Anadolu Efes’in Yeni Koçu Erdem Can, Hedefleri, Enleri, Obradovic ve Jordan Hakkında Konuştu!

Turkish Airlines Euroleague temsilcilerimizden biri olan Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi şampiyonu Anadolu Efes‘in yeni başantrenörü Erdem Can birçok konuda Anadolu Efes Stüdyo’ya açıklamalarda bulundu. Hedefleri hakkında konuşan koç Can, EuroLeague’deki en iyi 5’ini, en sevdiği filmleri, kitapları ve müzikleri de açıkladı.

Anadolu Efes‘in önemli bir marka olduğuna vurgu yapan Erdem Can, “Anadolu Efes, Türkiye’deki çok önemli bir marka. Anadolu Efes taraftarlıktan bağımsız bir şekilde elde ettiği başarılarla herkesi aynı noktada buluşturmuş bir marka. Dolayısıyla böyle bir markanın temsilcisi olarak başlayabilmek çok önemli bir motivasyon ve heyecan. Her zaman başarılı olmuş bir takımda da her zaman daha iyisini hedeflemek olmazsa olmazlardan biri. Ben o heyecan, motivasyon ve enerjiyle başlamak istiyorum” dedi.

NBA Yaz Ligi’ni de takip ettiklerini belirten başarılı koç, “NBA’deki Utah Jazz tecrübesi ve Türk Telekom’daki görevimden sonra ailemden biraz uzak kaldım. Sezon bitince onlarla biraz vakit geçirme şansı buldum. Tabi bu arada konferanslara katıldım. Bu arada tabi Las Vegas’a Yaz Ligi’ne Genel Menajerimiz Alper Yılmaz ile gittim. Orada oyuncuları ve Yaz Ligi’ni takip ettik. Şimdi biraz daha gelecek yılın teknik, taktik programlamasıyla başlayacağız” ifadelerini kullandı.

Anadolu Efes’ten teklif aldığı süreci de anlatan Erdem Can, “Ergin Ataman’ın Panathinaikos ile anlaşmasının ardından Anadolu Efes benimle bir görüşme talep etti. Ben de Türk Telekom yöneticileri bilgisi ve onayıyla bu görüşmeyi gerçekleştirdim. O görüşmeden sonra da benimle ilgili beraber yola çıkma konusunda bir talep vardı. Ben de buna tabii ki seve seve katılmak istediğimi söyledim. Türk Telekom’un da her adımdaki bilgisi ve izniyle gerçekleşti. Bu tarz etik değerler de önemlidir. Bu anlamda biz beraber görüşmelere başladık ve beraber yol yürümeye karar verdik” sözlerini söyledi.

Çok heyecanlı olduğunu vurgulayan başarılı koç, “Ben heyecanını çok saklayabilen bir insan değilim. Çok heyecanlandım. Bu heyecanın temelinde de bu kadar büyük bir markanın bir parçası olabilmek ve onu daha ileriye götürebilmek adına tercih edilmiş olmak çok önemliydi benim için. EuroLeague’de zirveye oynayan, son 3 yılın 2’sinde şampiyon olan, son 5 yıla damga vurmuş bir kulübün antrenörü olmak için teklif almak çok değerli. Çok heyecan verici. Bu fırsatı benim için çok önemli bir adım olarak görerek hareket ettim” ifadelerini kullandı.

Futbola dair bir soru alan Erdem Can, ‘Messi mi, Ronaldo mu’ sorusuna, “Ben bir Maradonacı olarak buradan Messi cevabını vereyim. Messi’nin çok ciddi bir klası var. Futbol akışkan olduğu zaman, oyun aktığında izlemesi daha zevk veren bir spor. Messi orada fark yaratan, önemli bir isim. Dolayısıyla ben Messi’ciyim” dedi.

