Maç Önİzlemesi: Portland Trail Blazers – Phoenix Suns (19.11.25)
19 Kasım 2025NBA Batı Konferansı mücadelesinde Portland Trail Blazers 19 Kasım Çarşamba günü saat 07:00’da Phoenix Suns ile karşılaşacak.
Moda Center’da oynanacak bu zorlu karşılaşma öncesinde gelin takımların durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.
🔴 Portland Trail Blazers: Yüksek Tempoya Rağmen İstikrarsızlık ve Sakatlıkların Gölgesi
Portland Trail Blazers, son üç maçlık deplasman turunu 1 galibiyet – 2 mağlubiyet ile tamamladı ve bu süreçteki oyunları takımın sezon genelindeki sorunlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Son beş maçta yalnızca bir galibiyet alabilmeleri, 6–7’lik derecelerinin daha iyi bir seviyeye taşınamamasının temel sebebi. Özellikle son iki karşılaşma, Blazers’ın hem hücumda hem savunmada ne kadar dalgalanan bir takım olduğunu net şekilde gösterdi. Dallas Mavericks’e karşı oynadıkları 138–133’lük uzatma mağlubiyeti, skorer potansiyellerinin yüksek olduğunu fakat kritik anlarda doğru kararları almakta zorlandıklarını bir kez daha ortaya koydu. Bu maçtan önce Houston Rockets karşısında alınan 140–116’lık ağır yenilgi, Blazers savunmasının baskılı ve yüksek tempolu hücumları durdurmakta ne kadar zorlandığını gösterdi.
Pelicans karşısındaki 125–117’lik galibiyet, Portland’ın hücumda doğru gittiği zaman tehlikeli bir takım hâline gelebildiğini hatırlatsa da, takım son haftalarda sakatlıkların etkisiyle ritim bulmakta zorlanıyor. Özellikle bazı rotasyon oyuncularının eksikliği, bench’ten gelen katkının istikrarsız olmasına sebep oluyor. Buna rağmen Deni Avdija, sezonun en iyi çıkış yapan isimlerinden biri hâline gelmiş durumda. Avdija’nın son dönemde ardı ardına gelen 30+ sayı performansları, yalnızca skor anlamında değil, ribaund ve asist alanlarında da çok yönlülüğünü sahaya yansıtması, Portland’ın ayakta kalmasındaki en büyük etken. İsrailli forvet bu sezon ilk kez gerçek bir birinci opsiyon gibi oynuyor ve takımın ritmini belirleyen isim hâline gelmiş durumda.
Avdija’nın yanında en büyük çıkışı gösteren isim ise Shaedon Sharpe. Genç oyuncu son üç maçın ikisinde 35 ve 36 sayılık performanslar ortaya koyarak potansiyelinin NBA seviyesinde gerçek bir yıldız ışığı taşıdığını gösteriyor. Sharpe’ın deliciliği, transition etkinliği ve dış şut tehditi, Blazers hücumuna yeni bir boyut eklerken, takımın geleceği adına da büyük umut veriyor.
Portland’ın takım istatistikleri de kimliklerini net şekilde yansıtıyor:
- Ligin en hızlı ikinci takımı,
- Maç başına sayı sıralamasında yedinci,
- Hücum reytinginde 13. sıradalar,
- Savunma reytinginde 21. sıradalar,
Temelde bu yapı yüksek tempoda skora dayalı, ancak savunmada sorunlar yaşayan bir takım profili ortaya koyuyor. Özellikle savunma ribaundu kategorisinde ligin en kötüleri arasında yer almaları, ikinci şans sayılarının artmasına neden oluyor. Buna karşın hücum ribaundlarında ligin en iyi ikinci takımı olmaları, tempolarının ana kaynağını oluşturuyor. Sakatların dönüşüyle birlikte Portland’ın daha dengeli bir oyun ortaya koyması beklenebilir, ancak şu noktada şut seçimi ve yüzdeler en büyük problemleri: üçlük ve toplam saha içi yüzdesinde ligin alt sıralarındalar.
