MAÇ ANALİZİ: Fenerbahçe, Valencia Deplasmanında Son Saniyede Yıkıldı!

MAÇ ANALİZİ: Fenerbahçe, Valencia Deplasmanında Son Saniyede Yıkıldı!

17 Mart 2023 Kapalı Yazar: baskethaber basket

Turkish Airlines Euroleague 29. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko, konuk olduğu Valencia karşısında çok iyi dirense de son saniyede Webb’in tipine engel olamadı ve 82-80’lik skorla kaybetti.

Bu sonuçla Yarasalar derecelerini 14-15 yaptılar ve 10. sıraya yükseldiler. Fenerbahçe Beko ise 17-11 ile 5. sırada kalmaya devam etti.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Ev sahibi ekipte Bojan Dubljevic 18 sayı (4-4 üçlük), 7 ribaund ile yıldızlaşırken, Jared Harper 15 sayı, 2 ribaund, 2 asist ve Chris Jones 9 sayı, 2 ribaund, 4 asist ile galibiyeti getiren başlıca isimler olmuşlardı.

Temsilcimizde ise Marko Guduric 23 sayı (5-7 üçlük), 2 ribaund, 5 asist, 2 top çalma ile maçın en skorer ismi olurken, Johnathan Motley 19 sayı (8-9 ikilik), 3 ribaund, 2 asist, Nigel Hayes-Davis 11 sayı, 6 ribaund ve Tyler Dorsey 10 sayı ile direnen diğer isimler oldular.

EDİTÖR YORUMU:

Maça iyi başlayan taraf ev sahibi oldu. Savunmada yumuşak bir giriş yaptık ve bunu hem içerden hem dışarıdan cezalandırdılar, ilk bölümde istedikleri gibi rahat şekilde hücum ettiler. Koç Itoudis’in erken molası ile beraber savunmayı hızlıca toparladık ve 6 farkı kapatıp öne de geçtik. Ancak kenardan gelen Rivero bizi çember altında çok zorladı, hücum ribaundları ve alçak posttan bulduğu sayılarla takımını öne taşıdı. Son dönemde formsuz olan Calathes bu maçta da beklentilerin altında kaldı, onun liderliğinde organize olmakta zorlandık, basit top kayıpları yaptık ve momentumu tekrar Valencia’ya kaptırdık. Kenardan gelen Dorsey’nin skorer oyunu ise bizim tekrar maça ortak olmamızı sağladı ve ilk çeyreği 22-21 geride tamamladık. İkinci çeyreğin başında ise bu kez Dubljevic’in hem içerden hem de dışarıdan bulduğu sayılara engel olamadık. Bir tülü açılamayan Calathes yerine top yönlendirici olarak Guduric’im kullanmaya başladık ve Dorsey’nin de ceza üçlüklerinden isabet bulmasıyla beraber maçın kopmasına izin vermedik, skora tekrar denge getirdik. Valencia kenardan getirdiği taze kan Harper’ın sürati ve deliciliği ile skor üretimini sürdürürken biz de Guduric’in bireysel çabasının yanı sıra Motley’i de pota altında aktif kullanarak skorda kaldık, ilk yarının sonunda soyunma odasına 43-42 geride girdik.

İkinci yarıya Guduric müthiş bir giriş yaptı ve onun skorer oyunu sayesinde öne geçerek farkı 6 sayıya kadar çıkardık. Maalesef Calathes’in verimsiz oyunu devam etti ve hücumda bir türlü organize olamadık o sahdayken. Bu avantajı iyi kullanan ve basit top kayıplarımızı artı yanlış tercihlerimizi cezalandıran Valencia, tekrar dizginleri eline aldı. 3.çeyrekte üstünlük sürekli el değiştirdi küçük serilerle ve final çeyreğine 61-60 geride girdik. Son çeyreğin ilk bölümünde Valencia, adam değişme savunmamıza karşı sabırla top çevirip ters eşleşmeleri bularak ya da ceza üçlükleri ile istikrarlı şekilde skor üretmeye başladı, farkı da 9 sayıya kadar çıkardılar. Bu anlarda Hayes-Davis’den gelen hayat öpücüğü niteliğindeki üçlük, ardından da Motley’i çember altında kullanmayı hatırlamamız sayesinde maça yeniden ortak olduk. Bitime 55 saniye varken Biberovic kritik bir anda maçtaki ikinci üçlük isabetini buldu ve skora 72-72 denge getirdi. 32 saniye kala Jones takımını 79-77 öne taşırken, Guduric’in top kaybı ardından Valencia çizgide 1-2 yaptı. 10 saniye kala aynı Guduric, sansının da yardımıyla bulduğu üçlük sayesinde maça 80-80 denge getirdi. Ancak son hücumda Harper’ın kaçan turnikesinde Webb’in topu tiplemesine engel olamadık ve maçı bu hücum ribaundu yüzüden 82-80 ile kaybettik…

Öncelikle bu mağlubiyetin faturası genel anlamda ağır oldu… Hem sarı lacivertliler ilk 4 yarışında ciddi bir yara aldı hem de Efes’in play-off bileti için rakiplerinden biri olan Valencia umutlanmış oldu. Fenerbahçe adına işlerin aslında pek de yolunda olmadığını bir kez daha görmüş olduk… Bir kez daha ribaundlarda hezimete uğradığımız bir maç izledik, 40-29!! Valencia’ya tam 16 hücum ribaundu verdik ki buna rağmen maçı buraya kadar getirebilmemizi Guduric’in ekstra bireysel performansına ve son anlarda şansının da yardımıyla bulduğu potalı üçlüğe borçluyuz zaten. Jekiri, Booker, Bjelica, Hayes-Davis ve Motley… Böyle bir uzun rotasyonunuz varken ribaundlarda ezilmek gerçekten ayıp oluyor ki rakibin Alexander ve Pradilla gibi ribaundlarda etkili iki uzunun olmadığının da altını çizelim! Özetleyecek olursak bu sıradan bir mağlubiyet değil, çok ders çıkarılması gereken bir mağlubiyet. Ben bir kez daha gördüm ki temsilcimiz eğer normal sezonu ilk 4 sırada bitiremezse, yani ev sahibi avantajı olmazsa play-off’da şansı maalesef epey düşük. Çünkü sezonun bu noktasına geldik ama halen Calathes dışında başka bir saf oyun kurucusu yok takımın ve Guduric’den de her maçta bu hem attığı hem takımı organize ettiği performansı beklemek haksızlık olur… Bu saha avantajımız olmayan bir play-off serisinde sezon boyunca olduğu gibi deplasmanlarda işimizin çok ama çok zor olacağını gösteriyor…