Analiz: Tatum’suz Boston, Orlando Engeline Takılmadı

NBA Doğu Konferansı çeyrek final serisi ikinci maçında Tatum’dan yoksun olan Boston Celtics konuk ettiği Orlando Magic‘i 109-100’lük skorla geçmeyi başardı.

Bu sonuçla Celtics seride 2-0 öne geçmiş oldu. Seri sonraki 2 maç için Orlando’ya taşınacak ve toplamda 4 galibiyet alan takım adını yarı finale yazdıracak.

Ev sahibi ekipte Jaylen Brown 36 sayı (5/7 üçlük), 10 ribaund, 5 asist, Kristaps Porzingis 20 sayı (0/5 üçlük), Derrick White 17 sayı, 6 ribaund, 5 asist, Yılın 6. Adamı Ödülü’nü alan Payton Pritchard 14 sayı, 3 ribaundla oynadı.

Orlando’da ise Paolo Banchero 32 sayı, 9 ribaund, 7 asist, Franz Wagner 25 sayı, 4 ribaund, 4 asist, Wendell Carter Jr. 16 sayı (8/8 üçlük), 8 ribaund üretti.

💥 Brown’dan Liderlik Dersi: “JT Yoksa, Ben Varım”

Jayson Tatum’un bileğindeki sakatlık nedeniyle ilk kez bir playoff maçını kaçırması, Boston Celtics için ciddi bir sınav anlamına geliyordu. Ancak Jaylen Brown bu boşluğu olağanüstü bir performansla doldurdu. 36 sayı, 10 ribaund ve 5 asistle oynayan yıldız oyuncu, hem skorer liderliği hem de duygusal liderliği üstlendi. Başantrenör Joe Mazzulla’nın da dediği gibi: “Brown bu maça her şeyiyle geldi.”

Brown’un son çeyrekteki soğukkanlı oyunları, kritik hücumlarda yaptığı doğru tercihler ve savunmadaki sertliği Celtics’in ayakta kalmasını sağladı. “Her gece bu seviyeye çıkabilirim,” diyen Brown, bu maçta sözünü fazlasıyla tuttu.

🧱 Sertlik ve Porzingis’in Dönüşü

Kristaps Porzingis’in alnında açılan yarayla soyunma odasına gitmesi, maçın dramatik anlarından biriydi. Ancak Letonyalı uzun, kafasında beş dikişle oyuna geri döndü ve “WWE anımı sevdim” diyerek bu dönüşü sahiplendi. 20 sayılık katkısıyla Celtics’in pota altındaki caydırıcılığını sürdürdü.

Özellikle Goga Bitadze’nin dirseğiyle aldığı darbe sonrası yapılan sportmenlik dışı faul kararı, Boston’un agresif oyun tarzına karşı bir mesaj niteliğindeydi. Ancak Porzingis’in geri dönüşü, taraftarın coşkusunu ve takımın direncini artırdı.

🧠 Zihinsel Savaşta Üstünlük Boston’da

Caldwell-Pope’un ilk maçtaki flagranti sonrası her top aldığında yuhalanması, Boston taraftarının hafızasının ne kadar güçlü olduğunu gösterdi. İkinci çeyrekte Al Horford ile Pope arasında yaşanan gerginlik ve Brown’un Pope ile sözlü atışması, Celtics’in mental olarak maça ne kadar hazır olduğunu ortaya koydu.

Celtics bu gerginliği avantaja çevirdi; hem fiziksel temaslarda geri adım atmadılar hem de bu anlarda oyunun kontrolünü bırakmadılar. Bu tarz yüksek tansiyonlu anlarda soğukkanlı kalabilmek, playoff maçlarının kaderini belirleyebilecek unsurların başında gelir.

🔵 Magic Mücadele Etti Ama Yetersiz Kaldı

Orlando Magic cephesinde Paolo Banchero’nun 32 sayı, 9 ribaundluk performansı göz doldurdu. Franz Wagner’in 25 sayılık katkısı da kayda değerdi. Ancak maçın kırılma anlarında Celtics’in savunmasına çözüm bulamayan Magic, özellikle son periyotta üretkenlikten uzak kaldı. Boston’un 28 son çeyrek sayısına karşılık sadece 19 sayı bulabildiler.

Banchero maç sonunda “Soyunma odasından sonra onlar bir koşu yaptı, biz geri dönemeyince fark oluştu,” derken aslında maçın özetini de verdi. Orlando’nun playoff tecrübesizliği, maçın kritik anlarında kendini gösterdi.

📊 Genel Değerlendirme ve Serinin Gidişatı

Boston Celtics, Tatum’un yokluğuna rağmen karakter koyduğu bu galibiyetle seride 2-0 öne geçti ve saha avantajını sürdürdü. Game 3, Cuma gecesi Orlando’da oynanacak. Celtics bu maça Tatum’un geri dönme ihtimaliyle daha da güçlü gidebilir. Ancak bu maç gösterdi ki Jaylen Brown liderlik bayrağını devralmaya hazır.

Eğer Magic, seriye tutunmak istiyorsa üçüncü maçta savunma direncini artırmalı ve Celtics’in temposunu düşürmeli. Aksi halde seriyi erken kapatma riskiyle karşı karşıyalar.

Boston mesajı verdi: Bu takım sadece Tatum’dan ibaret değil. 🏀💚