Maç Sonu Analizi: Fenerbahçe, Madrid Deplasmanında Kalp Kırıcı Bir Yenilgi Aldı

Maç Sonu Analizi: Fenerbahçe, Madrid Deplasmanında Kalp Kırıcı Bir Yenilgi Aldı

31 Ekim 2025 Kapalı Yazar: baskethaber basket

EuroLeague’de çift maç haftasının ikinci ayağında temsilcimiz Fenerbahçe Beko, İspanyol devi Real Madrid karşısında ağır bir yenilgi aldı. Valencia karşısında sergilediği dağınık oyun sonrası toparlanma sinyali vermesi beklenen sarı-lacivertliler, Madrid deplasmanında da ritim bulamayınca sahadan 84-58 gibi kalp kırıcı bir skorla mağlup ayrıldı.

Bu sonuçla temsilcimiz Fenerbahçe Beko, sekizinci haftada 5. mağlubiyetini alırken, Real Madrid ise 4. galibiyetine ulaştı. Ancak maçın hikayesi sadece skordan ibaret değildi; oyun disiplini, enerji farkı ve zihinsel hazırlık anlamında Real Madrid’in üstünlüğü her an hissedildi.

Fenerbahçe, çift maç haftasını 0-2 ile kapatırken hem fiziksel hem de mental olarak zayıf bir görüntü verdi. Igor Jasikevicius yönetimindeki ekibin ritmini tamamen kaybettiği bu iki deplasman, sezonun erken döneminde ciddi uyarı sinyalleri veriyor.

🔥 İlk Çeyrek: Campazzo’nun Alevi, Jasikevicius’un Erken Mola Çağrısı

Maçın başı Real Madrid adına tam bir Campazzo şov oldu. Arjantinli yıldız, henüz iki dakika dolmadan art arda iki üçlük isabetiyle farkı açtı ve takımı 9-0’lık bir seriyle başlattı. Fenerbahçe’nin savunma rotasyonları geç kaldı, hücumda ise hiçbir set verim vermedi.

Dört dakika geride kaldığında skor tabelasında 17-2 yazarken, Jasikevicius’un öfkeli molası geldi. Ancak bu mola bile momentumun yönünü değiştiremedi. Fenerbahçe ilk çeyrek boyunca yalnızca bireysel çözümlerle üretim yapabildi: Talen Horton-Tucker ve Bonzie Colson’ın üçlükleri farkı kısa süreliğine 7 sayıya kadar düşürse de, Real Madrid’in disiplinli yapısı farkın yeniden açılmasına neden oldu.

Real, tempoyu kontrol eden, topu dolaştıran ve hücumda her pozisyonda ekstra pasla savunmayı parçalayan bir yapı sergiledi. İlk çeyrek 25-16 bitti ama oyun üstünlüğü farktan çok daha belirgindi.

🧱 İkinci Çeyrek: Garuba Duvarı ve Hücumda Karanlık Dakikalar

Fenerbahçe’nin ikinci çeyrekte yaşadığı çöküş, belki de sezonun en kötü hücum sekanslarından biriydi.
Usman Garuba’nın üst üste yaptığı üç blok, sarı-lacivertlileri tamamen demoralize etti. Takım tam 7 dakika boyunca sayı üretemedi, ilk isabet ancak Bonzie Colson’dan geldi.

Bu bölümde Real Madrid farkı 47-20’ye kadar çıkardı. Fenerbahçe hücumda 5 asist – 10 top kaybı ile oynarken, üç sayı çizgisinin gerisinden %18 (3/16) gibi düşük bir isabet oranında kaldı.
İlk yarı sonunda Real Madrid’in 49-22’lik üstünlüğü, yalnızca skor değil, oyunsal farkın da bir özetiydi.

Koç Sergio Scariolo, hücumda topu sürekli Campazzo üzerinden yönlendirip, Lyles ve Maledon’un ikili oyunlarını doğru zamanda devreye sokarak Fenerbahçe savunmasını dağıttı. Real, soyunma odasına 7 blok, 11 hücum ribaundu ve mükemmele yakın pas organizasyonuyla girdi.

💤 Üçüncü Çeyrek: Fenerbahçe Direnmeye Çalıştı Ama Enerji Yetersizdi

Fenerbahçe üçüncü periyoda savunmada daha istekli başladı; Horton-Tucker ve Bacot’un çabalarıyla Real Madrid’i birkaç pozisyonda durdurdu. Ancak hücum tarafı hala “birebir denemeler” seviyesindeydi.
İlk 4 dakika 2-2 geçilirken, iki takım da tempoyu düşürdü fakat bu, Real’in işine yaradı. Çünkü Fenerbahçe set hücumunda üretkenlikten çok uzak kaldı.

Wade Baldwin takımın skor yükünü çekmeye çalışsa da yalnız kaldı. Sarı-lacivertliler üçüncü periyotta da sadece 13 sayı bulabildi ve fark 32’ye (56-24) kadar çıktı. Real Madrid pota altındaki sertliğiyle farkı kontrol etti; özellikle Walter Tavares (13 sayı, 9 ribaund) hem savunmada hem hücumda etkiliydi.
Periyot 64-35 tamamlandığında, artık maçın sonucu büyük ölçüde belli olmuştu.

🏁 Son Periyot: Formalite Dakikaları ve Gerçeklerle Yüzleşme

Son çeyrekte Real Madrid temposunu korudu, rotasyonu genişletti. Fenerbahçe ise Baldwin ve Horton-Tucker’ın sayılarıyla farkı bir nebze azaltmaya çalıştı. Ancak oyun temposu çoktan rakibin kontrolüne geçmişti. Real, maçın son 3 dakikasına 80-49 önde girdi ve karşılaşmayı 84-58’lik skorla bitirdi.

Madrid’de Theo Maledon (15 sayı, 5 ribaund, 4 asist) ve Trey Lyles (14 sayı, 5 ribaund) ön plana çıkarken, Fenerbahçe cephesinde çift haneli katkı yalnızca üç oyuncudan geldi:

  • Wade Baldwin – 14 sayı, 3 asist
  • Armando Bacot – 10 sayı, 4 ribaund
  • Talen Horton-Tucker – 10 sayı, 6 ribaund

Ancak bu bireysel sayılar, takımın düşük enerji ve kopuk oyun görüntüsünü gölgelemedi.

⚠️ Genel Değerlendirme: Fenerbahçe İçin Alarm Zilleri Çalıyor 🚨

Bu mağlubiyet, temsilcimizin son haftalardaki düşüşünü açıkça ortaya koydu. Takımın hem fiziksel hem zihinsel olarak yorgun olduğu, hücumda ise set oyunlarının tamamen tıkandığı bir görüntü vardı. İki maçta da ortak nokta, bireysel çözümlerle ayakta kalmaya çalışmak oldu. Jasikevicius’un sisteminde topun dolaşmadığı her an, takım hücumu çöküyor.

Öte yandan Real Madrid, tecrübesiyle fark yarattı. Scariolo’nun rotasyonu, Campazzo’nun oyun aklı, Garuba ve Tavares’in boyalı alandaki üstünlüğü, bu galibiyetin temelini oluşturdu.

Fenerbahçe için artık kritik nokta: ASVEL maçı. Evinde oynayacağı bu karşılaşma, takımın hem reaksiyon verme hem de moralini yeniden inşa etme fırsatı olacak. Ancak bu seviyede rekabet edebilmek için daha fazla enerji, savunmada süreklilik ve hücumda paylaşım gerekiyor.