MAÇ SONU ANALİZİ: Fenerbahçe, Real’e Kaybederek İlk 4 Şansını Zora Soktu

MAÇ SONU ANALİZİ: Fenerbahçe, Real’e Kaybederek İlk 4 Şansını Zora Soktu

30 Mart 2023 Kapalı Yazar: baskethaber basket

Turkish Airlines Euroleague 31. hafta mücadelesinde temsilcimiz Fenerbahçe Beko konuk olduğu Real Madrid karşısında bir türlü geriden gelip skora ortak olmayı başaramadı ve 90-75 gibi farklı bir skorla kaybetti.

Bu sonuçla Real derecesini 22-9 yaptı ve liderlik koltuğunu Olympiakos ile paylaşmaya devam ederken ayrıca ilk 4 sırada yer almayı yani play-off’a ev sahibi ile başlamayı garantileyen 2. takım oldu Yunan ekibinin ardından. Fenerbahçe Beko, Monaco’nun yenildiği haftada ilk 4 sıra arasına girebilmek adına önemli bir fırsatı kaçırdı; 19-12 ile 5. sırada er almaya devam etti.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Ev sahibi ekipte Dzanan Musa 16 sayı (9-9 s.atış), 2 ribaund ile öne çıkarken, Vincent Poirier 11 sayı, 4 ribaund, Adam Hanga 11 sayı, 2 ribaund, 7 asist ve Mario Hezonja 10 sayı, 3 ribaund, 2 asist ile galibiyeti getiren diğer isimler oldular.

Sarı lacivertlilerde ise Nigel Hayes-Davis 17 sayı, 5 ribaund ile maçın en skorer ismi olurken, Nick Calathes 12 sayı, 6 ribaund, 6 asist ve Marko Guduric 10 sayı, 2 ribaund, 3 asist ile direnen diğer isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Maça iyi bir taktik anlayışıyla başlayan temsilcimiz, Motley’nin dış şut ve yüzü dönük tehditlerini kullanarak dev uzun Tavares’i potadan uzaklaştırdı. Onun ağır ayaklarına hücum ederek erkenden 2 faul lmasını sağladık. Ancak bu durum avantajımıza oldu diyemeyiz… Onun kenarda olduğu dönemlerde biz daha iyi hücum etsek de Real’in hücum verimliliği ve temposu da arttı ve Cornelie, Hanga, Rudy gibi farklı isimlerden dış atışlar bularak skorda öne fıraladılar. İlk çeyreği de 24-21 önde tamamladılar. İkinci çeyreğe de hücumda istediği gibi başlayan ve momentumu eline geçiren ev sahibi karşısında Calathes iile ayakta durmaya çalıştık ama farklı bir kısadan skor katkısı alamayınca farkın ilk kez çift hanelere çıkmasına engel olamadık! Bu bölümden sonra reaksiyon gösteren ve topu iyi çeviren temsilcimiz, pas trafiğini kurup Guduric ve Hayes-Davis’den skor katkısı almaya başladı, maça yeniden ortak oldu. Bu bölümde oyunun her iki alanında iyi oynasak da Real’in Rudy, Hezonja, Musa gibi isimlerle bulduğu zor atışlar onların soyunma odasuna 49-44 önde girmesini sağladı.

İkinci yarıyla beraber savunmada vidaları sıkan Real karşısında, Dorsey ve Guduric’den istediğimiz yaratıcılık artı skor katkısını alamayınca ilk sayılarımızı neredeyse 4 dakika sonra bulabildik… Ayrıca bu çeyreğin 5. dakikası bitmeden Motley’nin maçtan önce uyardığım ve korktuğumuz erken faul problemi ortaya çıktı, dörtleyen yıldız uzun kenara gelmek zorunda kaldı. Poirier, Deck, Yabusele gibi isimlerle hem pota altında hem de kanatlarda savunmayı sertleştiren Real karşısında yaptığımız tercih hataları ve basit top kayıpları potamıza hızlı hücum sayıları olarak sayıya dönüşmeye başladı. Son çeyreğin ilk 3 dakikası bitmeden de fark 14 sayıya kadar çıktı! Motley’nin kenarda olduğu dönemde çember altından skor üretmekte zorlanan temsilcimiz faul çizgisine giderek maça tutunmaya çalıştı, farkı tek hanelere de çekti. Ancak Real’de Rudy ve Hezonja’dan gelen kritik üçlük isabetleri direncimizi kırdı, sahadan 90-75’lik skorla mağlup ayrıldık.

Öncelikle son haftalarda gördüğümüz üzere savunma enerjisi ve direnci düşük bir Fenerbahçe vardı yine karşımızda… Açıkçası sezonun böyle kritik bir döneminde takımın mücadele gücünün bu seviyede olması pek iyi bir sinyal değil. Diğer taraftan takımın bir numarada acı çektiğini net olarak gördük bir kez daha. Calathes’in tek başına yetmeyeceğini, Wilbekin, Guduric gibi isimlerin bu konuda geçici ve tam verimli çözümler olamaycağı bir çok maçta net olarak görülmüştü. Ama buna rağmen Dorsey hamlesi ile takıma bir tane daha dribbling üstünden kendi skorunu üretmeye odaklı guard alındı ki ancak Wilbekin ile süreleri paylaşacak bir isim diyebiliriz onun için. Ama bu maçta da gördük ki Calathes artık F4 hatta play-off isteyen bir takımın as guardı olabilecek nefese, kondisyona ve fiziksel istikrara sahip değil. Tıpkı Real’in Rodriguez’i kullandığı gibi onun da alternatif isimlerle harmanlanması, dakikalarının azaltılarak maçın belli bölümlerinde yoğunlaşması gerekiyor. Ama temsilcimiz hem Guduric hem de Dorsey böyle verimsiz olunca, Wilbekin de yokken sınıfta kaldık guard rotasyonunda. Diğer bir konuda Real’in forvet rotasyonunun can sıkıcı derecede iyi olduğunu yeniden gördük, Musa, Hezonja, Yabusele, Deck… gerçekten çok canımızı yaktılar ve Pierre’in yokluğunu iki kat hissettiğimiz bir maç oldu. Hayes her ne kadar hücumda elinden geleni yapsa da savunmada yalnız kaldı. Özetle temsilcimiz adına beklenen ve çok fazla kafaya takılmaması gereken bir mağlubiyet bana göre. Asıl önemli olan Baskonia maçı olacak, o maçın kaybedilmesi durumunda ilk 4 yarışına bana göre veda etmiş olacağız…