Jordan mı, LeBron James mi sorusunu da yanıtlayan Erdem Can, “Michael Jordan. Oğlumla da tartışıyorum bunu. O, Curry ve LeBron’u seviyordu ama Jordan’ı izleyince o da Jordan fanı oldu” cevabını verirken Zeljko Obradovic’ten bir örnek de verdi ve, “Benim için yaptığı işi eşsiz kılan isimler çok özeldir. Bir eşinin daha bulunamaması önemlidir. Bu yüzden Zeljko Obradovic benzersizdir. Bence dünya basketboluna onun gibi bir figür gelmesi çok çok zor. Jordan da her zaman kazanan, her koşulda kazanan kazanmadığı zaman da sahneden çekilmiş bir isim. 6 kere şampiyon oldu. Orada varken hep şampiyon” sözlerini söyledi.

EuroLeague hakkında da konuşan Erdem Can, “EuroLeague’de daha önce 10 yıllık bir asistan koçluk deneyimim de olduğu için vakıfım. Süreç içerisinde baktığımda NBA’in finansal olarak ilerleyişi EuroLeague’in kendi dinamikleri içinde daha planlı hareket etmesini beraberinde getiriyor diye düşünüyorum. Çünkü EuroLeague’deki çok değerli parçalar rahatlıkla NBA’e gidebiliyorlar. NBA’deki finansal güç onların EuroLeague’e ‘Artık burayı tecrübe ettim, NBA’i görmeliyim’ demelerini sağlıyor. Buradaki oyunun tadı başka olsa da NBA’i de oyuncular görmek istiyorlar. Dolayısıyla burada star dediğimiz oyuncuların NBA’e gitmesini sağlarken aşağıdan gelen, ilerleme potansiyeline sahip oyuncuların da önünü de açıyor aslında. Dolayısıyla burada Avrupalı oyuncuların gelişimlerine odaklanıp Türk oyuncularımızın da sürecin içerisine katıp ilerleyeceğimiz bir düzen oluşmalı diye düşünüyorum. EuroLeague’de de baktığımızda da potansiyelli yabancı oyuncuların geldiğini ve kendi içerisinde de Avrupalı oyuncuların daha çok şans bulacağı bir ligin bizi beklediğini söyleyebilirim” açıklamasını yaptı.

İlk haftalarda Barcelona ve Real Madrid ile karşılaşacaklarının hatırlatılması üzerine başarılı koç, “Barcelona da Real Madrid de bizim gibi kazanma alışkanlığı olan, her zaman Final Four için aday olmuş başarılı takımlar. Zor maçlar bizi bekliyor ama bizim hedefimiz ilk günden son güne kadar sahaya kendi emeğimizi ortaya koymak olacak. Sonrasında neler olacak yaşayıp göreceğiz” sözlerini söyledi.

Takım olarak hedefleri hakkında da konuşan Erdem Can, “Kazanma alışkanlığı olan, kazanma hedefi olan bulunduğu camiayı en iyi şekilde temsil etmeye çalışan bir yapı var ortada. Dolayısılya bizim hedefimiz olan şey bütün yarıştığımız kulvarlarda en üstte bitirebilmek. Bunun ötesinde bizi izleyen, bizi izlemekten keyif alan herkesin son ana kadar mücadeleyi bırakmayan, hiçbir şekilde yenilgiyi kabul etmeyen beraber hareket etmeyi seven ve bundan keyif alan bir ekip görmesini sağlamak. Asıl hedefimiz bu” dedi.

Erdem Can’ın en’leri:

• En sevdiği üç kitap: Orhan Pamuk-Kafamda Tuhaflık, , Paulo Coelho-Simyacı
• En sevdiği üç şarkı: Duman – Aman Aman, Neşet Ertaş – Neredesin Sen, Aerosmith – Pink.
• En sevdiği üç film: Eternal Sunshine, Esaretin Bedeli, Yol
• EuroLeague tarihinin en iyi 5’i: Juan Carlos Navarro – Vassilis Spanoulis – Dimitris Diamantidis – Gigi Datome – Nikola Pekovic.