Maç Analizi: Telekom Son Nefeste Prometey’yi Yenip Finale Çıktı!

7DAYS EuroCup yarı final eleme maçında temsilcimiz Türk Telekom, Riga’da konuk olduğu Prometey‘i Erkan’ın son saniyedeki bloğu sayesinde 74-76’lık skorla yendi ve adını finale yazdırdı.

Temsilcimizin rakibi Gran Canaria-Joventut Badalona maçının galibi olacak ve her şekilde finali İspanya’da oynayacağız. Final maçı 3 Mayıs Çarşamba günü saat 22:00’da oynanacak.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Telekom’da Jerian Grant 19 sayı, 2 ribaund, 6 asist ile yıldızlaşırken, Axel Bouteille 16 sayı (4-7 üçlük), 8 ribaund, 2 asist, Tony Taylor 15 sayı, 2 asist ve Tyrique Jones 11 sayı, 14 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.

Ev sahibi ekipte ise Gian Clavell 19 sayı (4-10 üçlük) ile öne çıkarken, Ondrej Balvin 14 sayı, 9 ribaund, 5 asist ve DJ Stephens 10 sayı, 8 ribaund, 3 asist ile direnen diğer isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Maça ev sahibi istediği gibi başladı. Tempoyu dikte eden ve dış atışlardan yüksek yüzdeli isabetler bulan Prometey farkı açmaya başladı ilk anlarda. Erkan’ın enerjisi ile yavaş da olsa maçın içine girmeye başladık. Ancak ribaundlarda canımız ok yandı, savunma ribaundlarını net olarak çekemediğimiz için bir türlü ritmimizi bulamadık ve kötü geçirdiğimiz, beklentileri alamadığımız ilk çeyreği 25-16 geride tamamaladık. İkinci çeyrekle beraber kendimize geldik. Savunmadaki müthiş enerjimiz ve sertliğimiz, hücumda da alıştığımız Telekom’un akıcı pas trafiği ve sürekli potak eden kısalarla istediğimizi almaya başladık. Prometey’in de dış atışlardaki yüzdesinin nihayet düşmesi sayesinde farkı azaltmayı sürdürdük. Alternatif skor opsiyonlarını devreye sokarken ilk çeyrekte vasat oynayan Jones, iki nefis smaçla mesajı verdi, kendisine geldi o da. EuroCup’ın en skorer takımını ilk 6 dakikada sadece 5 sayıda tutarak savunmada vidaları sıkınca neler yapabildiğimizi gördük. Taylor’dan gelen kritik sayılarla beraber ilk kez öne geçtik ve soyunma odasına 38-41 üstün girdik.

Üçüncü çeyrekte ise takımlar birbirlerine üstünlük kuramadılar, dengeli bir maç izledik. Erkan’ın yaptığı basit hatalar sonrası faul problemine girmesi rotasyonumuzun daralmasına ve özellikle savunmada da direncimizin düşmesine neden oldu. Tekrar dış atışlarda ritmini bulmayan çalışan Prometey istediğini alamadı, bu kez ribaundları da vermeyince final çeyreğine 56-61 önde girdik. Son çeyrekte stres düzeyi arttı, oyuncular üstündeki baskıyı hissettikçe eller titremeye ve yüzdeler düşmeye başladı. Üretimde sorun yaşadık ve özellikle takımın en tecrübeli isimleri Taylor ile Grant’den gelen basit top kayıpları yakalanmamıza neden oldu! Koç Can’ın molası sonrası Grant’in liderliğinde bulduğumuz yüzdeli orta mesafe atışlar sayesinde son 3 dakikaya 7 sayı farkla önde girdik. Ama hücumda ilginç bir şekilde durduğumuz bu kritik anlarda basit top kayıpları da gelince 11-1’lik bir seri yedik ve geriye düştük. Fakat bitime 30 saniye kala Taylor’ın kritik isabetiyle yeniden öne geçtik. Ardından çok iyi bir savunmayla ribaundu aldık ve çizgiye giden Jones 1-2 ile döndü. 2 sayı ile önde olduğumuz son saniyelerde maç savunmasını da kusursuz yaptı, Erkan’dan gelen blokla beraber son hücumu kullandırmadık ve 74-76 ile kazanarak final biletini kaptık.

Elbette öncelikle tüm oyuncuları ve koç Can’ı kutlamak lazım, artık Euroleague biletine sadece 1 galibiyet uzaktayız! Ancak maçı buraya getirdikleri için de kızdım açıkçası. Özellikle Grant ve Taylor gibi iki tecrübeli guardın 7 sayı önde olduğumuz dakikalarda yaptıkları basit top kayıpları saç baş yoldurttu gerçekten. Karşımıza Badalona ya da Granca kim gelirse gelsin böyle hatalar yapma lüksümüz olmayacak ki Granca ileaynı grupta olduğumuzu, bizi içerde dışarıda yendiğimizi hatırlatalım. Baskı anında, el yakan toplarda en güvendiğim, en tecrübeli isimlerimizin böyle hatalar yapması kabul edilemez ki maç gidiyordu zaten…