MAÇ ANALİZİ: Fenerbahçe, Belgrad Deplasmanından Guduric’in Kariyer Performansıyla Çıktı!

Turkish Airlines Euroleague 25. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko, Belgrad Stark Arena’da konuk olduğu Partizan’ı 19.661 taraftarın önünde Guduric’in kariyer performansı eşliğinde 94-97’lik skorla yenmeyi başardı.

Bu sonuçla İstanbul’da 1 sayı farkla yenildiği Partizan’a karşı ikili averaj üstünlüğünü de yakalayan Fenerbahçe Beko, derecesini 15-9 yaptı ve 4. sıraya yükseldi. Sahasındaki 5 maçlık galibiyet serisi sona eren Sırbistan temsilcisi ise 13-12 ile 8. sıraya geriledi.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Temsilcimizde Marko Guduric 25 sayı (4-5 3sayı, 7-7 s.atış), 2 ribaund, 7 asist (kariyer rekoru), 2 top çalma ile adeta şov yaparken, 35 verimlilik puanı ile de kariyer rekoruna imza atmış oldu. Dyshawn Pierre 21 sayı (kariyer rekoru), 5-5 3sayı, 6 ribaund, 3 asist, Scotti Wilbekin 15 sayı, 2 asist ve Johnathan Motley 14 sayı, 4 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimler oldular.

Ev sahibi ekipte ise Kevin Punter 25 sayı, 2 asist ile öne çıkarken, Dante Exum 17 sayı, 4 ribaund, 3 asist ve Mathias Lessort 15 sayı, 11 ribaund, 2 asist, 2 blok ile direnen diğer isimler oldular.

EDİTÖR YORUMU:

Maça ev sahibi Partizan hızlı ve agresif başladı. Madar’ın oyunun iki alanında da ortaya koyduğu enerjiye karşılık vermekte zorlanan kısalarımız hücumda da takımı iyi organize edemediler. Ancak çeyreğin ikinci kısmında Motley’i çembere yakın pozisyonlarda topla buluşturmamız ve Pierre’den gelen kritik ceza üçlükleriyle maça ortak olduk ve Motley’nin 10 sayısı eşliğinde ilk çeyreği 22-22 berabere tamamladık. İkinci çeyrekle beraber rakibe aynı agresiflikle, özellikle savunma sertliği ile cevap verdik ve 11-3’lük seriyle farkı açmaya başladık. Wilbekin ve Calathes’den istediğini alamayan koç Itoudis’in Guduric ile Edwards’a dönmesi takıma da olumlu yansıdı. Özellikle Guduric’in organizasyona da verdiği katkı attığı sayılar kadar değerliydi. Ancak koç Obradovic’in oyuna mola ile müdahele etmesi ve Exum ile Punter’in sazı ellerine almalarıyla Partizan, Stark Arena’daki 20.000 taraftarın da desteğini hissetti ve çift haneli farklardan gelerek maça ortak oldu. Yine de soyunma odasına 46-47 ile biz önde girdik.

Üçüncü çeyreğin ilk yarısında da takımlar birbirlerine üstünlük kuramadılar. İlk 2 çeyreğin aksine takımlar bu çeyrekte daha düşük tempoda ve yarı sahada basketbol oynadılar. Birbirlerine kolay şansı vermeyince de skor kısır kaldı ve bu kez Partizan’ın 69-68’lik üstünlüğü ile 4. çeyreğe girdik. Final çeyreğinde Punter inanılmaz şutlar sokup 2+1’ler 3+1’ler bulsa da Kızıl Yıldız altyapısından yetişen Guduric, ezeli rekabeti iliklerine kadar hissettiği bu maçta oyuna ağırlığını tam anlamıyla koymaya başladı. Bitime 6 dakika kala bulduğu kritik köşe üçlük ardından da potaya giderek bulduğu smaç ve basket-faul ile farkı 6 sayıya çıkardı. Guduric ve Wilbekin liderliğinde akıllı ve soğukkanlı bir oyun ortaya koymaya devam ettik. Son dakikaya 5 sayı farkla önde girerken Exum’un smacına engel olamadık. Ama ardından Wilbekin’in kötü tercihi sonrası topa yaptığı son dokunuş LeDay’den çıkmasını sağladı. Bitime 5 saniye kala Guduric kendisine yapılan faulle çizgiye gitti ve hata yapmadı, farkı 5 sayıya çıkardı yeniden. Son saniyede Exum’un bulduğu basket ise sadece skoru tayin etmiş oldu.

6 Şubat’tan bu yana ülke olarak deprem felaketini fiziksel, mental, duygusal her şekilde hissettik. Bu süreçte Fenerbahçeli oyuncular da diğer sporcular gibi bu ortamın içindeydiler ve ister istemez onların da mental olarak basketboldan uzaklaştıklarını biliyoruz ki 20 gün boyunca da Euroleague maçına çıkamadıklarının altını çizelim. Ama buna rağmen sahadaki enerjileri, mücadele seviyeleri ve galibiyeti istemeleri çok ama çok değerliydi. Ayrıca gerek teknik ekibi gerekse medikal ekibi de kutlamak lazım, bu kadar uzun bir süre maç temposundan uzak kalsalar da takımı fiziksel anlamda da böyle diri tutmaları alkışları haketti. Sarı lacivertliler play-off yolunda çok değerli bir galibiyet alırken ikili averaj üstünlüğünü de elde etmiş oldu. Neredeyse 10 takımın 3-8. sıra arasındaki play-off biletleri için mücadele ettiği böyle zorlu bir sezonda ikili averaj üstünlüğü de çok ama çok kritik olacak.