Maç Önİzlemesi: New Orleans Pelicans – Charlotte Hornets (05.11.25)

Maç Önİzlemesi: New Orleans Pelicans – Charlotte Hornets (05.11.25)

5 Kasım 2025 Kapalı Yazar: baskethaber basket

NBA Batı Konferansı ekibi New Orleans Pelicans Çarşamba günü saat 04:00’da Doğu ekibi Charlotte Hornets ile karşılaşacak.

Smoothie King Center’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

⚜️ New Orleans Pelicans: Karanlık Bir Başlangıç

Yeni sezona beklentilerin çok altında başlayan New Orleans Pelicans, şu ana kadar oynadığı altı maçın tamamını kaybederek ligin en formsuz takımlarından biri haline geldi. Özellikle Los Angeles Clippers ve San Antonio Spurs karşısında gösterdikleri dirençli oyun umut verse de, maçların son anlarında yapılan basit hatalar, kazanabilecekleri mücadeleleri ellerinden kaçırmalarına neden oldu. Son olarak Oklahoma City Thunder karşısında alınan ağır mağlubiyet (ilk yarıda oyun tamamen dağılmıştı) takımın moralini en düşük noktaya indirdi. Bu karşılaşmada Pelicans, neredeyse hiçbir çeyrekte rekabet edemedi ve sezonun en zayıf performanslarından birini sergiledi.

İstatistiksel olarak tablo oldukça karanlık. Takımın üç sayı yüzdesi yalnızca %30, bu da modern NBA temposunda ayakta kalmayı zorlaştırıyor. Hücum verimliliğinde ligin dördüncü en kötü takımı konumundalar (100 pozisyon başına sadece 108 sayı). Savunma ise belki daha da kötü durumda: Pelicans, rakiplerine 100 pozisyon başına 126 sayı vererek bu alanda ligin en kötü ikinci savunması. Bu rakam, hem savunma disiplininin hem de yardımlaşma temposunun eksikliğini net biçimde ortaya koyuyor.

Bireysel performanslar açısından Zion Williamson, sayısal olarak iyi bir sezon geçiriyor gibi görünse de, etkisi sınırlı kalıyor. 22 sayı, 6.8 ribaund ve 4.6 asist ortalamaları istikrarlı olsa da, saha içi isabet oranı %46 ile beklenenin altında. Zion’ın fiziksel üstünlüğünü pota çevresinde etkili kullanamaması ve savunmadaki düşük enerji seviyesi, takımın genel ritmini düşürüyor. Bu maçta Dejounte Murray gibi Zion’un da forma giyemeyeceğini hatırlatalım. Diğer yandan Jordan Poole ise bireysel skor katkısına rağmen (18 sayı ortalaması) verimsiz hücum tercihleriyle dikkat çekiyor. Golden State sonrası kariyerinde istikrar bulmakta zorlanan Poole, burada da topu fazla elinde tutarak takım dengesini bozuyor. Genç isimler Trey Murphy ve Jeremiah Fears, enerji ve mücadele anlamında olumlu katkılar veriyor olsa da, Pelicans’ın kolektif yapısı henüz oturmuş değil.

Koç Willie Green, özellikle savunmada kimlik arayışını sürdürüyor. Rotasyonda yapılan sık değişiklikler ve oyuncuların bireysel sorumluluk bilincinin eksikliği, takımı hem hücumda hem savunmada dengesiz hale getiriyor. Pelicans’ın kısa vadede çıkışa geçebilmesi için, oyun temposunu yavaşlatıp hücumu Zion üzerinden kuran, daha kontrollü bir yapıya dönmesi gerekiyor.

