Maç Önİzlemesi: Yukatel Merkezefendi Belediyesi – Tofaş (16.11.25)

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi 8. hafta mücadelesinde Yukatel Merkezefendi Belediyesi Pazar günü saat 18:00’da Tofaş ile karşılaşacak.

Pamukkale Üniversitesi Spor Salonu’nda oynanacak karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🏠 Merkezefendi – Ev Sahibi Ekibin Son Durumu

Merkezefendi cephesinde sezonun başından itibaren beklenen tablo büyük oranda gerçekleşiyor: sınırlı kadro kalitesi, kısa rotasyon ve düşük hücum verimliliği takımı doğal olarak düşme hattına yakın bir noktaya itti. İlk yedi maç sonunda iki galibiyet ve beş mağlubiyetle yollarına devam eden ekip, özellikle iç sahada ayakta kalmaya çalışıyor. Evlerinde Bursaspor ve Trabzonspor’a karşı kazanmaları bunun göstergesi. Ancak deplasmanda oynadıkları tüm maçları kaybetmeleri, uzun vadede ciddi bir uyarı niteliğinde. Çünkü bu ligde kalmak isteyen her takımın en azından dönem dönem deplasman sürprizleri yapması gerekiyor.

Yine de Merkezefendi’nin belirli alanlarda güçlü yönleri bulunuyor. Ligin en iyi ikinci savunma ribaundu istatistiğine sahip olmaları oldukça değerli bir avantaj yaratıyor. Rakiplerin ikinci şans sayılarını kısıtlama konusunda başarılılar ve bu özellik onları maçların içinde tutuyor. Fakat diğer tarafta hücumda sezonun en kötü görünümlerinden birine sahip olmaları bu avantajı tamamen gölgeliyor. Ligin en kötü saha içi isabet yüzdesine sahip takım olarak maç başına 75 sayıyı bile bulmakta zorlanıyorlar. Düşük üçlük yüzdeleri, sınırlı yarı saha üretimi ve birebir skor yaratabilen oyuncu eksikliği, takımın hücumsal olarak ligin en zayıf halkalarından biri olmasına yol açıyor.

Koç Zafer Aktaş önderliğinde takım savunmasına dayanma stratejisi doğru bir çerçeve sunuyor, ancak hücum gücü bu kadar düşükken maç kazanmak sürekli olarak savunma sertliğine bağlı kalıyor. Bu da rotasyon dar olduğu için sürdürülebilir bir model değil. Merkezefendi, ayrıca savunmadan hücuma geçişlerde etkili olamayan bir takım. Hızlı hücum sayıları çok düşük ve ribaundu kazandıktan sonra tempoya çıkamıyorlar. Ancak yine de iç saha maçlarının ritmi ve seyircinin etkisiyle direnç gösterebilen bir yapıları var. Bu karşılaşma da o “mutlaka kazanılması gereken iç saha maçları” kategorisine giriyor.

Geçen sezon takımın formasını giyen ancak sezon başında serbest kalan, geçtiğimiz günlerde ise tekrar kontrat imzalanan Vrenz Bleijenbergh, koç Aktaş isterse bu maçta forma giyebilecek.

🛫 Tofaş – Misafir Ekibin Son Durumu

Tofaş cephesinde tablo hem iyi hem kötü sinyaller veriyor. Sezona Fenerbahçe galibiyetiyle başlamaları büyük bir özgüven yaratmıştı, ancak devamında hem lig hem de BCL temposunda istikrarsız bir performans sergilediler. Ligde dört galibiyet ve üç yenilgiyle orta sıralarda yer alıyorlar. Avrupa’da ise Tenerife gibi bir devle aynı gruba düşmeleri doğal olarak işleri zorlaştırdı ve aldıkları iki yenilgi çok kritik değil. Yine de takımın kimlik arayışı henüz tam anlamıyla sonuçlanmış değil.

