zorladılar, ardından Çekya karşısında kusursuz bir galibiyet elde ettiler. Bu çıkış, onların turnuvada hala söz sahibi olabileceğini gösteriyor. Özellikle Kristian Kullamäe’nin 16 sayıyla öne çıktığı, Henri Drell’in ise 15 sayıyla destek verdiği Çekya maçı, takımın moralini yükseltti.

Bununla birlikte Estonya’nın en büyük sıkıntısı, Letonya karşısında sakatlanan Siim-Sander Vene’nin yokluğu. Vene, hem hücumda istikrarlı şut tehdidi hem de oyun bilgisiyle takımın temel taşlarından biriydi ki Kotsar’ın da olmadığını düşünürsek ekstra can sıkıcı bir kayıp. Onun yokluğunda, Kullamäe ve Drell üzerindeki yük daha da artıyor. Janari Jõesaar ve Sander Raieste gibi isimler de katkı vermek zorunda. Ancak Vene’siz bir Estonya, hücumda çeşitlilikten yoksun kalabiliyor ve bu durum onları özellikle güçlü rakiplere karşı savunmasız bırakıyor. Milli takımımız karşısında da bu eksiklik en belirleyici unsur olabilir.

🇹🇷 Türkiye: Altın Madalya Yolu ve Ataman’ın İddiası

Turnuvanın ilk üç maçına bakıldığında, 12 Dev Adam en etkileyici performanslardan birine imza atan ekip oldu. Letonya, Çekya ve Portekiz karşısında alınan rahat galibiyetler, onların sadece grupta değil, madalya yarışında da en iddialı ekiplerden biri olduğunu kanıtladı. Ergin Ataman’ın özgüveni ve açık sözlülüğü, bu kadronun psikolojik olarak da çok güçlü olduğunu gösteriyor. “Finalde olacağız” mesajı, takımın özgüvenini daha da yukarı çekiyor.

Alperen Şengün, Houston Rockets’taki formunu milli takıma taşımış durumda. Hem skor hem ribaund hem de asist katkısıyla “Baby Jokic” lakabını sonuna kadar hak ediyor. Çekya maçında 23 sayı, 12 ribaund ve 9 asistle triple-double’a çok yaklaşması, ne kadar çok yönlü bir oyuncu olduğunu gösterdi. Cedi Osman da ritmini bulmuş durumda ve skorer yönüyle öne çıkıyor. Shane Larkin ise bu turnuvada topu fazla domine etmeden, sistemin ikinci opsiyonu olarak rolünü kabullenmiş görünüyor. Bu denge, milli takımımızın hücumda daha akıcı ve tahmin edilemez olmasını sağlıyor.

Furkan Korkmaz’ın da ritim kazanması, özellikle ilerleyen turlarda büyük avantaj olacak. Ay-Yıldızlılar’ın en büyük fark yaratan özelliği, hücumda yıldızların sorumluluk alırken, savunmada da takım bütünlüğünü koruması. Gruptaki üç maç sonunda hem sertlik hem de tempo anlamında rakiplerine net üstünlük kurdular.

⚔️ Maçın Kilit Noktaları

• Estonya’nın Üç Sayı Performansı: Letonya ve Çekya maçlarında Estonya, dış atışlarda yüksek volümde deneme yaptı. Milli takımımız karşısında ayakta kalabilmeleri için mutlaka yüksek yüzdeye ihtiyaçları var.
• Vene’nin Yokluğu: Siim-Sander Vene’nin sakatlığı, Estonya’nın en büyük handikapı. Onun eksikliğinde boyalı alanda ve şutlarda istikrar sağlamak zor olacak.
• Alperen’in Çok Yönlülüğü: Millilerimizin en önemli kozu, Alperen Şengün’ün pas dağıtıcı uzun rolü. Estonya’nın savunması bu çok yönlülüğü durduramazsa fark açılabilir.
• Ataman’ın Rotasyon Yönetimi: 12 Dev Adam’ın geniş rotasyonu, tempoyu sürekli yukarıda tutmaya elverişli. Bu da Estonya gibi kadro derinliği sınırlı bir ekibe karşı büyük avantaj yaratıyor.

🏆 Genel Değerlendirme

Estonya, Çekya galibiyetiyle moral bulmuş olsa da Vene’nin yokluğu onları çok sınırlıyor. Kullamäe ve Drell’in ekstra oynaması gerekse bile, milli takımımızın kadro kalitesi ve form grafiği karşısında bu yeterli olmayabilir. Ataman’ın öğrencileri, Alperen önderliğinde hem içeriden hem dışarıdan skor üretip savunmada da sert kalmayı başaracaktır. Millilerimizden bir net galibiyet daha bekliyoruz.