
Maç Önİzlemesi: Phoenix Suns – Houston Rockets (31.03.25)
31 Mart 2025NBA Batı Konferansı mücadelesinde Phoenix Suns, Footprint Center’da Houston Rockets‘ı konuk ediyor.
31 Mart Pazartesi günü saat 04:00’da başlayacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
Phoenix Suns Play-In Sınırında: Büyük Hayaller, Sınırlı Gerçeklik
Phoenix Suns, sezon içinde birkaç kez umut verici ivmeler yakalasa da bu çıkışları istikrarlı hale getirmekte zorlanıyor. Dört maçlık etkileyici galibiyet serisinin ardından Boston Celtics ve Minnesota Timberwolves gibi elit rakiplere karşı üst üste alınan yenilgiler, Suns’ın bu sezon şampiyonluk seviyesinde bir takım olmadığını net biçimde ortaya koydu. 35 galibiyet – 39 mağlubiyetlik dereceleriyle Batı Konferansı’nda 11. sırada yer alıyorlar ve play-in yarışında bile riskli bir pozisyondalar.
Yıldızlar Parlıyor Ama Takım İlerlemiyor
Kadrosunda Kevin Durant, Devin Booker ve Bradley Beal gibi süper yıldızları barındıran Suns, kağıt üzerinde ligin en etkileyici hücum üçlülerinden birine sahip. Ancak pratikte, bu “Big Three” yapısı ne kimya olarak uyum sağladı ne de sağlıklı kalabildi. Durant ve Booker zaman zaman olağanüstü bireysel performanslar sergilese de bu katkı genellikle galibiyet için yeterli olmuyor. Beal’in sık sık sakatlıklarla boğuşması, bu yapının sürdürülebilirliğini ciddi anlamda zedeliyor. Suns, hücumda bireysel yeteneklere fazla bel bağlarken, savunmada üst düzey takımlara karşı direnç göstermekte zorlanıyor.
Son Düzlükte Ciddi Soru İşaretleri
Kalan maçlar öncesi Suns’ın play-in potasına girebilme ihtimali hala var, ancak orada kalıcı olmak ve sonrasında bir playoff serisi kazanmak ciddi bir mücadele gerektiriyor. Koç Frank Vogel’ın kadrodan tam verim alabilmesi için savunma disiplinini artırması ve özellikle bench katkısını güçlendirmesi gerekiyor. Aksi takdirde, büyük beklentilerle kurulan bu kadro, sezon sonunda bir hayal kırıklığı olarak tarihe geçebilir.
Houston Rockets: Savunma Temelli Başarı Hikayesi
Houston Rockets, bu sezonun en büyük sürprizlerinden biri olmayı başardı. Batı Konferansı gibi rekabetin en üst seviyede olduğu bir ligde, 48 galibiyet – 26 mağlubiyetlik dereceleriyle ikinci sırada yer alıyorlar. Oklahoma City Thunder dışında tüm elit takımların önünde olmaları—Denver Nuggets, Los Angeles Lakers, Clippers ve Timberwolves gibi—başarının boyutunu daha da net gösteriyor. Sezon başında kimsenin doğrudan playoff yarışında göreceğini düşünmediği bu ekip, istikrarlı bir çizgiyle herkesi şaşırttı.
Savunma ile Yükselen Bir Sistem
Houston Rockets’ın başarısının temelinde savunma yatıyor. Ligde üçüncü en iyi savunma reytingine sahipler (100 pozisyon başına sadece 110.4 sayı). Özellikle bire bir savunmada fiziksel üstünlük kurmaları ve yardım savunmasında zamanlama becerileri dikkat çekiyor. Fred VanVleet hücumda istikrarsız bir dönem geçiriyor (son maçta 1/10 şut isabeti), ancak takım bu açığı başka oyuncularla kapatabiliyor. Dillon Brooks’un agresif savunması, Amen Thompson’ın topa baskısı ve Tari Eason’ın çember koruyucu katkısı bu dengeyi ayakta tutuyor.
Alperen Şengün ve Hücumda Çok Yönlülük
Alperen Şengün, Rockets’ın hücum tarafındaki merkez oyuncusu olarak öne çıkıyor. Hem sırtı dönük oyunlarda hem de ikili oyunlarda yaratıcı rol üstlenen Şengün, pas yeteneğiyle takım arkadaşlarını da devreye sokuyor. Jalen Green’in patlayıcılığı ve dış şut tehditleriyle birleştiğinde, Houston hücumu savunmadan aldığı güvenle ritim buluyor. Takımın potansiyeli yalnızca bu sezonla sınırlı değil—bu çekirdek yapıyla uzun vadeli bir başarı hikayesi yazılabilir.