Tofaş’ın en büyük problemi, geçen sezonun tartışmasız lideri Marcquise Reed’in ayrılmasının ardından o skorer kimliği sahiplenecek bir oyuncuyu henüz tam olarak bulamamış olmaları. Takımın şu anki en güvenilir ismi şüphesiz Marek Blazevic. Litvanyalı uzun, sırtı dönük oyunlarıyla, ribaund gücüyle ve bitiriciliğiyle ligde sezonun en verimli pivotlarından biri konumunda. Ancak Blazevic’in oyun tarzı gereği kendi skorunu yaratma kapasitesi sınırlı ve mutlaka doğru servis edilmesi gerekiyor. Bu nedenle guard rotasyonundan gelecek performanslar Tofaş için hayati önem taşıyor.

Bu noktada Yigitcan Saybir’in ikinci skor opsiyonu hâline gelmesi oldukça değerli. Saybir’in hem iç-dış dengesi hem de çabuk ayakları, Tofaş’ın farklı beşler kurmasına yardımcı oluyor. Buna rağmen takımın üçlük tehdidi yeterince istikrarlı değil. Fransız guard Hugo Besson’dan beklenen katkının henüz gelmemesi de bu eksikliği derinleştiriyor. Besson potansiyel olarak patlayıcı bir scorer olsa da adaptasyon sürecini aşmakta zorlanıyor. Koç Rajkovic bu uyum sürecine süre tanıyor, ki Besson’un yüksek skor potansiyeli göz önüne alındığında bu sabır mantıklı.

Savunmada ise Tofaş zaman zaman sertleşebilen, belli bölümlerde ritim yakalayabilen bir takım. Ancak sürekli bir savunma standardı yakalayamadıkları için maçların içine bazen geç giriyorlar. Bu karşılaşmada özellikle Blazevic–Merkezefendi uzun rotasyonu eşleşmesi belirleyici olabilir. Eğer Tofaş tempo yapabilirse ve dış şutlarda ortalamanın üzerinde yüzde yakalarsa, onların oyun planı Merkezefendi’nin savunma merkezli yaklaşımından daha baskın hâle gelebilir.

🔍 Genel Değerlendirme ve Maçın Çerçevesi

Bu karşılaşma, kağıt üzerinde denk gibi görünse de iki takımın sorunlarının doğası oldukça farklı. Merkezefendi hücum üretimi konusunda çok sınırlı ve galibiyetlerini tamamen savunma disiplini üzerinden kazanabiliyor. Evlerinde sertleşiyorlar, tempoyu düşürüyorlar, fiziksel temas seviyesiyle rakibi bozuyorlar. Ancak Tofaş, hücum çeşitliliği daha geniş ve bireysel kalitesi daha yüksek bir takım. Onların sorunu ise süreklilik; belli maçlarda çok iyi oynarken, bazı bölümlerde konsantrasyon kaybıyla düşüş gösterebiliyorlar.

Maçın kırılma noktası büyük ihtimalle şu iki alanda belirlenecek:

1. Ribaund Dengesi:
Merkezefendi savunma ribaundunda çok güçlü; Tofaş ise hücum ribaundu konusunda etkili değil. Bu alandaki üstünlük Merkezefendi’ye tempoyu kontrol etme imkânı sunabilir.

2. Tofaş’ın Dış Şut Performansı:
Tofaş ortalamanın üzerinde bir dış şut yüzdesi yakalarsa Merkezefendi’nin savunması kırılabilir. Ancak düşük yüzdede kalırlarsa iç-dış denge bozulur ve Merkezefendi savunması rahatlar.

Her iki takımın da galibiyete çok ihtiyacı olsa da Merkezefendi’nin bu maçı sezonun “kırılma anlarından biri” olarak gördüğü kesin. Tofaş ise tehlikeli bir fikstürün ortasında ritmini kaybetmek istemiyor. Bu nedenle taktiksel olarak yoğun, temas seviyesi yüksek ve uzun süre dengede geçmesi muhtemel bir karşılaşma bizi bekliyor.