Maç Önİzlemesi: Real Madrid – Panathinaikos (13.11.25)
13 Kasım 2025Euroleague 11. hafta mücadelesinde Real Madrid Perşembe günü saat 22:45’de Panathinaikos ile karşılaşacak.
Movistar Arena’da oynanacak ve yine S Sport ekranlarında yayınlanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte bakalım, keyifli okumalar.
🏠 Real Madrid: Dalgalı Performansın Ortasında Kimlik Arayışı
Yeni sezona genişleyen bir kadro ve yükselen beklentilerle giren Real Madrid, şu ana kadar istikrarı yakalamakta zorlanıyor. EuroLeague’de oynadıkları ilk 10 maç sonunda 5–5’lik bir dereceye sahipler ve bu tablo, aslında takımdaki dalgalı formun net bir yansıması. Barcelona deplasmanındaki 101–92’lik büyük zafer ile Fenerbahçe karşısındaki 84–58’lik dominasyon, Real Madrid’in potansiyelinin ipuçlarını vermişti. Ancak hemen ardından gelen 89–76’lık Valencia yenilgisi, bu potansiyelin ne kadar kırılgan olduğunu bir kez daha ortaya koydu.
Valencia karşısındaki oyun özellikle Real Madrid adına büyük hayal kırıklığıydı. Hem ritim kaybı hem de modern basketbolda belirleyici olan dış atış isabeti ciddi ölçüde geriledi. 7/31 üçlük isabeti, bu seviyede bir takım için kabul edilemez bir yüzdedir. Üstelik Real Madrid’in 14 ribaund ve 9 hücum ribaundu fazla aldığı bir maçta yenilmesi, ters giden noktaların yalnızca şut yüzdesinden ibaret olmadığını gösteriyor. 16 top kaybı, Madrid’in kendi kendini sabote ettiği bir tablo ortaya çıkardı.
Walter Tavares’in yalnızca 14 dakika sahada kalabilmesi, Real Madrid’in tempo yüksek olduğunda yaşadığı en önemli sistem sorununa işaret ediyor. Dev pivotun 1 sayı – 4 ribaundla maçı tamamlaması, takımın boyalı alan hakimiyetinde kırılma yaşamasına neden oldu. Buna karşın Trey Lyles, sezonun en formda oyuncusu olmaya devam ediyor: 23 sayı – 9 ribaund ve etkileyici bir içeriden verimlilik. Ancak dış atışlardaki 1/5 isabet, genel takım uyumsuzluğunun bir parçasıydı.
Theo Maledon’un 4/11 üçlükle zorlamaları, Mario Hezonja’nın istikrarsız performansı ve takımın hücumda “kim yönetecek?” sorusuna net bir cevabı olmaması, Real Madrid’in Panathinaikos öncesi en büyük problemleri arasında. Hezonja’nın eski takımına karşı ekstra motivasyonla oynayacak olması önemli, ancak bu bile Real Madrid’in bir sistem bütünlüğü yaratması ihtiyacını ortadan kaldırmıyor.
🍀 Panathinaikos: Krizlere Rağmen Ayakta Kalma Mücadelesi
Kağıt üzerinde Real Madrid’den yalnızca bir galibiyet fazla olan Panathinaikos (6–4), son haftalarda daha güven verici bir görüntü sergiliyor olsa da Ataman’ın takımı da eski şampiyon kimliğinden uzak. Özellikle Monaco ve Kızıl Yıldız mağlubiyetlerinin ardından gelen 101–95 Paris deplasman galibiyeti, nefes aldıran kritik bir sonuç oldu.
Takımdaki en temel sorun, geçtiğimiz sezonun MVP adaylarından biri olan T.J. Shorts’un henüz Ergin Ataman’ın düzenine adapte olamaması. Shorts’un organizasyon temposu, Ataman’ın hızlı karar verilmesi gereken hücum anlayışıyla zaman zaman çelişiyor. Paris karşısında 13 sayı – 6 asist ile en iyi maçını çıkarması, bu uyum sürecinin olumlu yönde ilerlediğinin bir işareti olabilir.
Asıl büyük kriz ise uzun rotasyonunda yaşanıyor.
- Mathias Lessort uzun süre yok,
- Richaun Holmes en az bir ay sahalardan uzak,
- Ömer Yurtseven hâlâ sahalara dönemedi.
Bu nedenle Panathinaikos acil bir hamle yaparak Kenneth Faried’i kadroya kattı. 35 yaşındaki tecrübeli uzun, Paris maçında 17 sayı – 10 ribaund ile müthiş bir başlangıç yaptı ve enerjisiyle takımın aradığı fiziksel katkıyı fazlasıyla sağladı.
Kendrick Nunn, Belgrad’daki kötü performansından sonra Paris maçında 20 sayı – 6 asist ile toparlanma sinyali verirken, Cedi Osman ve Jerian Grant form olarak gerilemiş durumda. Bu nedenle yük büyük ölçüde Dinos Mitoglou – Juancho Hernangomez ikilisine düşüyor. Faried’in kenarda olduğu dakikalarda Panathinaikos’un boyalı alanı savunup ribaundları kontrol edip edemeyeceği, Real Madrid karşısında belirleyici unsurlardan biri olacak.
⚖️ Genel Değerlendirme: Tempo – Fiziksel Mücadele – Yönlendirici Faktörler
Bu karşılaşma, iki takımın da kendi içindeki soru işaretleriyle sahaya çıkacağı bir mücadele olacak.
Real Madrid açısından kritik noktalar:
- Üçlük yüzdesinin toparlanması,
- Tavares’in oyunda tutulabileceği bir tempo yaratılması,
- Hezonja – Lyles ikilisinden daha tutarlı katkı alınması,
- Top kayıplarının çift hanelerden uzak tutulması.
Madrid’in ev sahibi olarak oyunu yarı sahada tutma çabası, Panathinaikos’un sınırlı uzun rotasyonunu zorlayabilir. Özellikle Mitoglou ve Faried’in faul problemine girmesi ihtimali, konuk ekip için büyük risk.
Panathinaikos açısından belirleyici unsurlar:
- Faried’in ilk maçtaki enerjisini sürdürüp boyalı alan dengesini sağlayabilmesi,
- Shorts ve Nunn’ın top paylaşımını doğru yönetmesi,
- Kanat oyuncularından (Cedi, Hernangomez, Grant) istikrarlı dış şut katkısı alınması,
- Tempoyu yukarı çekip Real Madrid’i zorunlu geçiş hücumlarına zorlamak.
İki takım da sezona istikrarsız başladı ve şu anda kimlik arayışında. Real Madrid daha geniş bir kadroya sahip, ancak Panathinaikos’un oyun stili ve Ataman’ın bu tip büyük maçlarda gösterdiği stratejik cesaret, karşılaşmayı tamamen açık bir hâle getiriyor.
Özetle:
Bir tarafta ritim arayan ama potansiyeli çok yüksek bir Real Madrid, diğer tarafta eksiklerine rağmen dayanıklılık gösteren bir Panathinaikos.
Kritik olan; Madrid’in tempoyu kontrol edip edemeyeceği ve Panathinaikos’un boyalı alan zaafını ne kadar gizleyebileceği olacak. Bu açıdan maç, EuroLeague haftasının en çarpıcı taktik mücadelelerinden birine dönüşebilir.


