Maç Önİzlemesi: Partizan – FC Barcelona (31.10.25)

Euroleague 8. hafta mücadelesinde Partizan Cuma günü saat 22:30’da FC Barcelona ile karşılaşacak.

Barış ve Dostluk Salonu’nda oynanacak ve S Sport ekranlarında canlı yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

⚫ Partizan: Eksiklerle Mücadele ve Yeni Başlangıcın Arayışı 💪

Partizan, EuroLeague’de son haftalarda dalgalı bir grafik çiziyor. Hapoel Tel Aviv karşısında deplasmanda sergiledikleri performans, Paris karşısındaki kötü iç saha yenilgisine kıyasla belirgin bir gelişme gösterse de, bu yeterli olmadı. İsrail temsilcisine 97–84 kaybeden Belgrad ekibi, üçüncü çeyreğin sonu ile dördüncü çeyreğin başında oyunun kontrolünü tamamen rakibine teslim etti. Bu yenilgiyle 3–4’lük bir dereceye gerileyen Partizan, bu hafta karşılaşacağı Barcelona maçını adeta bir dönüm noktası olarak görüyor.

Koç Željko Obradović, takımın son haftalardaki düşüşünü toparlamak için bazı önemli hamleler yaptı. En kritik gelişme, Nick Calathes’in kadroya katılması oldu. Monaco’da sınırlı süre alan deneyimli oyun kurucu, Partizan’da bambaşka bir role sahip olacak. Çünkü Belgrad temsilcisi, haftalardır ciddi bir guard rotasyonu krizi yaşıyor. Duane Washington Jr. takımın tek doğal oyun kurucusu konumundaydı ve bu durum hücumda sık sık top sirkülasyonunun durmasına neden oluyordu. Calathes’in gelişi, Partizan’ın oyun temposunu yeniden kurmasına ve hücumun daha dengeli işlemesine yardımcı olabilir.

Sofya’daki Hapoel maçında Partizan, üç çeyrek boyunca iyi bir savunma disiplini ve tempolu hücum sergiledi. Özellikle ikinci çeyrekte farkı kapattıkları sekans, takımın potansiyelini ortaya koydu. Bruno Fernando’nun oyuna girmesiyle birlikte pota altı sertliği arttı, ribaundlarda üstünlük sağlandı ve top kayıpları azaldı. Fernando’nun enerjisi, Obradović’in set hücumlarında da esneklik kazandırıyor. Ancak asıl soru, yıldız forvet Jabari Parker’ın bu maça nasıl tepki vereceği. Sezon başından beri bekleneni veremeyen Parker, hem şut yüzdesi hem de savunma katkısı açısından sınıfta kaldı. Bu hafta, eski takımı Barcelona’ya karşı sahaya çıkacak olması ekstra motivasyon anlamına geliyor. Obradović’in, Parker’ı daha aktif bir rolde kullanması ve Calathes’in pas trafiğiyle onu doğru noktalarda topla buluşturması bekleniyor.

Partizan’ın bu maçtaki hedefi, top kayıplarını minimuma indirip hücum ritmini erken bulmak olacak. Takım, özellikle üçüncü çeyreklerde yaşadığı konsantrasyon düşüşlerini ortadan kaldırmak zorunda. Savunmada fiziksel temas ve ribaund disipliniyle öne çıkmaları, Barcelona’nın dış atış ağırlıklı oyununa karşı bir denge unsuru olabilir.

🔵 Barcelona: Hücumda Durgunluk, Savunmada Direnç 🔒

Barcelona, sezona güçlü bir başlangıç yaptıktan sonra son haftalarda ritmini kaybetti. Üst üste alınan Zalgiris (73–88) ve Dubai (78–83) yenilgileri, takımın moralini sarsmıştı. Ancak Milano karşısında alınan 74–72’lik zorlu galibiyet, Joan Peñarroya’nın öğrencileri için adeta bir nefes oldu. Bu galibiyetle 4–3’lük dereceye ulaşan Katalan ekibi, kazanmasına rağmen hücumda hâlâ tıkanıklık yaşıyor.

