Maç Önİzlemesi: FC Bayern Munich – FC Barcelona (12.11.25)
12 Kasım 2025 Kapalı Yazar: baskethaber basketEuroleague 10. hafta mücadelesinde FC Bayern Munich, 12 Kasım Çarşamba günü saat 22:30’da FC Barcelona ile karşılaşacak.
SAP Arena’da oynanacak ve S Sport ekranlarında canlı olarak yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🏠 Bayern Munich: Yenilenen Kadro, Yeniden Doğan Bir Kimlik
Bayern Münih sezona kabus gibi bir başlangıç yaptı; geçtiğimiz sezonun en önemli dört oyuncusunu kaybetmek takımın dengesini tamamen bozmuş gibiydi. Ancak koç Gordon Herbert yönetimindeki ekip, kısa sürede toparlanarak hem kimlik hem de sonuç anlamında yeniden ayağa kalktı. Şu anda 5 galibiyet – 4 mağlubiyet ile pozitif bir bilançoya sahipler ve son üç maçta elde ettikleri Real Madrid, Virtus Bologna ve Paris Basketball zaferleri, bu toparlanmanın tesadüf olmadığını kanıtladı. Özellikle takımın genel performansında gözle görülür bir özgüven artışı yaşanıyor.
Son haftaların yıldızı şüphesiz Isiaha Mike. Kanadalı forvet, kariyerinin en formda dönemini geçiriyor ve hem hücumda spacing yaratma hem de savunmada enerji koyma anlamında Bayern sisteminin kilit parçası haline geldi. Andreas Obst da yalnızca elit bir şutör olarak değil, artık penetre ve orta mesafe oyunlarıyla da katkı vermeye başladı. Paris karşısındaki galibiyette Xavier Rathan-Mayes patlama yaparken, yeni transfer Spencer Dinwiddie de ilk maçında bireysel yaratıcılığıyla fark yarattı. NBA tecrübesiyle takıma farklı bir boyut kazandıran Dinwiddie, Carsen Edwards’ın ayrılığı sonrası Bayern’in en çok ihtiyaç duyduğu şey olan “yaratıcı guard” profilini fazlasıyla karşılıyor.
Koç Herbert’in savunmaya verdiği öncelik, Bayern’in oyun kimliğini değiştirdi. Geçen sezon antrenmanların %80’ini hücuma ayırdıklarını itiraf eden ekip, bu sezon tam tersi bir anlayışla sert ve kompakt bir savunma yapısı kurdu. Özellikle son üç maçta rakipleri 70 sayının altında tutmaları, bu disiplinin somut kanıtı. Kamar Baldwin ilk haftalardaki formsuzluğunu geride bırakıp istikrarlı bir rotasyon oyuncusu haline geldi. Johannes Voigtmann’ın dönüşü ise takımın boyalı alandaki direncini artırdı, Wenyen Gabriel de sonunda üretken bir ritim yakaladı. Takımın 5-4’lük derecesi, sezon başındaki kaos düşünüldüğünde mükemmele yakın bir tablo. Bu maçı kazanarak moral depolamaları çok önemli çünkü bu karşılaşmadan sonra onları tam yedi EuroLeague deplasmanı üst üste bekliyor.
💙 Barcelona: Krizin Eşiğinde Bir Dev
Barcelona cephesinde ise tablo tam anlamıyla kriz niteliğinde. Hafta sonu Liga Endesa’da Girona karşısında alınan farklı yenilgi (ve ardından yaşanan teknik direktör değişikliği) Katalan ekibinin içinde bulunduğu karmaşayı gözler önüne serdi. Joan Peñarroya’nın görevine son verilmesi, sadece skor bazlı değil, soyunma odasındaki huzursuzluğun da sonucu. Maç sonrası Nicolas Laprovittola’nın “antrenör değişikliğine karşı değilim” şeklindeki açıklaması, Avrupa basketbolunda çok nadir görülen türden bir çıkıştı. Bu açıklama, oyuncuların da artık mevcut sistemden memnun olmadığını ve kontrolün kaybedildiğini açıkça ortaya koydu.
Barcelona, son dönemde yalnızca sonuçlarda değil, oyun kalitesinde de büyük bir düşüş yaşıyor. Real Madrid’e karşı oynadıkları son dokuz “El Clásico”nun tamamını kaybetmeleri, bu ezeli rekabetteki psikolojik üstünlüğü tamamen yitirdiklerini gösteriyor. Murcia karşısındaki ev kaybı ve Girona hezimeti, kulübün sabrını taşıran son damlalar oldu. Yönetim şu anda Xavi Pascual ile yeniden anlaşma zemini arıyor — 2010’daki EuroLeague şampiyonluğunu kazandıran efsane koçun geri dönüşü, taraftarın da bir numaralı beklentisi. Ancak bu süreç sonuçlanmadan, takımın Münih deplasmanına geçici bir teknik ekiple gitmesi hiç de ideal bir durum değil.
Barcelona’nın en büyük sorunu, EuroLeague’in en kötü üç savunmasından birine sahip olması. Savunma verimliliğinde 18. sıradalar, yani üçüncü en zayıf takım. Özellikle pick-and-roll savunması tam bir alarm veriyor: Willy Hernangómez bu alanda ligin en yetersiz pivotlarından biri olarak göze çarpıyor, Jan Vesely ise artık eskisi kadar çevik değil. Hücumda isim olarak etkileyici bir kadroya sahip olsalar da (Will Clyburn, Kevin Punter, Tomas Satoransky), bireysel rollerin çakışması ve savunma katkısının düşüklüğü nedeniyle bu potansiyel bir türlü sahaya yansımıyor. Takımın şu ana kadarki en güvenilir ismi Tornike Shengelia oldu; Gürcü forvet hem hücumda üretken hem de savunmada dirençli oyunuyla fark yaratıyor.
⚖️ Genel Değerlendirme: İki Zıt Hikaye
Bu karşılaşma, sezonun ruh halini tam anlamıyla yansıtan iki zıt takımın mücadelesi olacak. Bayern, sezon başındaki dağınıklığı geride bırakıp sistemli ve mücadeleci bir yapıya bürünmüş durumda. Savunma disiplini, enerjik rol oyuncuları ve Dinwiddie gibi bireysel kaliteyi temsil eden yeni eklemeler, onları EuroLeague’de “gizli tehlike” haline getirdi. Koç Herbert, bu maçı sadece bir galibiyet fırsatı değil, kimliğini test etme sınavı olarak da görecektir.
Barcelona ise tam anlamıyla bir yeniden yapılanma arayışında. Penarroya döneminin sona ermesiyle birlikte takımın psikolojik olarak ne kadar reaksiyon vereceği belirsiz. Savunma zaafları ve taktiksel karmaşa, Bayern gibi tempoyu kontrol eden bir takım karşısında ciddi risk yaratıyor. Clyburn ve Punter gibi hücum silahlarının üretkenliği, Barça’nın bu maçta rekabetçi kalıp kalamayacağını belirleyecek.
Sonuç olarak, Münih’teki bu mücadele sadece bir EuroLeague maçı değil, aynı zamanda iki takımın zıt yönlerdeki hikayesinin karşılaşması olacak. Bayern, özgüveni ve savunma gücüyle çıkışını sürdürmek isterken; Barcelona, kaosun ortasında yeniden kimliğini bulmaya çalışacak. Parkede, biri istikrarın, diğeri ise belirsizliğin sembolü olan iki devin çatışması izlenecek.