🌞 Phoenix Suns: Eksiklere Rağmen Beklentilerin Üzerinde Bir Güç Gösterisi
Phoenix Suns, sezon öncesi belirsizliklerin en fazla olduğu takımlardan biriydi. Kadronun önemli parçalarının ayrılması, yeni isimlerin adaptasyon süreci ve yaz dönemi transfer politikası ciddi soru işaretleri oluşturmuştu. Ancak tüm bu şüphelere rağmen Suns, sezon başlangıcını ligin pozitif sürprizlerinden biri hâline getirdi. Son maçta Atlanta Hawks’a karşı alınan 124–122’lik kritik mağlubiyete rağmen, öncesinde gelen beş maçlık galibiyet serisi, bu takımın ne kadar iyi çalıştığının göstergesi.
Bu galibiyet zincirinde Los Angeles Clippers’a iki kez üstünlük sağlamaları, ayrıca Pelicans, Mavericks ve Pacers gibi farklı profildeki rakipleri geçmeleri, Suns’ın esnek bir yapıya sahip olduğunu gösteriyor. Fikstürün nispeten uygun olması bu çıkışta etkili olsa da, kadro kalitesi düşünüldüğünde Suns’ın hâlâ beklentilerin üzerine çıktığını söylemek gerek. Şu anda 8–6 derecesiyle Batı’da orta-üst sıralarda yer alıyorlar.
Suns’ın sezon hikayesindeki en önemli kırılma noktalarından biri, yazın takıma katılan Jalen Green’in yalnızca iki maç oynadıktan sonra sakatlanması oldu. Ardından formda bir dönem geçiren Grayson Allen da sakatlık listesine eklendi. Allen’ın özellikle Pelicans karşısında attığı 42 sayı, Suns’ın hücum gücünü bir anda başka bir seviyeye taşımıştı. Onun yokluğu, Suns’ın şut dengesini ve spacing düzenini olumsuz etkileyebilir.
Takımın tartışmasız lideri Devin Booker, Pacers karşısında 33, Hawks karşısında 27 sayı üreterek güvenilirliğini koruyor. Booker’ın oyun kurma konusundaki gelişimi, Suns’ın hücum sürekliliğini önemli ölçüde artırıyor. Bunun yanında üç haftalık sakatlığın ardından parkelere dönen Dillon Brooks, ders niteliğinde iki maç çıkardı: 32 ve 34 sayı. Brooks’un fiziksel oyun tarzı ve mental sertliği, Suns’ın savunma kimliğini güçlendiriyor.
Phoenix’in istatistiksel profili, iyi bir takım olduklarına dair güçlü ipuçları veriyor:
- Üçlük yüzdesinde lig yedincisi,
- En çok üçlük deneyen sekizinci takım,
- Hücum reytinginde dokuzuncu,
- Savunma reytinginde 12. sırada
Yani Suns ne yalnızca tek taraflı bir güç, ne de tesadüfi bir çıkış yaşıyor; iki yönlü dengeli bir basketbol oynuyorlar.
🔍 Genel Değerlendirme: Yüksek Tempolu Bir Hücum Savaşı Mı?
Bu karşılaşma, sezonun en tempolu ve en keyifli maçlarından biri olmaya aday. Çünkü:
- Portland Trail Blazers, ligin en hızlı ikinci takımı olarak hücumda sürekli baskı kuruyor.
- Phoenix Suns, hem temponun hem dış şutun güçlü olduğu bir sistemle oynuyor.
Blazers tarafında Avdija – Sharpe ikilisinin formu göz kamaştırırken, Suns cephesinde Booker – Brooks liderliği ve bench’ten gelen katkı maçın ritmini belirleyecek. Maçın kaderi şu noktalarda şekillenecek:
- Portland’ın savunmadaki zaaflarını Suns ne kadar cezalandırabilir?
- Suns’ın sakatlık eksikleri, yüksek tempolu bir maçta direnç gösterebilmelerine engel olur mu?
- Portland’ın hücum ribaund dominasyonu, Suns’ın tempolu dış şut oyununu bozabilir mi?
Sonuç olarak, iki takım da hücum üretmekte zorlanmayan ancak farklı yollarla bunu başaran yapılar. Bu nedenle karşılaşmanın yüksek skorlu, hızlı ve bol pozisyonlu bir ritimde geçmesi oldukça muhtemel.


