Maç Önİzlemesi: Phoenix Suns – New Orleans Pelicans (11.11.25)

NBA Batı Konferansı mücadelesinde Phoenix Suns Salı günü saat 05:00’da New Orleans Pelicans ile karşılaşacak.

PHX Arena’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte mercek tutalım. Keyifli okumalar.

🏠 Phoenix Suns: Form Grafiğini Yukarı Taşıyan Bir Yapı

Phoenix Suns, sezona oldukça dengesiz bir giriş yapmış olsa da son dönemde toparlanmış bir görüntü sergiliyor. Sacramento Kings karşısındaki galibiyetle sezona başlamalarına rağmen hemen ardından gelen dört maçlık mağlubiyet serisi, takımın yapısal problemlerinin erken dönemde fazlasıyla görünür olmasına yol açmıştı. Ancak teknik ekip hem rotasyon tercihlerini daraltarak hem de top paylaşımını daha net bir şekilde Booker merkezli kurgulayarak yeniden ivme kazandırmayı başardı. Son beş maçın dördünün kazanılması ve özellikle Utah Jazz, San Antonio Spurs ile Los Angeles Clippers karşısındaki galibiyetler, Suns’ın ritim yakalamaya başladığını gösteriyor.

Son Clippers deplasmanında alınan 114-103’lük galibiyet, takımın ne zaman tempo ve kontrolü eline aldığında ne kadar tehlikeli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Maçın ilk yarısında kurdukları çift haneli avantaj, savunma disiplinini maç boyunca korumaları sayesinde erimedi. Devin Booker, her zamanki gibi organizasyonun merkezindeydi. 21 sayı, 10 ribaund ve 9 asistle neredeyse triple-double’a ulaşan Booker, yalnızca skor üretiminde değil ritmi belirleme, pas akışı ve tempo yönetiminde de liderliği üstlendi. Bu da Phoenix’in son haftalardaki yükselişinin tesadüf olmadığını gösteriyor.

Mark Williams’ın 19 sayı ve 6 ribaundluk katkısı ise Suns’ın rotasyon içinde farklı silahlar bulabileceğini kanıtladı. Dillon Brooks, Grayson Allen gibi tamamlayıcı parçalar da doğru alan paylaşımıyla verim üretebiliyor. Ancak takımın kısa rotasyonunda Jalen Green’in sakatlığı, özellikle bench skor yükünde belirli dönemlerde dalgalanma yaratabilecek bir unsur. Yine de Phoenix’in hem savunmada daha fiziksel, hem hücumda daha sabırlı bir oyun kimliği geliştirdiği açık. Eğer bu tempo korunabilirse, Suns’ın Batı Konferansı’ndaki sıralamasını hızla yukarı çekmesi kimseyi şaşırtmayacaktır.

✈️ New Orleans Pelicans: Sezon Başlangıcında Süreklilik Problemi

New Orleans Pelicans cephesi ise tam anlamıyla sorunlu bir sezon başlangıcı yaşıyor. Sezonu altı maçlık mağlubiyet serisiyle açmaları, hem özgüven hem de oyun planı açısından ciddi bir darbe yarattı. Üstelik bazı maçlarda skor ve mücadele olarak var olsalar bile, özellikle maç sonu karar verme süreçlerinde yaşanan aksaklıklar, galibiyetlerin kaçmasına neden oldu. Charlotte Hornets ve Dallas Mavericks karşısında alınan galibiyetler kısa bir nefes aldırmış olsa da hemen ardından gelen San Antonio Spurs karşısındaki 126-119’luk mağlubiyet, takımın istikrarlı bir reaksiyon veremediğini ortaya koydu.

Spurs karşılaşmasında Trey Murphy’nin 41 sayı, 9 ribaund ve 3 asist ile kariyer gecelerinden birini yaşaması, bireysel performans bazında Pelicans adına umut vericiydi. Jeremiah Fears’ın kenardan gelerek 18 sayılık katkı vermesi de rotasyon açısından önemli bir detaydı. Fakat tüm bunlara rağmen Pelicans’ın ana problem alanı oldukça net: savunma direnci ve fiziksel temas düzeyi. Maçın başında verilen sekiz sayılık dezavantajın tüm karşılaşma boyunca kapatılamaması, savunmada reaksiyon hızının düşük olduğunu kanıtlıyor.

Elbette sakatlıkların etkisi burada göz ardı edilemez. Zion Williamson, Dejounte Murray, Jordan Poole ve Yves Missi gibi takımın hem skor hem savunma hem de enerji yükünü taşıması beklenen isimlerin yokluğu, koç ekibini sürekli farklı beşler denemeye zorluyor. Bu da süreklilik ve kimya oluşumunu engelliyor. Hücumda bazı maçlarda yetenek parlamalarıyla skor üretebiliyor olsalar da savunma setleri oturmadıkça ve geçiş savunması iyileştirilmedikçe Pelicans’ın maç kazanmaya yakın kalması bile güçleşiyor.

🎯 Genel Değerlendirme

Bu karşılaşma, form ve ritim kazanan Phoenix Suns ile henüz oyun kimliğini oturtmakta zorlanan New Orleans Pelicans arasında oynanacak. Suns’ın son dönemde temposunu kontrol eden yapısı ve Booker merkezli kurulan hücum kurgusu, onları hem yarı saha hem geçiş hücumlarında verimli bir takım haline getiriyor. Boyalı alanda Williams, perimetrede rol oyuncularının katkıları, Phoenix’i dengeli bir bütün yapıyor.

Pelicans cephesinde ise galibiyet gelmesi, büyük ölçüde bireysel parlamalara dayanıyor. Trey Murphy veya başka bir oyuncunun olağanüstü bir maç çıkarması, onlara denge sağlayabilir; ancak sistem henüz buna destek verecek seviyede değil. Sakatlıkların etkisi azaltılmadan ve savunmada reaksiyon süresi artmadan Pelicans’ın rakiplerine karşı direnç göstermesi zor.

Özetle:

• Phoenix, istikrar ve oyun kontrolüyle avantajlı.
• New Orleans ise ritim, sağlık ve savunma bütünlüğü arayışında.

Mücadelede oyunun temposu, savunma sertliği ve top paylaşımı belirleyici unsurlar olacak. Suns kontrolü eline geçirirse, Pelicans’ın geri dönüş kapasitesi sınırlı görünüyor; ancak Pelicans yüksek tempoya çıkıp bireysel skor ateşlemesini yakalarsa, maçın hikâyesi daha farklı bir yöne evrilebilir.