Maç Sonu Analizi: Beşiktaş, Deplasmanda 21 Farktan Dönüp Hapoel’i Eleyerek Yarı Finale Yükseldi!

BKT EuroCup çeyrek final eleme maçında temsilcimiz Beşiktaş Emlakjet, Litvanya’da konuk olduğu Hapoel Tel Aviv‘i 21 faktan geri gelerek 89-94’lük skorla geçmeyi başardı.

Temsilcimiz yarı finalde Bourg ile eşleşti. Saha avantajı Fransız ekibinde olacak, ilk maç 26 Mart’ta Fransa’da ikinci maç ise 29 Mart’ta İstanbul’da Sinan Erdem Spor Salonu’nda oynanacak. Seride 2 galibiyete ulaşan takım yarı final biletinim kapacak. 3.maç gerekirse 3 Nisan’da yine Fransa’da oynanacak.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Temsilcimizde Jonah Mathews 28 sayı (4-7 üçlük), 3 ribaund, 5 asist ile yıldızlaşırken, Matt Mitchell 22 sayı, 6 ribaund, Derek Needham 14 sayı, 5 asist ve Angel Delgado 11 sayı, 12 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.

Ev sahibi ekipte ise Will Cummings 28 sayı, 5 ribaund, Jaylen Hoard 16 sayı, 9 ribaund, Bar Timor 13 sayı, 4 ribaund, 5 asist ve Tomer Ginat 13 sayı, 5 ribaund ile direnen başlıca isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Temsilcimiz maça kötü bir giriş yaptı, özellikle hücumda ritmimizi bulamadık. Tempoyu düşürüp rakibi de yarı sahada oynamaya zorladık ama bu şekilde de sürekli potaya atak eden İsrail ekibi zayıf kalan kısa savunmamızı fauller alarak, çizgiye giderek cezalandırdı. Yay gerisinde skor bulamamasına rağmen ilk 10 dakikayı 25-15 önde tamamladı İsrail ekibi… İkinci çeyrekte de savunmamız evlere şenlikti. Hapoel Tel Aviv’de sahada olan tüm oyuncular ellerini kollarını sallayarak potamıza giderek sayı buldular, üçlük atış denemesi yapmaya gerek bile duymadan rahat rahat skor üretmeyi sürdürdüler. Maalesef soyunma odasına giderken de tabelada 57-39’luk can sıkıcı bir sonuç vardı…

Siyah beyazlılar soyunma odasından müthiş motive ve sert döndüler. Savunmada kelimenin tam anlamıyla vidaları sıkan temsilcimiz ilk 3 dakikada 14-1’lik nefis bir seri yakaladı, maça tekrar ortak olduk! Cummings’in devreye girmesine engel olamadık, tecrübeli guard taşın altına elini sokarak takımını önde tutmayı başardı. Ayrıca Hoard’ın potamıza altındaki atletizmine karşılık veremedik, hücum ribaundları ile gelen ikinci şans sayıları savunma direncimizin düşmesine neden oldu. Faul probleminin de boy gösterdiği üçüncü çeyreği yine de sadece 8 sayı geride, 76-68’lik skorla geçtik. Son çeyrekte 4 faullü oyuncularımızı sahaya atarak risk aldık ama dış atışlarda ritmimizi bulmamız sayesinde rakibin savunmasını çökerttik adeta. Üst üste gelen üçlüklerle rakip ne olduğunu anlamadan öne geçtik. Savunmada sertliğimizi koruduğumuz bölümde farkı açamasak da 3-4 sayı bandında önde kalmayı sürdürdük. Bitime 1:30 kala da 4 farkla öndeydik. Her ne kadar Hapoel hücumda organize olamasa da Needham’ın yaptığı yanlış tercihlerle onlara maçın içinde kalma fırsatı verdik… Neyse ki bitime 10 saniye kala basit bir top kaybı yapan İsrail ekibi de bize müthiş bir ikramda bulundu. Biz de bu avantajı iyi değerlendirdik ve son anlarda çizgiye giden Mathews’ın hata yapmamasıyla beraber karşılaşmayı 5 sayı farkla kazanmayı başardık.

Maçı izlemeyenler, skora bakanlar atarak kazandığımızı düşünebilirler ama işin anahtarı ikinci yarıda yaptığımız kusursuza yakın savunma performansıydı. Nitekim Bursaspor karşısında basketbol dışında yaptığı hareketlerle herkes gibi benim de çok eleştirdiğim koç Alimpijevic’in ikinci yarıda ortaya koyduğu performansın, takımına hakimiyetinin ve taktik müdahelelerinin hakkını da vermek, tebrik etmek lazım. Yarı finalde Bourg ile eşleştik ve buraya gelene kadar elediğimiz Granca ya da Hapoel’den daha iyi bir takım değilller, onları da deplasmanda yenebiliriz elbette!