Maç Önİzlemesi: Denver Nuggets – San Antonio Spurs (03.04.25)

NBA Batı Konferansı mücadelesinde Denver Nuggets, Ball Arena’da San Antonio Spurs‘u konuk ediyor.

3 Nisan Perşembe günü saat 04:00’da başlayacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

Denver Nuggets: Jokic’in MVP Performansına Rağmen Zorlanabiliyor

Denver Nuggets bu sezon, sıralamadaki konumları fena olmasa da (47-29 ile Batı Konferansı’nda üçüncüler), bir türlü istedikleri istikrarı yakalayamadılar. Özellikle kritik maçlarda yaşadıkları dalgalanmalar ve bazı oyuncuların inişli çıkışlı performansları, takımın potansiyelinin gerisinde kalmasına yol açtı. Son olarak Minnesota Timberwolves karşısında iki uzatmaya giden ve 140-139’luk skorla kaybedilen maç, bu inişli çıkışlı sezonun adeta bir özeti gibiydi.

Nikola Jokic: Tarihe Geçen Peformansları Sürdürüyor
Nikola Jokic, bu karşılaşmada modern NBA tarihine geçecek bir performansa imza attı: 61 sayı, 10 ribaund ve 10 asist. Hem sayı hem organizasyon hem de ribaund konusunda takımı sırtlayan Sırp yıldız, karşılaşmanın tamamında durmaksızın üretmeye devam etti. Ancak tüm çabalarına rağmen, özellikle Russell Westbrook’un maçın sonlarında yaptığı hatalı tercihler Nuggets’a pahalıya mal oldu. Jokic’in performansı sadece sezonun değil, belki de son yılların en etkileyici bireysel performanslarından biri olarak hatırlanacak.

Yolun Sonu Zorlu Geçebilir
Bu maçta Jamal Murray’in eksikliği önemliydi, ancak Aaron Gordon’ın 30 sayı – 8 ribaund – 5 asistlik katkısı, onun yokluğunu bir nebze de olsa telafi etti. Yine de takımın özellikle bench katkısı ve karar anlarındaki oyun zekası, sezonun geri kalanında onları zorlayabilir. Kalan fikstür oldukça zorlu ve doğrudan rakiplerle yapılacak karşılaşmalar, Denver’ın sıralamadaki kaderini belirleyecek. Eğer şampiyonluk hedefleniyorsa, takım olarak Jokic’in etrafında daha akılcı ve istikrarlı bir yapı inşa etmeleri şart.

San Antonio Spurs: Sezon Erken Bitti, Gözler Gelecekte

San Antonio Spurs için 2023-24 sezonunun kaderi, Şubat ayının ortasında Victor Wembanyama’nın omzundaki kan pıhtısı nedeniyle sezonu kapatmasıyla büyük ölçüde belli oldu. Takım, bu büyük darbenin ardından toparlanamadı ve şu anda Batı Konferansı’nda 13. sırada, 31 galibiyet – 44 mağlubiyetlik bir dereceyle yer alıyor. Orlando Magic’e karşı iç sahada alınan 116-105’lik mağlubiyetle birlikte beş maçlık bir yenilgi serisine giren Spurs, sezonun geri kalanını yalnızca prestij için oynuyor.

Çift Darbe: Wembanyama ve Fox’un Yokluğu
Sadece Wembanyama değil, kısa süre önce kadroya katılan ve özellikle hücum organizasyonunda önemli bir rol oynaması beklenen De’Aaron Fox da sakatlar listesine eklendi. Böylece Spurs, kısa sürede iki temel direğini kaybetti. Geriye kalan oyuncular arasında Devin Vassell, 16.3 sayı ortalamasıyla takımın birincil skoreri konumunda. Ancak onun bireysel performansı, takımın genel sıkıntılarını kapatmaya yetmedi. Özellikle savunmada büyük zafiyetler yaşanıyor: Spurs, 100 pozisyon başına 117.6 sayı yiyerek ligin en kötü altıncı savunması konumunda. Hücumda ise lig ortalamasının biraz altında, 114.7 sayı ile 17. sıradalar.

Gelecek İçin Yapı Taşları Oluşuyor
Her ne kadar bu sezon hedeflerden uzak kalınsa da Spurs için asıl amaç, Wembanyama etrafında geleceği inşa etmekti. Onun eksikliğinde genç oyuncuların gelişimi ön plana çıktı ve koç Popovich’in sisteminde rotasyon genişledi. Devin Vassell’in yanı sıra Stephon Castle gibi genç isimler önemli sorumluluklar üstlendi. Bu süreç, takımın uzun vadeli planları için kritik bir öğrenme dönemi olabilir. Sezon sona erdiğinde Spurs’ün elinde bir yüksek draft hakkı ve ciddi potansiyel taşıyan bir çekirdek olacak.