Maç Sonu Analizi: New Orleans Pelicans – Golden State Warriors (17.11.25)
17 Kasım 2025NBA Batı Konferansı mücadelesinde New Orleans Pelicans 17 Kasım Pazartesi günü saat 03:00’da Golden State Warriors ile karşılaşacak.
Smoothie King Center’da oynanacak olan karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🏠 New Orleans Pelicans: Çıkmazda Bir Proje ve Yeni Bir Başlangıç Arayışı
New Orleans Pelicans cephesinde şu anda olumlu konuşmak ne yazık ki oldukça zor. Yıllardır Zion Williamson etrafında kurulmaya çalışılan proje ne saha içinde ne de organizasyonel anlamda istenen karşılığı verebildi. Yeniden yapılanma fikri teoride parlak görünmüş olabilir ancak pratikte bu yapı tıkanmış durumda ve kulüp yönetimi kaçınılmaz olarak yeni bir yön arayışına girdi. Bu kapsamda atılan ilk ciddi adım, koç Willie Green’in görevden alınması oldu. Yerine gelen James Borrego, son iki sezonda Pelicans’ın yardımcı antrenörü olarak görev yapmış ve 2018–2022 yılları arasında Charlotte Hornets’ta başantrenörlük deneyimi yaşamış bir isim. Borrego’nun oyuncu gelişimine verdiği önem ve modern hücum anlayışı, Pelicans’ın içinde bulunduğu bu sıkışmışlığa kısmen bir çözüm olabilir; ancak bu değişimin kısa vadede sahaya yansıması zor görünüyor.
Takım şu anda dört maçlık bir mağlubiyet serisi içerisinde ve sezon geneline bakıldığında 2 galibiyet – 10 mağlubiyetlik tablo, hem moral hem basketbol açısından çöküşü işaret ediyor. Son oynadıkları Los Angeles Lakers karşılaşmasında da benzer bir senaryo yaşandı; Lakers maça çok agresif başladı ve ilk çeyreğin sonunda farkı çift hanelere çıkararak mücadelenin geri kalanını tamamen kontrol etti. New Orleans’ın reaksiyon verememesi, savunmada doğru alanları kapatamaması ve hücumda üretken isimlerin daralması dikkat çeken temel problemler. Bununla birlikte Trey Murphy’nin formu, takım adına nadir pozitif başlıklardan biri. Lakers karşısında attığı 35 sayı ve topladığı 6 ribaund, onun bu kaotik ortamda bile kendi ritmini bulduğunu gösteriyor. Genç oyuncu Jeremiah Fears da sezon başından bu yana yalnızca bir maçta tek hanelerde kaldı ve Lakers karşısında 19 sayı atarak ivmesini sürdürdü.
Fakat takımın genel yapısındaki uyumsuzluk, savunmadaki kopmalar, ritimsiz yarı saha hücumları ve yıldız oyuncuların beklentilerin altında kalması, Pelicans’ın bu karşılaşmaya moralsiz ve dağınık bir görüntüyle çıkmasına neden oluyor. Borrego’nun yeni bir sistem oturtması zaman alacak gibi duruyor ve bu süreçte Pelicans’ın kimlik arayışının devam etmesi çok olası.
🛫 Golden State Warriors: Yeniden Yükseliş ve Curry’nin Alev Alması
Golden State Warriors cephesinde ise rüzgâr çok daha olumlu yönde esiyor. Sezonun ilk bölümünde inişli çıkışlı bir grafik çizseler de son haftalarda sergiledikleri performans, bu takımın hâlâ Batı Konferansı’nda ciddi bir tehdit olduğunu gösteriyor. İlk beş maçta yalnızca bir kez kaybetmiş ve Portland Trail Blazers karşısındaki 139–119’luk mağlubiyetin dışında oldukça dengeli bir görüntü çizmişlerdi. Fakat takip eden beş maçlık dönemde yaşanan sakatlıklar, kadro istikrarının bozulmasına ve takımın ritminin kaybolmasına neden oldu. Bu süreçte 1 galibiyet – 4 mağlubiyet almaları, güçlü başlangıcı adeta silip süpürdü.
Ancak son bölümde yeniden ritim buldukları açıkça ortada. Son dört maçta üç galibiyet alarak tekrar ivme kazandılar ve yalnızca güçlü Oklahoma City Thunder’a boyun eğdiler. Spurs ile art arda oynadıkları iki maç ise özellikle işin mental ve liderlik tarafında önemli sinyaller verdi. İlk karşılaşmada Steph Curry’nin 46 sayı, 5 ribaund ve 5 asistlik performansı, Warriors hücumunu adeta tek başına sürükledi. İkinci maçta ise tablo daha dramatikti: Maç 108–109 sonuçlanırken Curry sahneye bir kez daha çıktı, kritik serbest atışları sayıya çevirdi ve toplamda 49 sayı ile karşılaşmanın gerçek belirleyicisi oldu.
Curry’nin bu olağanüstü formu elbette Warriors’a nefes aldırırken, Jimmy Butler’ın eklenen skorer katkısı da dikkat çekiyor. Spurs maçlarında toplamda 49 sayı üreterek Curry’nin yükünü hafifletti ve takım içinde daha dengeli bir hücum mekanizması oluşmasına katkı sağladı. Bu uyumun devam etmesi durumunda Warriors’ın yeniden üst seviye bir dış şut tehdidi, tempolu geçiş hücumu ve savunmada doğru eşleşmeleri zorlayan agresif bir yapıya dönüşmesi şaşırtıcı olmayacaktır.
Golden State’in son haftalardaki gelişimi yalnızca bireysel performanslarla sınırlı değil; savunma disiplinlerinin artması, top paylaşımındaki düzenin iyileşmesi ve rotasyonun netleşmesi de takımın özgüvenini yükselten diğer faktörler arasında.
🔍 Genel Değerlendirme: Yön Arayışındaki Pelicans vs. Kimliğini Bulan Warriors
Bu maç, iki takımın sezon hikâyesinin adeta özetini barındırıyor: Bir tarafta kimliğini kaybetmiş, teknik kadro değişikliği yaşayan, genç oyuncuların parlamasına rağmen genel olarak yönünü bulamayan New Orleans Pelicans; diğer tarafta ise yavaş yavaş toparlanan, yıldız liderliğinin tavan yaptığı ve saha içi düzeni güçlenen Golden State Warriors.
Pelicans’ın bu karşılaşmada rekabetçi olabilmesi için savunmayı çok daha agresif oynaması, Curry–Butler ikilisine karşı net eşleşmeler bulması ve Murphy ile Fears’ın hücumdaki formunu maksimum verimle kullanması gerekiyor. Ancak koç değişikliğinin yarattığı belirsizlik, sezonun başından beri süregelen hücum problemleri ve savunma kopuklukları nedeniyle Pelicans’ın işi oldukça zor olacak.
Warriors ise Curry’nin olağanüstü formundan güç alarak sahaya çıkacak. Top paylaşımının iyi olması, yarı sahada verimli setler işletmeleri ve Butler’ın tamamlayıcı rolü, onları mental ve fiziksel açıdan daha stabilize bir takım haline getiriyor. Bu karşılaşma, hem Pelicans’ın yeni dönemde nasıl bir reaksiyon vereceğini görmek hem de Warriors’ın yükselişini pekiştirip pekiştirmeyeceğini anlamak açısından önemli bir test niteliği taşıyor.

