Maç Sonu Analizi: Booker Liderliğindeki Suns, Kawhi’siz Clippers’ı Farklı Yendi

Phoenix Suns, Batı Konferansı’ndaki önemli rakiplerinden Los Angeles Clippers’ı üç gün içinde ikinci kez mağlup ederek ritmini koruyan, doğru okumalarla oyunu yönetebilen ve kritik anlarda doğru kararlar veren bir takım görüntüsü sergiledi.

Devin Booker, skor yükünden çok oyunu şekillendiren, temposunu yöneten ve takımın mental merkezini belirleyen isim oldu. 21 sayı – 10 ribaund – 9 asist ile kariyerinin ilk normal sezon triple-double’ına çok yaklaşsa da asıl değer, Booker’ın 4. çeyrekte oyunun nefesini kontrol etmesiydi.

Phoenix bu galibiyetle son 5 maçın 4’ünü kazanarak Batı’da yeniden üst sıralar için istikrarlı bir yükseliş sinyali verdi.

🔥 Booker: Skordan Çok Yönlendirme ile Yıldız Etkisi

Devin Booker’ın bu maçtaki performansı, modern yıldız kavramının altını çizen bir ders gibiydi.

• Skoru zorlamadı, akışın geldiği noktalarda devreye girdi.
• Ribaundlarda enerji ve pozisyon takibi ile savunma sonrası geçişi başlattı.
• En önemlisi: Sabırlı pas trafiği.
  9 asist = sistem işletme + spacing avantajını kullandırma.

Clippers farkı 5’e indirdiğinde (game pressure üst düzeyde), Booker’ın 2:59 kala bulduğu üç sayılık oyun:

• Hem farkı yeniden açtı
• Hem Suns bench’ine ve tribünlere momentum kazandırdı
• Hem de Clippers’ın geri dönüş ihtimalini psikolojik olarak kesti.

Triple-double gelmedi, ama oyun liderliği triple-double etkisindeydi.

🏀 Suns’ın Yapısal Kazanımı: Roller Net, Denge Planlı

Suns’ın bu maçta öne çıkan yönleri:

1. Top paylaşımı disiplinli
   (Booker – Allen – Goodwin üçgeninde düşük riskli hücum akışı)
2. Boyalı alan kontrolü Mark Williams ile dengelendi
   Williams’ın 19 sayısı, Clippers’ın drop savunmasına karşı kritik oldu.
3. Transition sonrası spacing ayarları oturdu
   Suns artık hücuma iki haneli sayıda oyuncuyla koşmuyor → kontrollü ve doğru yerleşimle koşuyor.

Bu da şu demek:
Phoenix artık “şut gününe bağlı kazanan takım” değil.
Şutları seçen ve seçimi yöneten bir takım.

🛡️ Clippers Cephesi: Enerji Var, Ama Çözüm Yok

Clippers adına hikâye sezonun geneline paralel:

• Ivica Zubac: 21 sayı – 15 ribaund → iç alan direnci
• John Collins: 19 sayı ile istikrarlı katkı
• James Harden: 13 sayı – 13 asist → yönlendirme iyi, bitiriş zayıf (2/10 üçlük)

Sorun Harden’ın 4. çeyrekte skor tehditi olamaması ve spacing’in Kawhi Leonard’ın yokluğunda daralması.

Kawhi’nın yokluğunda:

• Hücumun birincil bitirme opsiyonu değişiyor,
• Harden’ın her pası yardım savunmasıyla okunabilir hale geliyor,
• Clippers’ın çeyrek sonu hücumu bireysel yaratıma düşüyor.

Bu maçtaki fark da tam burada doğdu.
Clippers skorda kalabildi ama oyunu kontrol edemedi.

🚑 Jalen Green Detayı: Ritim Umudu, Sonra Tekrar Duraklama

Yeni transfer Jalen Green:

• Phoenix formasıyla ilk maçında 29 sayı atmıştı.
• Bu maçın ilk çeyreğinde ise hamstring sakatlığı yeniden ortaya çıktı.

Suns için Green’in fiziksel durumu kritik.
Green, Booker’ın top trafiğini rahatlatan, çember seviyesine inebilen tek guard profili.
Sakatlığın tekrar etmesi → rotasyonda yeniden Allen & Goodwin’in omzuna yük binecek olması anlamına geliyor.

🏁 Sonuç ve İleriye Bakış

Bu maç Suns adına üç temel mesaj yazdı:

1. Devin Booker oyunu liderlik seviyesinde yönlendiriyor.
2. Suns artık yalnızca bireysel yeteneğe değil, set organizasyonuna da güvenebilen bir takım.
3. Kapanış anlarında Suns’ın kimliği kaotik değil, kontrollü.

Clippers cephesinde ise tablo net:

• Hücum organizasyonu Kawhi Leonard’ın varlığına bağımlı.
• Harden pas akışını sağlayabiliyor, ancak bitirici tehdit olmadığında değer azalıyor.
• Rotasyon fiziksel olarak eksiliyor → savunma tekrar eden şekilde yıpranıyor.

Özet:
Bu sadece bir Booker performansı değildi.
Bu, Phoenix’in “kazanmanın yolu değişti” mesajıydı.

Kontrol → Sabır → Doğru şut.
Ve maçın son sözü yine en doğru anda geldi.