Maç Önİzlemesi: Boston Celtics – Memphis Grizzlies (13.11.25)

NBA Doğu Konferansı ekiplerinden Boston Celtics, 13 Kasım Perşembe günü saat 03:30’da Batı temsilcilerinden Memphis Grizzlies ile karşılaşacak.

TD Garden’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🍀 Boston Celtics: Tatum’suz Dönemde Dengesiz Bir Başlangıç

Boston Celtics bu sezon tam anlamıyla bir geçiş süreci yaşıyor. Takımın en büyük yıldızı Jayson Tatum’un aşil sakatlığı nedeniyle uzun süredir parkelerden uzak kalması, sistemin dengesini ciddi biçimde etkiledi. Tatum’un yokluğunda liderlik görevini Jaylen Brown ve Derrick White üstlenmiş durumda, ancak bu ikilinin performans dalgalanmaları Celtics’in istikrarlı bir grafik çizmesini engelliyor. 12 maç sonunda 5 galibiyet – 7 mağlubiyet ile beklenen seviyenin uzağında kalan Boston, son beş maçında ne üst üste galibiyet alabildi ne de üst üste yenilgi yaşadı. Bu “bir ileri bir geri” performans, takımın ritmini bulamadığını net biçimde gösteriyor.

Son olarak Philadelphia 76ers karşısında alınan 102–100’lük mağlubiyet, takımın temel zaaflarını bir kez daha ortaya koydu. Celtics hücumda yeterince üretken olamadı ve dış şutlarda yine sınıfta kaldı. Son yıllarda NBA’in en etkili hücum takımlarından biri olan Boston, bu sezon 100 pozisyon başına sadece 116 sayı üretebiliyor ve bu da lig ortalamasına denk geliyor. Asıl düşüş ise üç sayılık atışlarda yaşanıyor: %32’lik üçlük isabet oranıyla ligde en kötü üçüncü takım durumundalar. Özellikle Anfernee Simons’ın istikrarsız performansı (76ers maçında 15 şutta 15 sayı) ve Payton Pritchard’ın 2/9 isabetle oynaması, takımın kenardan skor bulmakta ne kadar zorlandığını gösterdi.

Yine de Celtics’in tamamen kötü durumda olduğunu söylemek yanlış olur. Savunma reytinginde hala NBA’in üst yarısında yer alıyorlar ve bu, Tatum’un dönüşüyle birlikte yeniden elit seviyeye çıkabileceklerinin sinyalini veriyor. Ayrıca Derrick White ve Jaylen Brown ikilisinin liderliği giderek güçleniyor; ikili son maçta toplam 42 sayı üretti. Takımın yaşadığı en büyük sorun, hücum ritmini bulamadığı anlarda alternatif planların yetersizliği. Tatum’un yokluğunda top paylaşımının zayıflaması, spacing sorunlarını da beraberinde getiriyor. Koç Joe Mazzulla’nın bu dönemi geçici bir yeniden yapılanma olarak görüp oyunculara güven aşılaması önemli; çünkü bu takımın potansiyeli hâlâ ligin zirvesine oynayacak düzeyde.

🐻 Memphis Grizzlies: Yüksek Tempolu, Agresif Sistemin Ağır Sonuçları

Memphis Grizzlies cephesinde tablo çok farklı değil. Sezon başında yapılan teknik değişiklik sonrası takım, Avrupa basketbolunda başarıyla uyguladığı yüksek tempolu ve agresif hücum sistemiyle tanınan koç Tuomas Iisalo’ya emanet edildi. Ancak yeni sistem, NBA temposuna uyum sağlamakta zorlanıyor. 4 galibiyet – 8 mağlubiyet ile Batı Konferansı’nda alt sıralarda yer alan Grizzlies, son beş maçında sadece bir galibiyet alabildi. Üstelik kulislerde, Iisalo ile Ja Morant arasındaki gerilimin arttığı, takımın liderlik konusunda ikiye bölündüğü konuşuluyor.

Son olarak New York Knicks karşısında alınan 133–120’lik yenilgi, bu kaotik dönemin bir özeti gibiydi. Morant her ne kadar 34 dakika sahada kalsa da, 4/14 şut isabetiyle sadece 16 sayı üretebildi. Bunun yanında 10 asist yaparak oyun kurma rolünü üstlense de, hücumdaki düşük verimlilik takımın genel ritmini bozdu. Jaren Jackson Jr. ve Santi Aldama ikilisi 19’ar sayıyla takımın skor yükünü çekti, ancak bu da galibiyet için yeterli olmadı.

Grizzlies’in en büyük problemi iki yönlü: Hücumda üretkenlik eksikliği, savunmada ise istikrarsızlık. Takım ligin dördüncü en kötü hücum rating’ine sahip (112 sayı / 100 pozisyon) ve bu da Iisalo’nun hızlı tempolu sisteminin etkili işlemediğini gösteriyor. Defansif tarafta da işler iyi gitmiyor; 100 pozisyon başına 118 sayı yiyerek lig ortalamasının oldukça üzerinde bir savunma zafiyeti sergiliyorlar. Grizzlies’in güçlü olduğu dönemlerdeki “fiziksel savunma kimliği” kaybolmuş durumda. Iisalo’nun sistemi hücumda daha fazla özgürlük sağlasa da, savunmadaki temel prensiplerin zayıflaması takımı kırılgan hale getirdi.

Takımın geleceği açısından en kritik nokta, Ja Morant’in rolü. Morant, sistemin merkezinde olmayı istiyor ancak Iisalo’nun paylaşıma dayalı yaklaşımıyla tam olarak uyuşamıyor. Eğer bu iki taraf arasında net bir uzlaşı sağlanamazsa, sezonun ilerleyen bölümlerinde daha radikal kararlar (örneğin takas söylentileri) gündeme gelebilir.

⚖️ Genel Değerlendirme: Farklı Sorunlar, Benzer Kırılganlıklar

Bu karşılaşma, iki farklı hikâyeye sahip ama benzer zorluklarla boğuşan takımları karşı karşıya getiriyor. Boston Celtics, Tatum’suz dönemde kimliğini korumaya çalışan, savunma temelli bir yapıya sahip. Hücumda ise lider eksikliği nedeniyle verimlilik kaybı yaşıyorlar. Ancak tecrübeli oyuncularının disiplini ve ev sahibi avantajı, onlara her zaman bir direnç kazandırıyor. Brown ve White’ın liderliğinde ritim bulduklarında, özellikle boyalı alanda rakiplerine üstünlük kurabiliyorlar.

Memphis Grizzlies ise sistemsel bir kimlik karmaşası içinde. Koç Iisalo’nun tempolu oyun anlayışı zaman zaman etkileyici anlar yaratsa da, takımın alışık olduğu düzenle tam olarak örtüşmüyor. Morant’in inişli çıkışlı performansı, Grizzlies’in maç içindeki dalgalanmalarını da artırıyor. Savunma zaafları ve hücumdaki tutarsızlık, onları maçların son anlarında kırılgan hale getiriyor.

Sonuç olarak bu mücadele, “yeniden yapılanma” dönemindeki iki takımın hangi yönde ilerleyeceğini gösterebilir. Celtics’in kazanmak için hücumda daha dengeli, Grizzlies’in ise savunmada çok daha agresif olması gerekiyor. Her iki taraf da potansiyel olarak play-off seviyesinde kadrolara sahip, ancak şu anda hem Boston hem Memphis, istikrar ve kimlik arayışının tam ortasında. Bu nedenle, parkede sadece bir maç değil, iki farklı sistemin hayatta kalma savaşı izlenecek.