Maç Önİzlemesi: Memphis Grizzlies – Los Angeles Lakers (01.11.25)

Maç Önİzlemesi: Memphis Grizzlies – Los Angeles Lakers (01.11.25)

1 Kasım 2025 Kapalı Yazar: baskethaber basket

NBA Batı Konferansı mücadelesinde Memphis Grizzlies Cumartesi günü saat 04:30’da Los Angeles Lakers ile karşılaşacak.

FedExForum’da oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarını birlikte mercek altına alalım, keyifli okumalar.

🟣 Memphis Grizzlies: Yüksek Tempo, Düşük İstikrar ⚡

Memphis Grizzlies, yeni NBA sezonuna iyi bir başlangıç yapmış olsa da performansları hâlâ tam anlamıyla istikrarlı değil. İlk beş maç sonunda 3 galibiyet – 2 mağlubiyet alan ekip, son olarak Phoenix Suns deplasmanında 114–113’lük kritik bir galibiyet elde etti. Maçın sonunda Ja Morant’ın kazandırdığı basket ve son pozisyondaki başarılı savunma, Grizzlies’e sezonun en karakterli galibiyetlerinden birini getirdi. Ondan önce Golden State Warriors’a 131–118 kaybeden ve Indiana Pacers’ı 128–103 mağlup eden Memphis, genellikle yüksek tempolu, dinamik oyunuyla dikkat çekiyor.

Yeni koç Tuomas Iisalo, Avrupa’da başarıyla uyguladığı hızlı tempolu hücum sistemini NBA’e taşıdı. Memphis şu anda ligin en yüksek tempoda oynayan üçüncü takımı, bu da özellikle Ja Morant’ın oyun tarzına son derece uygun. Morant, ortalama 23.4 sayı ile takımın lideri konumunda. Yanında Jaren Jackson Jr. ve çaylak yıldız Cedric Coward dikkat çekiyor. Coward, sezonun ilk haftalarında büyük sükse yarattı. 16 sayı ortalamasıyla oynayan genç forvet, Indiana Pacers karşısında attığı 27 sayı (6/6 üçlük) ile parladı. Onun performansı, Memphis’in son yıllarda yaptığı başarılı draft hamlelerinin bir devamı niteliğinde.

Ancak Grizzlies’in yapısal problemleri de yok değil. Takım, hücumda 19. sırada, savunmada ise 17. sırada yer alıyor. Üstelik üç sayı isabet oranında ligde 22. sıradalar. Bu, Iisalo’nun sisteminin istikrarsız hücum seçiciliğinden zarar gördüğünü gösteriyor. Hücumda top paylaşımı güçlü (yardımlaşmalı basket oranında üst sıralardalar), ancak dış şut üretimindeki verimsizlik ve ribaundlarda ortalama kalmaları, maçları koparmalarını engelliyor. Ayrıca sakatlıklar (Edey, Jerome, Clarke) takımın derinliğini zorlamış durumda; rotasyonun daralması yüksek tempoyu sürdürebilmeyi güçleştiriyor.

Yine de Memphis’in genel resmi umut verici. Takım, her maça enerjiyle başlıyor, genç oyuncular sorumluluk alıyor ve Morant liderliğinde mücadele gücü yüksek bir kimya oluşturuyor. Ancak Batı Konferansı’ndaki sert rekabet düşünüldüğünde, hücum verimliliğini artırmak ve savunma sertliğini korumak zorundalar.

🟡 Los Angeles Lakers: Yıldızsız Ama Dirençli 💫

Los Angeles Lakers, belki de NBA’in bu sezon en çok sakatlık yaşayan takımlarından biri. Buna rağmen elde ettikleri 3–2’lik derece, kağıt üzerindeki koşullar göz önüne alındığında oldukça değerli. Özellikle Luka Doncic ve LeBron James gibi süper yıldızların yokluğunda, takımın ayakta kalabilmesi başlı başına bir başarı. Lakers, bu süreçte Sacramento Kings (127–120) ve Minnesota Timberwolves (116–115) karşısında galibiyetler alırken, sadece Portland Trail Blazers’a (122–108) kaybetti.

