Maç Önİzlemesi: New Orleans Pelicans -Oklahoma City Thunder (18.11.25)

NBA Batı Konferansı mücadelesinde New Orleans Pelicans Salı günü saat 04:00’da Oklahoma City Thunder

Smoothie King Center’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🏠 New Orleans Pelicans: Çöküş, Kaos ve Kimlik Arayışı

New Orleans Pelicans için sezonun ilk bölümü tam anlamıyla felaket senaryosu. Sezona üst üste altı mağlubiyetle başlayan bir takımın ritim bulma ihtimali zaten zordu; ancak iki maçlık Charlotte ve Dallas galibiyetleri, kısa süreli bir toparlanma umudu yaratmıştı. Ne var ki bu umut da hızla söndü. Pelicans bu mini serinin ardından beş maç üst üste kaybederek dağınık görüntüsünü daha da derinleştirdi. Üstelik birçok maçta rekabet etmeyi dahi başaramadan, çift haneli farklarla teslim oldular. Bu sonuçlar, koç Willie Green’in görevden alınmasıyla son buldu ve yönetim yeniden yapılanma sinyalleri verdi.

Ancak teknik ekibin değişmesi takımın sahadaki enerjisine şu ana kadar yansımış görünmüyor. Son olarak bir gece önce oynanan Golden State Warriors karşılaşmasında 124–106 mağlup olan Pelicans, ilk üç dakikanın ardından tamamen oyundan düştü. Warriors’ın ilk çeyreğin ortasında çift haneli farkı yakalamasıyla maçın geri kalanı formaliteye dönüştü. Bu performans, Pelicans’ın mental olarak ne kadar kırılgan olduğunun açık bir göstergesi.

Kadrodaki sakatlık problemleri ise durumu daha da zorlaştırıyor. Zion Williamson, Dejounte Murray ve Jordan Poole son karşılaşmalarda forma giyemedi; bu üç ismin yokluğu hem hücum üretimini hem de savunma direncini ciddi şekilde düşürüyor. Bu tabloda sahaya çıkan Trey Murphy’nin 20 sayı, Jose Alvarado’nun 18 sayı, çaylak Jeremiah Fears’ın ise 17 sayı kaydetmesi olumlu notlar olarak görünse de takımın yapısal problemlerini gizleyemiyor. Fears’ın sezon ortalaması olan 14.6 sayı, genç oyuncunun gelecek için değerli bir yatırım olduğunu gösteriyor.

İstatistiksel açıdan bakıldığında Pelicans’ın durumunun ne kadar kötü olduğu net şekilde ortaya çıkıyor: 122.6 reytingle ligin en kötü üçüncü savunması durumundalar. Hücumda da durum pek iç açıcı değil; 109.2 hücum reytingiyle de ligde dördüncü en kötü takım konumundalar. Yani hem üretemeyen hem de durduramayan bir takım görüntüsü veriyorlar. Bu da doğal olarak sonuçların neden bu kadar kötü olduğunun temel açıklaması.

⚡ Oklahoma City Thunder: Şampiyonluk Formunda ve Dominasyon Devam Ediyor

Geçtiğimiz sezonun şampiyonu Oklahoma City Thunder, bu yıla da aynı disiplin, aynı enerji ve aynı özgüvenle girdi. Sezonu 13 galibiyet – 1 mağlubiyet ile sürdürüyor olmak, yalnızca bir güçlü takım olmanın değil bir şampiyon kültürünün göstergesi. Tek yenilgilerini Portland deplasmanında yaşamalarına rağmen, bu kayıp onları sarsmadı ve hemen ardından beş maçlık yeni bir galibiyet serisi inşa ettiler. Üstelik bu galibiyetlerin tamamı çift haneli farklarla geldi; bu durum Thunder’ın hem yapı hem momentum anlamında ligin çok üzerinde bir seviyede olduğunu kanıtlıyor.

Serinin son halkası olan Charlotte Hornets deplasmanında alınan 109–96’lık galibiyet, Thunder’ın zayıf bir gününde bile rahat kazanabildiğini gösterdi. İlk yarıda Hornets’ı oyunda tutan bazı sekanslar olsa da üçüncü çeyrekte vitesi arttırıp 17 sayılık farkı yakalamaları, onların ne kadar konsantre ve düzenli oynadıklarını ortaya koydu. Bu karşılaşmada yine alıştığımız isimler öne çıktı: Shai Gilgeous-Alexander 33 sayı, Chet Holmgren 25 sayı ile galibiyetin mimarları oldular.

Thunder’ın gücü yalnızca yıldızlarından gelmiyor. Kadronun derinliği ve gelişmiş oyuncu havuzu, onları bir sistem takımı haline getiriyor. Jalen Williams henüz sezonu açmamış olmasına rağmen Thunder’ın bu seviyede olması, takımın daha da güçleneceği anlamına geliyor. Ajay Mitchell’ın 16.7 sayı ortalamasıyla değerli bir tamamlayıcı olması, Aaron Wiggins’in 14.8 sayı ortalaması ile beklenmedik bir gelişim göstermesi, Thunder’ın hücum çeşitliliğini zenginleştiriyor.

Savunma tarafında ise ligin zirvesindeler. 104.7 reyting ile NBA’in en iyi savunma takımı konumundalar. Bu istatistik, hem bireysel savunma disiplininin hem de takım bütünlüğündeki stabilitenin göstergesi. Hücumda ise 119.2 reyting ile ligin sekizinci sırasında yer alıyorlar. Bu da onların hem dengeli hem de modern basketbolun gerekliliklerini harfiyen uygulayan bir takım olduğunu ortaya koyuyor.

🔍 Genel Değerlendirme: İki Zıt Dünya – Kaos ve Düzenin Çarpışması

Bu karşılaşma, NBA’deki iki uç yapının bir araya geleceği bir mücadele olacak. Bir tarafta hem hücum hem savunmada ligin en kötü takımlarından biri haline gelen, mental olarak kırılgan, sakatlıklarla boğuşan ve koç değişikliğinin şokunu atlatamayan bir Pelicans. Diğer tarafta ise hem istatistiksel hem oyun kimliği açısından ligin en komple yapılarından biri olan Thunder.

Pelicans’ın Thunder karşısında rekabetçi kalabilmesi için Trey Murphy, Alvarado ve Fears üçlüsünün olağanüstü bir hücum performansı göstermesi; aynı zamanda takım savunmasının mevcut seviyesinin çok üzerine çıkması gerekiyor. Ancak Pelicans’ın mevcut savunma disiplinine baktığımızda bu oldukça zor görünüyor.

Thunder cephesinde ise işin anahtarı yine disiplinli savunmalarını devam ettirmek ve Gilgeous-Alexander’ın liderliğinde yarı saha organizasyonlarını doğru kullanmak olacak. Holmgren’in boyalı alandaki etkinliği ve Mitchell–Wiggins ikilisinin tamamlayıcı katkısı, Thunder’ı rakiplerine karşı çok yönlü bir tehdit hâline getiriyor.

Sonuç olarak, bu mücadele bir yanda düşüşte olan bir organizasyonun toparlanma arayışı; diğer yanda ise şampiyonluk seviyesindeki bir takımın istikrarını sürdürme çabası şeklinde özetlenebilir. Bu karşılaşma New Orleans’ın ne kadar direnç gösterebileceğini, Oklahoma City Thunder’ın ise dominasyonunu ne ölçüde sürdüreceğini gösterecek bir test niteliği taşıyor.