Maç Sonu Analizi: Beşiktaş, Wolves’a Potayı Göstermedi!

BKT EuroCup A grubu 13. hafta mücadelesinde temsilcimiz Beşiktaş Emlakjet konuk ettiği BC Wolves‘u etkili savunması eşliğinde 72-59’luk skorla çok rahat geçti.

Bu sonuçla siyah beyazlılar derecelerini 8-5 yaptılar ve 5. sırada yer aldılar. Litvanya ekibi ise 4-8 ile 7. sırada yer aldı.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Beşiktaş’da Angel Delgado 16 sayı, 14 ribaund, 6 asist ile yıldızlaşırken, Matt Mitchell 15 sayı, 3 ribaund, 2 top çalma ve Yiğit Arslan, Derek Needham, Kyle Allman üçlüsü ise 8’er sayı ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.

Misafir takımda ise Tre’Shawn Thurman 15 sayı, 5 ribaund, Garrison Brooks 10 sayı, 8 ribaund ve Adas Juskevicius 9 sayhı, 3 ribaund, 4 asist ile direnen başlıca isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Beşiktaş son haftaların aksine maça özüne dönmüş, savunmayı hatırlamış ve hatta ilk dakikalardan itibaren vidaları sonuna kadar sıkmış bir şekilde başladı! Rakibin ilk saha içi isabetini bulabilmesi için tam 8 dakika beklemesi gerekti… Buna karşın biz de hücumda istediğimiz gibi organize olamadık, hiç asist üzerinden sayı üretemesek de agresif savunmamız sayesinde ilk 10 dakikayı 18-9 önde geçtik! Wolves, ikinci çeyreğin başında da yay gerisinden çember dövmeye devam etti ama bu kez potaya ataklarla daha etkil oldular ve farkı erittiler, maça ortak oldular. Farkın 6 sayıya düştüğü bu anlarda kısalarımız Delgado’yu pota altında kullanmayı hatırladı ve ikili oyunlarda ona inen topları yüksek yüzdeyle sayıya çeviren Dominikli uzun farkı açmamızı sağladı. İlk çeyreğin aksine daha organize daha pasa dayalı bir oyun sergileyen temsilcimiz farkı çift hanelere çıkardı ve soyunma odasına da 43-23 gibi kalp kırıcı bir skorla önde girdik.

Farkın açılmasıyla beraber rakibin direncini mental olarak da kırmayı başaran temsilcimiz, üçüncü çeyrekte oyunu biraz rölantiye aldı. Yine de Mitchell’ın hücumda gereken yerlerde sorumluluk alarak birebir üretimde etkili olması farkı korumamızı sağladı ki 30 dakikayı da yine 20 sayı farkla, 58-38 önde tamamladık. Son çeyrekte artık vitesi iyi düşürdü temsilcimiz. Misafir takım da yenileceğini anladı ve savunmayı bıraktı. Üretimde çok zorlandıkları maçta rahatlayınca Thurman ve Juskevicius ile biraz olsun skorlarını yukarı çektiler ama temsilcimiz farkın tek hanelere inmesine izin vermedi, gerektiğinde savunmayı toparlayarak farkın güvenli noktalarda kalmasını sağladı ki maçı da 72-59 kazandık zaten.

Son dönemde Allman’ın da takıma katılmasıyla arka alandaki rollerin yeniden belirlenmesi gerekti ve bu da takımın savunmadaki direncinin düşmesine, temponun artmasına ve atarak maç kazanma yoluna gidilmesine neden oldu. Elbette bu da kötü değildi, sonuçta bu basketbolla da maç kazandılar ama bu maçta da gördük ki Beşiktaş’ın kimliğinde “savunma takımı” yazıyor!