Bu dönemde en büyük çıkışı Austin Reaves gerçekleştirdi. Genç guard, adeta kariyerinin zirvesinde oynuyor. Son üç maçtaki performansları: Kings’e karşı 51 sayı, Blazers’a karşı 41 sayı, ve Timberwolves karşısında 28 sayı – 16 asist. Ortalama 34.2 sayı ve 10 asist ile oynayan Reaves, şu anda lig genelinde en formda oyunculardan biri. Onun bu çıkışı, Lakers’ın yıldız eksikliğini büyük oranda telafi ediyor.

Pota altında ise Deandre Ayton istikrarlı bir şekilde katkı veriyor. Son üç maçta sırasıyla 22, 16 ve 17 sayı, ayrıca 11 ribaund ortalamasıyla oynayan Ayton, savunmada da takımı ayakta tutuyor. Lakers’ın oyun planı bu süreçte daha dengeli hale geldi: tempoyu düşürüp Reaves’in yaratıcılığına, Ayton’un fiziksel üstünlüğüne odaklanan bir sistem oluşturuldu. Bu, Lakers’ı kaotik dönemlerinde ayakta tutan temel faktör oldu.

Yine de eksiklerin etkisi büyük. Takım, hücumda 12., savunmada 18. sırada yer alıyor. Ayrıca üçlük isabet oranında ligin dördüncü en kötü takımı konumundalar. Bu, spacing sorunlarının net bir yansıması. Doncic ve LeBron’un yokluğu, hem yarı saha düzenini hem de pas trafiğini bozmuş durumda. Üstelik Gabe Vincent vd Maxi Kleber gibi rotasyon oyuncularının da sakat olması, koç Redick’i sürekli rotasyon denemelerine itiyor. Buna rağmen Lakers’ın son Timberwolves maçında gösterdiği direnç takımdaki mücadele ruhunu öne koydu.

⚖️ Genel Değerlendirme: Gençlik Enerjisi vs. Tecrübe Direnci 🔥

Bu mücadele, iki farklı hikâyeyi sahaya yansıtacak: Memphis’in gençlik enerjisi ve Lakers’ın tecrübe temelli direnci. Grizzlies tarafında Iisalo’nun tempolu sistemi, özellikle Ja Morant ve Cedric Coward gibi patlayıcı atletizme sahip oyuncularla etkili olabiliyor. Ancak hücum verimliliği düşük kaldığında Memphis ritmini kaybediyor. Üçlük yüzdesindeki düşüklük, set hücumunda üretkenliği kısıtlıyor. Yine de Morant’ın bireysel skor potansiyeli, Grizzlies’i her zaman maçın içinde tutuyor.

Lakers cephesinde ise durum tam tersi: tempo düşük, ama tecrübe yüksek. Austin Reaves, şu anda form grafiğiyle bir yıldız gibi oynuyor. Ayton’un iç-dış dengesini sağlayan katkısı, takımın boyalı alanda güven vermesini sağlıyor. Ancak dış şutlardaki yetersizlik ve sakatlıklar, Lakers’ın hücum tavanını sınırlıyor.

Bu karşılaşma, hem mental dayanıklılık hem de ritim savaşına sahne olacak. Memphis, enerjisiyle tempoyu yukarı çekmeye çalışacak; Lakers ise tecrübesiyle oyunu yavaşlatıp kontrol etmeye çalışacak. İki farklı basketbol kültürünün çarpışması anlamına gelen bu maçta, “kimin kimliğini kabul ettireceği” belirleyici olacak. Bir tarafta yüksek tempolu bir gençlik dalgası, diğer tarafta sakatlıklara rağmen dirençli bir veteran ekibi… NBA sahnesi yine bir karakter sınavına hazırlanıyor. 🏀🔥