Maç Önİzlemesi: FC Barcelona – Virtus Bologna (14.11.25)

Euroleague 11. hafta mücadelesinde FC Barcelona 14 Kasım Cuma günü saat 22:30’da Virtus Bologna ile karşılaşacak.

Palau Blaugrana’da oynanacak ve her zaman olduğu gibi S Sport ekranlarından canlı olarak yayınlanacak maçın öncesinde gelin takımların son durumlarını birlikte mercek altına alalım, keyifli okumalar.

🏠 Barcelona – İç Sahada Güven Arayışı

Barcelona cephesinde son iki haftanın baş döndürücü atmosferi, Bayern deplasmanında alınan kritik galibiyetle bir nebze dengelenmiş durumda. Joan Peñarroya’nın görevden alınması, iki Liga Endesa mağlubiyetiyle birleşince kulüp içinde sert bir kırılmaya yol açmıştı. Ancak geçici teknik ekip yönetimindeki ilk EuroLeague sınavı, takımın özellikle savunma karakteri üzerinden yeniden şekillenmeye başladığını gösterdi. Barcelona maçı önde götürdüğü ilk yarıda tempoyu kontrol etmeyi başarırken, üçüncü çeyrekteki düşüşün ardından final bölümünde tamamen savunmaya tutundu. Özellikle son çeyrekte sadece 14 sayı üretmelerine rağmen Bayern’i aynı bölümde 12 sayıda tutmaları, Barcelona’nın sezon başından beri eksik olan “kritik an savunması” için önemli bir işaretti.

Tornike Shengelia’nın yeniden “lider moduna” girmesi takım için fark yaratan en önemli unsur oldu. Dördüncü çeyrekte neredeyse hücumun tamamını tek başına omuzlayan Gürcü yıldız, hem fiziksel hem de mental anlamda Barcelona’nın yeni referans noktası hâline geliyor. Tomas Satoransky’nin zamanlaması kusursuz üçlükleri ve oyun yönlendirmesi de takımın aradığı istikrar unsurlarından biri hâline geldi. Bununla birlikte, Kevin Punter’ın formsuzluğu hala ciddi bir problem. Bayern maçında yalnızca dört sayı üreten tecrübeli skorer, özellikle açık şutlardaki kararsızlığıyla özgüven eksikliğini net şekilde hissettirdi. Barcelona 6–4’lük dereceyle üst sıraların içinde kalsa da hem hücumda istikrar hem de savunma direncinde süreklilik konusunda hâlâ yolun başında. Takımın hücum rating’i ligin üst altılısında olsa da savunma hâlâ istikrarsız; Bayern maçındaki direnç bir ışık verdi ama bunun sürdürülebilirliği, Virtus karşılaşmasında ciddi bir test olacak.

🛫 Virtus Bologna – Evde Fırtına, Deplasmanda Sessizlik

Virtus’un sezon başlangıcı, büyük oranda “iki ayrı takım” izlenimi veriyor. Bologna’da oynadıkları her EuroLeague maçını kazanarak 4–0 ile ligin en iyi iç saha takımlarından biri hâline geldiler. Ancak deplasman performansları ise tamamen zıt: 1–5. Yalnızca Asvel’e karşı aldıkları galibiyet dışında saha dışındaki tüm maçlarda skor üretimi dramatik şekilde düşüyor. Bayern deplasmanında 70 sayı, Zalgiris karşısında sadece 65 sayı ve Baskonia karşısında 76 sayı… Virtus’un hücum tavanı deplasmanda ciddi anlamda yere çakılıyor.

Son Efes maçındaki 99–89’luk galibiyet ise Virtus’un “iyi yüzünü” tüm açıklığıyla ortaya koydu. Carsen Edwards’ın skor patlaması, Allan Smailagic’in özellikle dış şutlarda bulduğu ritim ve takımın genel hücum akıcılığı, Ivanovic’in sisteminin doğru işlediğini gösteriyor. Edwards’ın yüksek tempolu skor üretimi, Virtus’un hücum gücünün en önemli yapıtaşı; ancak deplasman performansında bu oyun karakteri bir türlü sürdürülemiyor. Bu nedenle Barcelona gibi savunması son maçta ritim bulmuş bir rakibe karşı Edwards’ın ne kadar etkili olacağı, maçın kırılma noktasını belirleyebilir.

Luca Vildoza’nın Efes karşılaşmasındaki çok yönlü performansı (11 sayı, 5 ribaund, 7 asist), eğer devamlılık sağlarsa Virtus’un deplasman zayıflığını bir ölçüde kapatabilir. Bologna temsilcisinin savunması ise nispeten daha güven veriyor. 10. sırada yer alan savunma rating’i, takımın fiziksel olarak disiplinli ve pozisyon bazlı savunma kurallarına sadık kaldığını gösteriyor. Ancak hücumdaki istikrarsızlık, maçların sık sık savunma ağırlıklı gitmesine neden oluyor — ki bu, Barcelona gibi daha geniş rotasyonlu ve bireysel yetenek seviyesi yüksek bir ekibe karşı handikap yaratabilir.

🔍 Genel Değerlendirme – Tarzların Savaşı ve Psikolojik Eşik

Bu maç, EuroLeague’de tarzların ve konfor alanlarının karşı karşıya geleceği bir sınav niteliği taşıyor. Barcelona, Bayern deplasmanındaki savunma kararlılığını yeniden yaratmak isteyecek. Hücumda Shengelia’nın liderliğine, Satoransky’nin denge oyununa ve Hezonja–Punter ikilisinin titreşen formuna rağmen geniş potansiyelli bir kadroya sahipler. Ancak takım hâlâ “istikrar arayışı” döneminde ve hangi Barcelona’nın sahaya çıkacağı belirsiz.

Virtus cephesinde ise hikaye daha net: Evde harika, deplasmanda sorunlu. Bu nedenle maçın temposunun Virtus’a değil Barcelona’ya yakın seyretmesi daha olası. Edwards’ın bireysel patlaması veya Smailagic’in sürpriz performansı dışında Virtus’un dış sahadaki skor üretme problemine hâlâ kesin bir çözüm bulamadığı görülüyor. Savunmada sağlam durmaya çalışıyorlar ancak maçın son bölümündeki karar verme ve yarı saha hücumu hâlâ güven vermiyor.

Sonuç olarak bu karşılaşma, form arayan bir Barcelona ile deplasman istikrarsızlığını kırmak isteyen Virtus arasında geçecek bir mental dayanıklılık testi niteliği taşıyor. Barcelona adına eksik olan şey süreklilik, Virtus adına eksik olan ise dış saha özgüveni. İki takımın da kazanabileceği bir yapı olsa da maçın kırılma anlarını, Barcelona’nın savunma sertliği ile Virtus’un Edwards liderliğindeki hücum ritmi arasındaki mücadele belirleyecek.