Önİzleme: New Orleans Pelicans – Denver Nuggets (20.11.25)

NBA Batı Konferansı mücadelesinde New Orleans Pelicans 20 Kasım Perşembe günü saat 04:00’da Denver Nuggets ile karşılaşacak. Gelin karşılaşma öncesinde takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🏀 New Orleans Pelicans – Dibe Vuran Bir Sezon, Kimlik Arayışı ve Çıkışsız Bir Yapı

New Orleans Pelicans, 2025–26 sezonunun şu ana kadarki en büyük hayal kırıklıklarından biri. Kimse bu ekibin ilk altı sıra için savaşmasını beklemiyordu, ancak 2–12’lik derece, bu kadro kalitesiyle açıklanamayacak kadar kötü bir tablo oluşturuyor. Sezona altı mağlubiyetle başlamalarıyla birlikte herkes, arka arkaya gelen Charlotte Hornets ve Dallas Mavericks galibiyetleri sonrası küçük bir çıkış gelebileceğini düşündü. Fakat bu umut çok kısa sürdü; yeniden altı maçlık bir mağlubiyet serisi başladı ve Pelicans kendini Batı Konferansı’nın dibinde buldu.

Son yenilgi Oklahoma City Thunder karşısında geldi ve açıkçası kimse bu sonuca şaşırmadı. Ancak şaşırtıcı olan, ilk çeyrekte yenilen 49 sayı oldu. Modern NBA’de bir çeyrekte 49 sayı yemek, sadece kötü savunma değil; organizasyonsal bir çöküş göstergesidir. Henüz maçın ilk 12 dakikasında karşılaşmanın kaderi belirlenmişti. Bu denli kötü girişler, Pelicans’ın sezonda neden hiçbir şekilde rekabetçi olamadığının net bir kanıtı.

Elbette sakatlıklar tamamen göz ardı edilemez. Zion Williamson sadece beş, Jordan Poole ise yalnızca yedi maç oynadı. Ancak bu bile 2–12 derecesine mazeret olamaz. Mevcut tabloya bakıldığında Pelicans, ligin en kötü dört hücum takımından biri ve aynı zamanda en kötü üç savunmadan biri. Hücum ratingi tabanı aşamıyor, savunma ise neredeyse hiçbir pozisyonda direnç göstermiyor. Bu verimsiz iki yönlü yapı, onları sezonun başından itibaren rekabetten tamamen kopardı. Genç oyuncular zaman zaman iyi performanslar gösterse de, takımın bütünsel kimliği tamamen kaybolmuş durumda.

🔥 Denver Nuggets – Tutarlılık, Yıldız Gücü ve Yenilgilere Rağmen Sarsılmayan Oyun Kimliği

Sezonun ilk maçını Golden State Warriors’a kaybettikten sonra Denver Nuggets, hızla ritmini buldu ve ardından 11 maçlık periyotta sadece bir kez yenildi. Portland Trail Blazers karşısındaki geri dönüş mağlubiyeti dışında, bu süreçte Nuggets ligin en istikrarlı ekiplerinden biri gibi oynadı. Bu nedenle Chicago Bulls karşısındaki beklenmedik yenilgi, sürpriz kategorisine girse de Nuggets’ın form durumunu gölgeleyen bir unsur olmadı. Önemli olan, söz konusu üç yenilginin de ince detaylarda kaybedilmiş olması: biri uzatmada, biri iki sayıyla, sonuncusu ise üç sayıyla. Bu, takımın saha içi disiplininin bozulmadığını gösteriyor.

Denver’ın temel fark yaratan noktası hala Nikola Jokic’in varlığı. Jokic bu sezon bir kez daha MVP seviyesinde ve her gece triple-double’a yakın performanslar ortaya koyuyor. Onun sahada olduğu her senaryoda Nuggets, hücumu aksayan bir takım olmaktan çıkıyor ve oyunun temposunu tamamen kontrol eden bir yapıya bürünüyor. Fakat bu sezon Nuggets’ı asıl elit seviyeye taşıyan unsur, savunma verimliliğindeki dramatik yükseliş. Sezonun büyük bölümünde ligin en iyi savunma takımlarından biri oldular ve bu da istikrarlı galibiyet serilerinin temelini oluşturdu.

Chicago karşısında 130 sayı yemeleri, savunmada sezon içerisinde gördüğümüz nadir dağınıklıklardan biriydi. Aaron Gordon, Jamal Murray ve Tim Hardaway Jr. gibi oyuncular hücumda katkı verse de, savunmadaki sertlik ve iletişim eksikliği bu maçta cezalandırıldı. Yine de Nuggets’ın genel resmi hâlâ çok iyi.

Önümüzdeki süreçte dikkat edilmesi gereken noktalardan biri Cam Johnson’ın formu olacak. Brooklyn’den geldiğinden beri ritmini bulmakta zorlanan Johnson, Christian Brown’ın sakatlığı nedeniyle daha fazla sorumluluk alacak. Denver’ın savunma yapısına uyum sağlayıp sağlayamayacağı, Nuggets’ın kadro derinliği açısından kritik önem taşıyor.

⚖️ Genel Değerlendirme – Formda Bir Dev ile Krizde Bir Ekibin Zıt Yolculuğu

Bu mücadele, sezonun en dramatik tezatlarından birini temsil ediyor:

• Bir tarafta ligin en organize, en istikrarlı, en dengeli takımlarından biri olan Denver Nuggets.
• Diğer tarafta ise hem hücumda hem savunmada çökmüş, liderleri sakat, kimliği kayıp bir New Orleans Pelicans.

Pelicans’ın savunmada gösterdiği zaafiyetler ve hücumdaki verimsizliği düşünüldüğünde, Denver’ın yüksek tempolu ve disiplinli yapısına karşı ayakta kalmaları oldukça güç görünüyor. Nuggets, kaybettikleri maçlarda bile oyun yapısından kopmayan bir ekip. Pelicans ise kazandığı iki maç dışında neredeyse her gece oyundan çok erken düşüyor.

Maç önü görünümü, iki takımın sezon içindeki eğilimlerini birebir yansıtıyor:

• Denver güven veren, doğru kararlar alan, savunmasıyla maç kazanan bir takım.
• New Orleans ise istikrarı olmayan, sakatlıklardan etkilenen ve iki yönlü oyunda ligin en zayıf görünümlerinden birine sahip bir takım.

Sonuç olarak bu karşılaşma, hem form hem kimlik hem de yapı açısından iki farklı dünyanın karşılaşması niteliğini taşıyor. Denver Nuggets, ritmini korumaya çalışırken; New Orleans Pelicans, sezonun en düşük noktasından çıkış yolu arıyor.