Maç Önİzlemesi: Beşiktaş Gain – Bursaspor (25.10.25)

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 5. hafta mücadelesinde Beşiktaş Gain Cumartesi günü saat 18:00’da Bursaspor ile karşılaşacak.

Akatlar’da oynanacak ve her zamanki gibi beIN Sports 5 ekranlarından canlı olarak yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

⚫⚪ Beşiktaş: Formda, Özgüvenli ve Kazanma Alışkanlığı Yüksek

Koç Dušan Alimpijević yönetimindeki Beşiktaş Gain, şu sıralar sadece Türkiye’de değil, Avrupa’da da en formda takımlardan biri olarak öne çıkıyor. Siyah-beyazlı ekip son altı maçını kazandı, hem Basketbol Süper Ligi hem de EuroCup arenasında kusursuz bir ritim yakaladı. Ligde oynadıkları dört maçta da yenilgi yüzü görmediler; geçtiğimiz hafta Esenler Erokspor deplasmanında 84–80 kazanarak bu seriyi sürdürdüler. Ardından Avrupa sahnesinde Ulm deplasmanında 101–99’luk zafer, sezonun şimdiye kadarki en dramatik galibiyetlerinden biri olarak kayıtlara geçti.

Almanya’daki maçta Anthony Brown’un son saniye üçlüğüyle gelen zafer, takımın mental dayanıklılığını bir kez daha ortaya koydu. Beşiktaş, dördüncü çeyreğin başında 14 sayı gerideyken oyunu bırakmadı ve Conor Morgan’ın üst üste üç üçlüğüyle dönüşün ateşini yaktı. Anthony Brown 19 sayıyla takımın en skoreri olurken, normalde hücumun merkezinde yer alan Jonah Mathews, çift teknik faulle oyundan atıldı. Mathews’un yokluğuna rağmen geri dönüşün gelmesi, bu takımın sadece bir yıldızın omzuna yüklenmediğini kanıtladı. Alimpijević’in sisteminde herkesin rolü, top paylaşımı ve mücadele disiplini net tanımlanmış durumda.

Beşiktaş şu anda Türkiye Ligi’nin istatistiksel olarak en verimli takımlarından biri. Ligde üç sayı isabetinde lider, hücum verimliliğinde ise dördüncü sıradalar. Ayrıca hem ribaund oranlarında hem savunma verimliliğinde üst sıralarda yer alıyorlar. İlginç bir şekilde, tempolu oynamalarına rağmen top kaybı oranı en düşük takım konumundalar. Bu, yüksek ritimli basketbolu kontrollü oynayabilen bir yapıya sahip olduklarını gösteriyor. Ancak iyileştirmeleri gereken alanlar da mevcut: özellikle iki sayılık atış yüzdesi, zaman zaman hücumun tıkanmasına neden olabiliyor. Yine de Beşiktaş, kadro kimyası açısından ligin en dengeli ekiplerinden biri hâline geldi.

🟢 Bursaspor: İki Kulvarda Dengesizlik ve Dar Rotasyonun Etkisi

Bursaspor, sezona zorluklarla başlamasına rağmen son haftalarda toparlanma sinyalleri veriyor. Ligdeki ilk iki maçlarını kaybettikten sonra, son iki karşılaşmada çıkışa geçtiler. Trabzonspor deplasmanında 85–79, ardından da Manisa karşısında 84–69 galibiyetleriyle 2–2’lik dengeye ulaştılar. Ancak Avrupa sahnesinde tablo çok daha farklı. FIBA Şampiyonlar Ligi’nde oynadıkları üç maçı da kaybettiler: iç sahada Cholet’ye 84–72, deplasmanda Joventut’a 94–67 ve son olarak Hapoel Holon’a 84–74 yenildiler. Bu mağlubiyet serisi, takımın ritim bulmasını zorlaştırıyor.

