Maç Sonu Analizi: Fenerbahçe, Milano’yu Yakaladı Ama Son Nefeste Kaybetti

Turkish Airlines Euroleague 31. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko konuk olduğu Olimpia Milano karşısında 17 farktan geri dönerek maça ortak oldu ama son bölümde şans bizim yanımızda değildi ve sahadan 77-76’lık skorla mağlup ayrıldık.

Bu sonuçla İtalyan ekibi derecesini 14-17 yaptı ve 10. sıraya yükseldi. Fenerbahçe Beko ise 19-12 ile 6. sıraya geriledi.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Ev sahibi ekipte Nicolo Melli 17 sayı, 3 ribaund, 2 asist, 3 top çalma ile yıldızlaşırken, Shavon Shields 15 sayı, 2 ribaund, 5 asist ve Nikola Mirotic 13 sayı, 7 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.

Temsilcimizde ise Scottie Wilbekin 15 sayı, 4 ribaund, 4 asist, 3 top çalma, Johnathan Motley 13 sayı, 4 ribaund, Tarık Biberovic 13 sayı, 4 ribaund ve Nigel Hayes-Davis 10 sayı ile direnen başlıca isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Maça iki takımın karşılıklı üçlükleriyle yüksek perdeden bir giriş yaptık. Ama bu başlangıç ev sahibine yaradı ve ilk bölümde farkı 7 sayıya çıkardılar. Hayes’in yaptığı basit hücum faulle ikilimesi daha ilk bölümden koç Saras’ın oyun düzenini bozdu. Milano farkı çift hanelere çıkardı ve Melli’den gelen 8 sayıya engel olamayınca farkın 14 sayıya çıkmasına da seyirci kaldık. Koç Saras TV molasının ardından bir mola daha alarak ve sürekli oyuncu değiştirerek Milano’nun hücumdaki ritmini bozmaya, onları yavaşlatmaya çalıştı. Fakat bunda çok başarılı olamadık. Çeyreğin son kısmında Sertaç’ı iyi kullanarak ondan üst üste bulduğumuz basketlerle ilk 10 dakikayı 28-18 geride kapattık. İkinci çeyreğin başında yay gerisinden bir türlü istediğimiz isabetleri bulamadık ve fark tekrar açılmaya başladı. Melli’yi içerden dışarıdan iyi kullanmaya devam eden Milano farkı tam 17 sayıya kadar çıkardı! Koç Saras’ın molası bu sefer işe yaradı ve 0-7’lik bir seri yakaladık. İlk yarının tamamında suskun kalan hücumdaki liderimiz Wilbekin biraz kıpırdanınca kötü oynadığımız, tam 10 top kaybı yaptığımız devrenin ardından soyunma odasına makul bir skorla, 43-36 geride girdik.

İkinci yarıya yüksek enerjiyle başladık ve hücum ribaundlarında sağladığımız etkinlikle farkı kapatmaya başladık. Ayrıca nihayet ısınan Wilbekin skorer oyununu sürdürdü ve Hayes’in de destek vermesiyle farkı 3 sayıya kadar düşürdük. Ancak kendi potamızda ribaundları çekememeye başladık…. Bu nedenle bu kez Milano ikinci şans sayılarıyla üstünlüğü ele geçirdi ve farkı yine çift hanelere dayandırdılar, ilk 30 dakikayı 59-51 önde tamamladılar. Haye’dan gelen kritik üçlükle son çeyreğin 3. dakikası geride kalırken maça ortak olduk. Maçın son 5 dakikasına girilirken çizgiye giden Guduric hata yapmadı ve skoru 68-66 yaptı. Artık Milano nefesimizi net olarak ensesinde hissetmeye başladı. Wilbekin’den gelen üçlükle maçın 3. dakikasından sonra ilk kez, bitime 3:30 kala öne geçmeyi başardık… Ancak yine potamızda bir hücum ribaundu verdik ve seken top Mirotic’e gidince o da üçlüğü gönderdi ve maça eşitliği getirdi. Bitime 38 saniye kala ise Shields’ın dribbling üstünden bulduğu orta mesafe isabete engel olamadık, yine geriye düştük. Bitime 15 saniye kala ise Mirotic’de faul yapmak zorunda kaldık, o da çizgiden hata yapmadı ve fark 2 topa, 4 sayıya çıktı. 8 saniye kala sol köşeden Tarık’ın zor pozisyonda bir üçlük isabeti geldi, farkı 1 sayıya indirerek umutlandık. Yaptığımız baskı son topta başarılı oldu aslında, Milano topu oyuna sokarken bocaladı ve kontrolünü kaybetti, ancak elimize gelen fırsatı değerlendiremedik. Biz de topun kontrolünü kaybettik, tekrar onlara geçti ve kalan saniyelerde birkaç akılllı pas yaparak faul yapmamıza da engel oldular: Bu nedenle de skor 77-76 Milano lehine tescillenmiş oldu. Bu sonuçla temsilcimiz haftayı 2. sırada bitirme şansını da kaçırmış oldu.