Maç Önİzlemesi: New Orleans Pelicans – Portland Trail Blazers (13.11.25)
13 Kasım 2025NBA Batı Konferansı mücadelesinde New Orleans Pelicans, 13 Kasım Perşembe günü saat 04:00’da Portland Trail Blazers ile karşılaşacak.
Smoothie King Center’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
⚜️ New Orleans Pelicans: Derin Kriz ve Kayıp Kimlik
New Orleans Pelicans sezona tam anlamıyla kabus gibi bir başlangıç yaptı. On maç sonunda yalnızca iki galibiyet elde edebilen Pelicans, Batı Konferansı’nın dibine demir atmış durumda. Üstelik kazandıkları iki maç da — Charlotte Hornets ve Dallas Mavericks karşısında — kısa süreli bir moral artışı dışında bir anlam taşımadı, çünkü o galibiyetlerin ardından takım yeniden düşüşe geçti. Özellikle son haftalarda sahadaki organizasyon eksikliği, hücumdaki üretkenliğin düşüklüğü ve savunmadaki zaaflar dikkat çekiyor.
Son olarak Phoenix Suns’a karşı alınan 121–98’lik yenilgi, takımın mevcut durumunu net bir şekilde özetledi. Karşılaşma boyunca oyunun hiçbir bölümünde denge kuramayan Pelicans, maçın daha ilk çeyreğinde çift haneli farkla geriye düştü ve geri dönüş adına umut veremedi. Takımın en büyük yıldızı Zion Williamson’ın sakatlığı, hücum gücünü ciddi biçimde sınırlamış durumda. Zion, sakatlık öncesinde 22.8 sayı ortalamasıyla takımın skor lideriydi, ancak onun yokluğunda Pelicans’ın boyalı alandaki etkinliği tamamen kayboldu.
Bu süreçte öne çıkan birkaç isim olsa da, genel anlamda takımın dengesi bozulmuş durumda. Trey Murphy, Suns karşısında 21 sayı ve 10 ribaundla iyi bir performans sergileyerek öne çıktı, ancak onun bireysel çabası sonucu değiştirmeye yetmedi. Jeremiah Fears ve Saddiq Bey’in 15’er sayılık katkıları, takımın top paylaşımında bir gelişme olduğunu gösterse de, savunma tarafındaki büyük açıklar Pelicans’ı her maçta geri düşürüyor. İstatistikler de bu tabloyu destekliyor: New Orleans şu anda ligin üçüncü en kötü hücumu (hücum reytingi açısından) ve üçüncü en zayıf savunması konumunda. Yani sadece şut yüzdelerinde değil, tempo ve konsantrasyon açısından da ciddi bir düşüş söz konusu.
Koç Willie Green’in önündeki en büyük sorun, bu kötü gidişin sadece taktiksel değil, psikolojik bir boyuta ulaşmış olması. Oyuncuların özgüveni düşük, hücumda top dolaşımı yavaş ve savunma geçişlerinde konsantrasyon eksikliği had safhada. Pelicans’ın mevcut haliyle ligde kalıcı bir ivme yakalaması zor görünüyor.
🔥 Portland Trail Blazers: Fırtınalı Başlangıçtan Dengeli Duruşa
Portland Trail Blazers cephesinde ise sezonun ilk haftaları oldukça çalkantılı geçti. Baş antrenör Chauncey Billups’ın yasa dışı bahis skandalı nedeniyle görevden alınması, kulüp içinde büyük bir sarsıntı yarattı. Ancak takım, bu şokun ardından şaşırtıcı bir şekilde çabuk toparlandı. Yeni koç Tiago Splitter, hem oyuncularla güçlü bir iletişim kurdu hem de sahaya daha sade ama etkili bir oyun planı yerleştirdi. Şu anda 5 galibiyet – 5 mağlubiyetlik bir dereceyle oynayan Portland, bu şartlar altında beklentilerin üzerinde bir performans sergiliyor.
Yine de son iki maçta alınan yenilgiler, takımın istikrar sorununu bir kez daha gündeme getirdi. Önce Miami Heat’e karşı net bir mağlubiyet, ardından Orlando Magic karşısında Desmond Bane’in son saniye üçlüğüyle gelen 115–112’lik dramatik bir yenilgi. Bu sonuçlara rağmen, takımın oyununda genel olarak pozitif sinyaller mevcut. Shaedon Sharpe 31 sayı ile kariyerinin en etkileyici performanslarından birini ortaya koyarken, Deni Avdija 27 sayı ile takımın hücum yükünü paylaştı. Özellikle Avdija, bu sezon kariyerinin zirvesini yaşıyor. 25.5 sayı ortalamasıyla takımın en skorer ismi olan İsrailli forvet, hem top yönlendirme hem de ribaund katkısıyla Portland hücumunun merkezi haline geldi.
Takımın diğer yıldızlarından Jerami Grant ve Sharpe da 19.7 sayı ortalamasıyla dengeli bir katkı veriyor. Deneyimli guard Jrue Holiday, hem hücumda düzeni sağlayan hem de savunmada liderlik yapan isim konumunda. Ancak Blazers’ın en büyük problemi, savunma ribaundlarındaki zafiyeti. Şu anda ligin en kötü üçüncü takımı konumundalar (%31.3 savunma ribaund yüzdesi), bu da rakiplerine ikinci şans sayıları yaratma fırsatı veriyor. Özellikle boyalı alan savunmasında yaşadıkları bu problem, Pelicans gibi fiziksel takımlara karşı başlarını ağrıtabilir.
Splitter yönetiminde takım genel olarak hücumda daha dengeli bir sistem kurmuş olsa da, savunma disiplini halen tam olarak oturmuş değil. Portland’ın hedefi, bu tarz maçlarda ritim bulup ilk sekiz sıradaki yerini korumak olacak.
⚖️ Genel Değerlendirme: Farklı Dünyaların Çatışması
Bu karşılaşma, iki zıt dünyanın hikâyesi gibi. New Orleans Pelicans, moralsiz, sakatlıklarla boğuşan ve kimliğini kaybetmiş bir takım görüntüsünde. Portland Trail Blazers ise sezona fırtınalı bir başlangıcın ardından dengeyi bulmaya çalışan, hücumda üretken ama savunmada dengesiz bir ekip.
Pelicans’ın en büyük umudu, ev sahibi avantajını kullanmak ve tempo kontrolünü ele almak olacak. Ancak Zion Williamson’ın yokluğunda bu oldukça güç. Trey Murphy ve Saddiq Bey gibi isimlerin hücumda sorumluluk alması şart, aksi halde Pelicans’ın skor bulma yolları tıkanacaktır. Savunmada ise Portland’ın üç sayılık tehditlerine karşı agresif bir alan savunması uygulamak zorundalar.
Portland açısından bu maç, hem özgüven tazelemek hem de son iki maçlık düşüşü durdurmak için önemli. Deni Avdija ve Shaedon Sharpe gibi formda oyuncuların liderliğinde, hücumda yüksek tempoyu korumaları bekleniyor. Ancak savunma ribaundlarını toplayamazlarsa, Pelicans’a beklenmedik ikinci şanslar verebilirler.
Sonuç olarak, bu karşılaşma iki takımın da yönünü belirleyebilecek bir dönüm noktası niteliğinde. Pelicans için çıkış yolu arayışı, Blazers içinse istikrar sınavı anlamı taşıyor. Kağıt üzerinde form ve sistem açısından üstün olan taraf Portland gibi görünse de, New Orleans’ın “reaksiyon vermek zorunda olduğu” bir dönemde bu maç ekstra mücadeleye sahne olabilir.