İstatistiksel olarak Bursaspor’un profili oldukça ilginç. Ligde en hızlı tempoda oynayan takım olmalarına rağmen, maçları yüksek skorlu geçmiyor. Bu durum, hücumda verimliliğin düşük, savunmanın ise belirli anlarda iyi olduğunu gösteriyor. Hücumda ikinci en düşük verimlilik, savunmada ise üçüncü en iyi rating ile orta halli bir dengeye sahipler. Ancak serbest atış yüzdeleri %65 civarında seyrediyor ve bu oran, maç sonlarında fark yaratmalarını engelliyor. Diğer yandan savunma ribaundlarında ligin lideri konumundalar — bu da sertlik düzeyinin yüksek olduğunu kanıtlıyor.

Bireysel anlamda takımın yükünü Brandon Childress ve Bryant Crawford çekiyor. Crawford, Şampiyonlar Ligi’nde maç başına 12 sayı ortalamasıyla takımın en skorer ismi konumunda. Ligde ise Malik Parsons (15 sayı ort.) hücumda sorumluluk alıyor. Ancak Parsons sadece iki maçta forma giydiği için henüz istikrar sağlayabilmiş değil. Forvet hattında V.J. King’den beklentiler büyük olsa da, şu ana kadar üretkenlik anlamında istenen seviyeye çıkamadı. Takımın en tecrübeli ismi olan Landry Nnoko, EuroLeague geçmişinin avantajıyla hem savunmada hem de ribaundlarda güven veriyor. Yine de Bursaspor’un en büyük sorunu rotasyon derinliği. Hızlı tempolu basketbolu iki kulvarda sürdürebilmek için kadro yeterince geniş değil. Bu da maçların ikinci yarılarında yorgunluğun etkisini artırıyor.

⚖️ Genel Değerlendirme: Farklı Yönlerde İlerleyen İki Hikâye

Bu karşılaşma, momentumun zirvesindeki Beşiktaş ile toparlanmaya çalışan Bursaspor’un yollarını kesiştiriyor. Beşiktaş, Dusan Alimpijević yönetiminde sistemine tamamen oturmuş durumda. Topu paylaşan, yüksek tempoda oynarken hata oranını minimumda tutan bir takım kimliğiyle ligin en organize yapılarından biri hâline geldiler. Anthony Brown, Jonah Mathews ve Conor Morgan üçlüsü formda olduklarında Beşiktaş, hem EuroCup hem Süper Lig düzeyinde elit hücum takımı görüntüsü çiziyor. Ayrıca Alimpijević’in öğrencilerinin geri dönüş kapasitesi, onların psikolojik olarak da güçlü olduklarını kanıtlıyor.

Bursaspor cephesinde ise işin rengi daha karışık. İki farklı kulvarda dengeyi kurmakta zorlanan yeşil-beyazlı ekip, enerjik ama zaman zaman dağınık bir oyun sergiliyor. Hızlı tempo onları dinamik kılıyor, ancak kısa rotasyon nedeniyle yorgunluk özellikle son periyotlarda etkisini gösteriyor. Koç Markovic’in elinde savunmada mücadele eden bir iskelet olsa da, hücumda ritim bulmakta zorlandıkları görülüyor.

Sonuç olarak, bu mücadele form grafiği yüksek bir Beşiktaş’ın istikrarı ile Bursaspor’un dirençli ama sınırlı kadrosu arasında geçecek. Beşiktaş, yüksek tempolu ve paylaşıma dayalı oyunuyla favori görüntüsü çiziyor; ancak Bursaspor’un sert savunması ve ribaund hakimiyeti, maçı rekabetçi kılabilir. Her iki takım da farklı hedefler için mücadele ediyor: Beşiktaş zirve yarışında kalıcı olmayı, Bursaspor ise kimliğini yeniden inşa etmeyi amaçlıyor. Bu yönüyle, karşılaşma sadece bir lig maçı değil, iki farklı basketbol felsefesinin sahadaki yansıması olacak. 🏀