Son üç maçta 78 sayının üzerine çıkamayan Barcelona, sezona dair en büyük problemini hücumda yaşıyor. Takımın dış atış yüzdesi genel anlamda iyi olsa da — ligde %39.5 üçlük isabet oranıyla üçüncü sıradalar — bu atışlar genellikle serinin belirli bölümlerinde geliyor. Milano karşısında ilk yarının ortasında 11 sayı geriye düştüklerinde, üst üste yedi üçlük isabeti bularak maça geri dönmeleri bunun örneğiydi. Ancak genel tabloya bakıldığında, istikrarlı bir skor üretimi halen yakalanabilmiş değil.

Kevin Punter, son beş EuroLeague maçında maç başına yalnızca 8 sayı ortalamasında kaldı. Geçen sezonki skorer kimliğinden uzak bir performans sergiliyor. Benzer şekilde Dario Brizuela ve Tomas Satoransky de ritim bulmakta zorlanıyor. Bu üretim eksikliği, takımı zaman zaman Will Clyburn’ün bireysel performanslarına bağımlı hale getiriyor. Clyburn, Milano karşısında galibiyetin en önemli faktörüydü, ancak bir hafta önce Dubai karşısında takımın en zayıf halkası olmuştu. Bu istikrarsızlık, Penarroya’nın sisteminin hâlâ tam oturmadığını gösteriyor.

Öte yandan, savunmada Barcelona hala elit bir takım. Milano maçında son çeyrekte sadece 10 sayı yemeleri, savunma yoğunluğunu ortaya koydu. Tornike Shengelia, pota altındaki sertliğiyle fark yaratırken, Jan Vesely’nin savunma rotasyonlarındaki tecrübesi takıma denge getiriyor. Peñarroya’nın amacı, hücumdaki düzensizliği çözmeden önce savunma kimliğini korumak. Takımın temposu düşük ama pozisyon odaklı; bu da Partizan gibi tempoyu zorlayan ekipler karşısında avantaj sağlayabilir.

⚖️ Genel Değerlendirme

Bu karşılaşma, Zeljko Obradović ile Joan Peñarroya arasında bir satranç mücadelesine dönüşebilir. Her iki takım da şu an dengesiz bir dönemin içinden geçiyor; Partizan hücumda organizasyon eksikliği çekerken, Barcelona ise dış şutlara fazla bağımlı durumda.

Partizan’ın evinde oynaması, atmosfer avantajını beraberinde getiriyor. Belgrad seyircisinin enerjisi, özellikle Calathes’in oyuna yön vereceği dakikalarda fark yaratabilir. Yeni transferin yaratacağı pas temposu, Parker ve Bruno Fernando’nun pota etrafında daha verimli olmasına olanak tanıyabilir. Ancak Partizan’ın kazanabilmesi için savunmada istikrar ve agresif ribaund katkısı şart.

Barcelona cephesinde ise plan belli: tempoyu düşürmek ve Partizan’ın ritim bulmasına izin vermemek. Shengelia ve Clyburn’ün tecrübeleri, Milano maçındaki gibi belirleyici olabilir. Peñarroya’nın rotasyonu derin, ancak üretkenliği sınırlı. Bu yüzden maçı kazanmak için savunma enerjisini ve üçlük isabet oranını korumak zorundalar.

Sonuç olarak, bu mücadele iki dev kulübün sezonun gidişatını belirleyecek erken bir kırılma maçı niteliğinde. Partizan, yeni kimliğini Calathes liderliğinde inşa etmeye çalışırken; Barcelona, hücum ritmini yeniden bulma arayışında olacak. İki takım da farklı sorunlar yaşıyor, ancak amaç aynı: EuroLeague’de yeniden ivme kazanmak. 🏀🔥