Maç Sonu Analizi: Eksik Milano, Brooks Liderliğinde Asvel Engelini Geçti

EuroLeague’de son haftaların formda ekiplerinden Olimpia Milano, sakatlık problemlerine rağmen LDLC ASVEL Villeurbanne karşısında pes etmedi ve 80-72’lik skorla üst üste üçüncü galibiyetini elde etti.

Ettore Messina’nın hastalığı nedeniyle takımın başında yer almadığı gecede, yardımcısı Peppe Poeta yönetiminde sahaya çıkan Milano, mücadele boyunca önde götürdüğü maçı Armoni Brooks’un kariyer performansıyla kazandı.

Unipol Forum tribünleri zaman zaman tedirgin olsa da, takımdaki eksiklere rağmen sahaya konan direnç ve mental güç, Milano’nun kazanma kültürünün yeniden şekillendiğini gösterdi.

💥 Eksikler, Hastalıklar ve Sahneye Çıkan Bir Kahraman

Milano cephesinde maç öncesi tablo hiç iç açıcı değildi. Takımın iki tecrübeli ismi Marko Guduric ve Zach LeDay sakatlıkları nedeniyle kadroda yoktu. Üstüne üstlük grip salgını nedeniyle Shavon Shields, Ousmane Diop ve başantrenör Ettore Messina da mücadeleyi kaçırdı. Bu koşullarda Peppe Poeta ilk kez başantrenörlük koltuğuna oturdu.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen takım maça enerjik başladı. Armoni Brooks ilk beş dakikada attığı 5 sayı ile ritmi belirledi, ardından sakatlıktan dönen Josh Nebo, sert bir “put-back smaç” ile farkı açtı: 7-0. Bu sekans, Milano’nun maçı psikolojik olarak da kontrol edeceğini gösterdi.

Yine de işler kolay gitmedi. Top kayıpları ve savunmada kaçan ribaundlar, ASVEL’in oyunda kalmasını sağladı. Milano 14 top kaybı yaparken, rakibine 14 hücum ribaundu verdikten sonra dördüncü çeyrekte fark 4 sayıya kadar indi. Ancak ev sahibi, Brooks’un kritik isabetleri ve Bolmaro’nun akıllı oyunuyla maçı koparmayı başardı.

🔥 Armoni Brooks: Kariyer Performansıyla Milano’yu Taşıdı

Bu galibiyetin tartışmasız kahramanı Armoni Brooks oldu. NBA kökenli skorer guard, kariyerinde ilk kez bir EuroLeague maçında 23 sayı – 6 asist üreterek kendi rekorlarını kırdı. Üç sayı çizgisinin gerisinden 5/8 isabetle oynayan Brooks, ASVEL savunmasının zaaflarını acımasızca cezalandırdı.

Özellikle son çeyrekteki 2 kritik üçlüğü, ASVEL’in geri dönüş umutlarını bitirdi. Maç sonunda verdiği röportajda mental dayanıklılığın altını çizmesi dikkat çekiciydi:

“Mükemmel oynamadık ama birbirimize inandık. Zor zamanlardan geçiyoruz, ama bu takım mücadeleyi bırakmadı. Bazen işler istediğiniz gibi gitmez; önemli olan birlikte kalmak.”

Brooks’un performansı, sakat ve hasta oyuncuların yokluğunda Milano’nun skor yükünü tek başına üstlenebilecek bir oyuncuya sahip olduğunu hatırlattı.

⚙️ Poeta Yönetiminde Disiplinli Ama Eksik Oyun

Kenarda Ettore Messina’nın yerine geçen Peppe Poeta, teknik heyetin genç ama güven veren bir yüzü olarak dikkat çekti. Oyun planında öncelik, tempoyu kontrol etmek ve ASVEL’in hücum ritmini bozmaktı. Milano maçı baştan sona önde götürdü, ancak Poeta’nın da söylediği gibi “kolay olmadı”.

Poeta maç sonrası şöyle konuştu:

“Oyuncularım zor bir durumda sahaya her şeylerini koydu. Eksiklerimize rağmen maçı hiç bırakmadık. Maçın tamamında önde kalmak kolay değildi, ama sonunda doğru kararlar aldık.”

Milano’nun temel sorunları yine belirginleşti: canlı top kayıpları ve ribaund zafiyeti. Bolmaro, 15 sayı – 8 ribaundla iyi bir performans gösterse de, maç sonrasında özellikle ribaund konusundaki eksiklikleri vurguladı:

“Box out yapmayı unutuyoruz. Rakip 14 hücum ribaundu aldı, bu inanılmaz. Bu kadar ikinci şans verirseniz kazanmak çok zor olur.”

Yine de Poeta’nın sade, kontrollü yaklaşımı takımın oyuna odaklanmasını sağladı. Messina’nın klasik set temposuna göre daha serbest, hızlı geçiş oyunlarına izin veren bu yapı, özellikle Brooks ve Bolmaro’nun atletizmine uygun bir ortam yarattı.

💪 ASVEL Direndi Ama Eksik Kadro Yetmedi

ASVEL de Milano kadar eksikti. Nando De Colo, Thomas Heurtel ve Edwin Jackson gibi tecrübeli isimlerin yanı sıra, Shaquille Harrison da sahada süre alamadı. Koç Pierric Poupet sadece 9 oyuncu kullanabildi ve bu rotasyon daralması maçın son bölümünde enerjiyi düşürdü.

Yine de Fransız ekibi, özellikle ikinci yarıda Glynn Watson‘un (25 sayı, 4 ribaund, 7 asist) birebir oyunları ve Armel Traore’nin (19 sayı,i 6 ribaund) çember altındaki etkinliğiyle farkı eritti. Ancak savunmada Brooks’u üç kez boş bırakmaları, maçın kırılma anını yarattı. Poupet bu hatayı açık yüreklilikle kabul etti:

“Oyun planına sadık kalmadık. Brooks’u üç kez boş bıraktık, her seferinde cezayı kesti. Bu seviyede rastgele oynamakla kazanamazsınız.”

🏁 Sonuç: Milano Kazanmayı Hatırladı, Poeta Güven Verdi

Bu galibiyet, yalnızca skor tabelasında değil, takım kimliği açısından da Milano için çok değerliydi. Eksiklerle dolu bir kadro, hasta bir koç ve baskı altında oynayan oyuncular… Buna rağmen Milano, savunmada direnç gösterdi, hücumda sade ama etkili oynadı ve üç maçlık galibiyet serisini sürdürdü.

Armoni Brooks’un liderliği, Bolmaro’nun enerjisi ve Poeta’nın sadeleştirilmiş planı Milano’yu yeniden özgüvenli bir takıma dönüştürme yolunda ilk adımı temsil ediyor.

Sıradaki rakip Olympiacos, EuroLeague’in en güçlü savunma takımlarından biri. Ancak bu Milan, ne kadar eksik olursa olsun savaşmayı bırakmayacağını bir kez daha kanıtladı. “Birlikte kal, diren ve kazan.” — Bu söz, Milano’nun bu galibiyetinin özeti oldu.