🐝 Charlotte Hornets: Hücum Gücü, Savunma Zaafı

Charlotte Hornets, sezonun ilk haftalarında Pelicans’a göre çok daha dengeli bir görüntü sergiliyor. Yedi maç sonunda 3 galibiyet – 4 mağlubiyet ile orta sıralarda yer alıyorlar. Takım, özellikle hücumda gösterdiği dinamizmle dikkat çekiyor. Miami Heat, Orlando Magic ve Minnesota Timberwolves karşısında yaşanan üç maçlık mağlubiyet serisi moral bozucu olsa da, Utah Jazz karşısında alınan 126–103’lük galibiyet, yeniden güven tazeleyen bir sonuç oldu. Bu maçta Hornets, ilk çeyrekten itibaren oyunun temposunu belirledi ve hücumda yüksek yüzdelerle oynadı.

Hornets’ın bu sezon en önemli avantajı, hücum verimliliği. Takım, 100 pozisyon başına 119 sayı üreterek NBA’in en üretken hücumlarından biri haline geldi. Koç Steve Clifford, takımı genç ama tempolu bir yapıda oynatıyor. Ancak hücumdaki bu dinamizm savunmada aynı ölçüde görülmüyor; Charlotte, 100 pozisyon başına 118 sayı yiyerek ligin alt sıralarında yer alıyor. Bu savunma zaafı, güçlü hücum takımlarına karşı onları savunmasız bırakıyor.

Bireysel performanslarda Miles Bridges, sezonun öne çıkan ismi. Utah karşısında 29 sayı ve 6 asist ile takımını sürükledi. Kon Knueppel da sezonun en iyi maçını oynayarak 24 sayı üretti ve takımın hücumda üçüncü opsiyonu olabileceğini gösterdi. Buna karşın Tre Mann ve Collin Sexton, saha içi yüzdeleriyle (8/22) verimlilik anlamında istikrarsız kaldı. Hornets’ın ana oyun planı, LaMelo Ball ve Brandon Miller ikilisi üzerine kurulu. Ball, 23.3 sayı ortalamasıyla takımın lideri, Miller ise çok yönlülüğüyle iki yönlü katkı veriyor. Ancak bu ikilinin sakatlığı devam ediyor ve Grant Williams ile Josh Green gibi onlar da forma giyemeyecek bu maçta.

Charlotte’un bir diğer artısı, tempoyu yükseltip geçiş hücumlarıyla kolay sayılar bulması. Ancak savunma sertliği eksikliği nedeniyle, üstünlüğü koruma konusunda zorlanıyorlar. Clifford’un amacı, top kayıplarını azaltıp ikinci çeyreklerden itibaren kontrolü elinde tutmak olacak.

⚖️ Genel Değerlendirme: Farklı Kimlikler, Aynı Hedef

Bu mücadele, kötü başlayan Pelicans ile istikrarsız ama yüksek tempolu Hornets arasında hem mental hem de taktiksel bir sınav niteliğinde. Pelicans, savunmadaki büyük açıklarını kapatamadığı sürece maç kazanmakta zorlanacak. Özellikle dış atış yüzdesinin düşüklüğü (%30), alan açmalarını imkânsız hale getiriyor. Zion ve Poole’un top paylaşımında denge kuramaması, hücum akışını kesiyor. Bu maçta Zion’un olmaması beklentilerin aksine takımın performansına olumlu da yansıyabilir.

Hornets cephesinde ise tam tersi bir tablo var: Hücumda üretken, savunmada kırılgan. LaMelo Ball ve Brandon Miller’ın yokluğunda, takımın temposu ve saha içi liderliği soru işaretleri barındırıyor ki savunma rotasyonlarının zayıflığı, Pelicans gibi fiziksel takımlara karşı tehdit oluşturabilir.

Sonuç olarak, bu karşılaşma Pelicans’ın direnç bulma çabası ile Hornets’ın hücum temposunu sürdürme isteği arasında geçecek. Charlotte hücumda ritmini bulduğu anda fark yaratabilecek kapasitede, Pelicans ise yeniden kimlik inşa etme sürecinde. Maçın kaderini belirleyecek faktör, Pelicans’ın savunma direnciyle Hornets’ın hızlı oyun temposu arasındaki denge olacak — hangisi sahada kendi oyununu kabul ettirirse, üstünlük o tarafa geçecek.