İDDİA: Bologna, Milano’dan Ayrılan Napier’i Gündemine Aldı (Analiz)

Turkish Airlines Euroleague ekiplerinden Virtus Bologna, guard rotasyonuna bir yıldız eklemek istiyor.

Basketinside’da yer alan habere göre İtalya Lega Basket Serie A ekibi Milano ile yollarını ayıran Shabazz Napier‘ın durumunu takip ediyor.

1.85 metre boyunda olan 1991 doğumlu tecrübeli oyun kurucu geçen sezon Serie A’da 27 maçta ortalama 25.8 dakika süre alırkej 13.2 sayı, yüzde 44.9 üçlük, 1.9 ribaund, 4.0 asist, 1.2 top çalma ve Euroleague’de ise 16 maçta ortalama 27.5 dakika süre alrken 10.9 sayı, yüzde 28.4 üçlük, 2.5 ribaund, 4.1 asist ile katkı vermişti.

OYUNCU ANALİZİ:

UConn çıkışlı olan Napier 2014’de 1.tur 24. sıradan Bobcats tarafından draft edilmiş ve takaslanarak NBA macerasına Heat ile başlamıştı. Artından Magic, Blazers, Nets, Wolves, Wizards formalarını da giydi ama düşen performansının da etkisiyle NBA’de tutunamadı. 2022 yazında Milano ile Euroleague kariyerine başladı ve sonrasında Kızıl Yıldız, ardından tekrar Milano formalarını giydi.

Napier, organizasyon becerisi, pasör özellikleri ve lider karakteri ile bilinen saf bir oyun kurucu. Kariyeri boyunca özel anları seven, zorlu rakiplere karşı aynı seviyeye çıkarak onlara cevap verebilen bir oyuncuydu. Korkusuz, özgüveni yüksek bir lider. Hücumda 3 sayı tehditinin bulunması, bununla beraber yüksek seviyedeki top tekniği ve sürati ile beraber potaya atak edebilmesi onu çok yönlü bir silah yapıyor. Ayrıca birebirlerde ayağını geriye çekerek bulduğu orta mesafe şutlarla da çok etkili, perde çıkışlarından gelerek bulduğu yakala at şutlarında da yüksek yüzdeye sahip. Pasör özelliklerini de düşündüğümüzde ikili oyunlarda ve birebirlerde üçlü tehdite sahip olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Açık sahada etkinliği bir kademe artıyor ve hızlı hücumlarda çok iyi bir bitirici. Diğer taraftan savunmada da topa baskı yapmayı iyi bilen, çabuk elleri ile top çalma konusunda da başarılı bir guard.

Gelelim eksilerine. Zaman zaman topu elinde fazla tutuyor, bu da takımın hücum ritmini aşağı çekiyor. NBA’de onu en çok zorlayan konulardan biri ortalama altı bir atletizme sahip olması ve fiziksel dezavanjlarıydı, bu nedenle savunmada özellikle epey sıkıntı yaşadı. Evet iyi bir şutör ama istikrarlı değil, bu da hücum performansının soru işaretleri barındırmasına neden oluyor. Yanlış şut seçimleri, pozisyonları gereksiz zorlamaları gibi mental olarak çözemediği sorunlar var halen. Potaya gitmeyi çok seven bir oyuncu olmasına rağmen teması yeteri kadar alıp çizgiye de aynı oranda gidemiyor, bu avantajını kullanamıyor tam olarak.

Napier, kariyerinin ilk döneminde NBA seviyesinde bile ne kadar iyi bir hücum silahı olduğunu göstermişti zaten. Savunma tarafında atletizm ve fiziksel dezavanajları nedeniyle NBA sahnesinde yaşadığı sıkıntıları Euroleague sahnesinde yaşamayacağını, buradaki defolarının da minimum olacağını hem Milano ile çıktığı çaylak sezonunda hem de bu sezon Kızıl Yıldız forması ile göstermiş oldu. NBA’de orta ve orta altı takımlarda alternatif guard olarak iyi işlere imza atan bir oyuncunun, sağlıklı kalabildiği takdirde, Euroleague’de başarılı olmaması sürpriz olurdu zaten. Milano’daki ilk sezonunda takıma nasıl sınıf atlattığını görmüştük ancak istediği kontratı alamadığı için ayrılmış ve Kızıl Yıldız ile anlaşmıştı. Sırp ekibinde geniş guard rotasyonunda istediği süreleri ve sorumluluğu alamadı. Açıkçası koç değişikliği de ona yaramadı ve tekrar Milano’ya dönme kararı aldı. Sezon başından beri guard rotasyonunda ciddi sorunlar yaşayan, özellikle organizasyon konusunda sınıfta kalan Milano’ya ilaç olabilecek bir isimdi. Hem sezona Kızıl Yıldız’da istediği gibi başlayamayan Napier için hem de 1 numaraya lider arayan İtalyan ekibi için kazan-kazan transferi olduğunu düşünüyorduk ama özellikle Euroleague’de beklentileri karşılayamadı, vasatın üstüne çıkamadı. Yay gerisinden ritmini bulamaması ve bu kez koç Messina ile doku uyuşmazlığı yaşamaları bu kötü performansın sebeplerinden bazılarıydı…