Maç Sonu Analizi: Fenerbahçe, Valencia Deplasmanında Kayboldu!

EuroLeague’in yedinci haftasında Valencia Basket, son şampiyon temsilcimiz Fenerbahçe Beko’yu 92-79’luk skorla mağlup ederken, skor tabelası bile sahadaki üstünlüğün gerçek boyutunu yansıtamadı.

Koç Pedro Martínez yönetimindeki İspanyol ekibi, maça adeta bir kasırga gibi girip ilk 15 dakikada farkı 24 sayıya kadar çıkararak rakibini oyundan kopardı.

Valencia, ilk çeyreği 27-13, ikinci çeyreğin başında ise 47-23 önde geçerken; hücumda tempolu, savunmada ise disiplinli bir oyunla Fenerbahçe’ye adım attırmadı. Üç çeyrek boyunca oyunun ritmini tamamen kontrol eden İspanyol temsilcisi, dördüncü periyotta yorgunluk ve rotasyon problemlerine rağmen farkı koruyarak sahadan büyük bir özgüvenle ayrıldı.

Koç Martínez’in maç sonu sözleri, takımının oyun felsefesini özetliyordu:

“Üç çeyrek boyunca harika ritimle, savunmada yüksek enerjiyle oynadık. Hücumda ilk uygun şutu değerlendirmeyi prensip haline getirdik. Bazen bu basit görünür ama müthiş bir koordinasyon ve tazelik ister. Bugün bunu mükemmel yaptık.”

Bu galibiyet, Valencia’nın bu sezonki dördüncü zaferi olurken, Fenerbahçe’nin yedinci haftadaki dördüncü mağlubiyeti anlamına geldi.

🔥 Fenerbahçe’nin Çöküşü: Enerji Yok, Disiplin Yok

Temsilcimiz açısından gece tam bir kabus oldu. Maçın ilk dakikasından itibaren savunma direncini kaybeden Sarunas Jasikevicius’un ekibi, Valencia’nın hızına, enerjisine ve agresifliğine yanıt veremedi.

Jasikevicius maç sonu açıklamasında oldukça sert konuştu:

“Hiç oyuna giremedik. Rakip bizden bir adım hızlıydı, daha yükseğe sıçradı, her 50-50 topu aldı. İlk yarıda 51 sayı yedikten sonra taktik konuşmanın bir anlamı yok.”

Fenerbahçe, ilk yarıda yaptığı 10 top kaybı ve düşük tempo tercihleriyle oyunun kontrolünü tamamen kaybetti. Savunmada yardımlaşma eksikliği ve geç reaksiyonlar, Valencia’nın açık alanı kullanmasına olanak tanıdı.

Yalnızca Talen Horton-Tucker (16 sayı, 5 ribaund, 3 asist) ve Wade Baldwin (13 sayı, 4 ribaund, 5 asist) üretkenlik gösterebilirken, takımın geri kalanı hücumda pasif kaldı. Son çeyrekte Tarık Biberović’in 18 sayılık performansı farkı bir nebze eritmiş olsa da, bu çaba yalnızca skoru kozmetik olarak güzelleştirdi.

Sarı-lacivertliler, boyalı alan savunmasında ve ribaundlarda (42-35 geride) büyük zaaf gösterdi. Ayrıca hücumda tempo değişikliğine gidemedikleri için rakibin ritmini kırmakta da zorlandılar.

⚙️ Valencia’nın Sistem Gücü: Ritm, Paylaşım ve Savunma Zinciri

Pedro Martínez’in takımı, sezonun en etkileyici kolektif performanslarından birine imza attı. Valencia, her hücumda ilk boş şutu kullanma prensibini uygularken, topu paylaşmaktan da vazgeçmedi: 17 asist – 13 top kaybı dengesi, bu anlayışın bir ürünüydü.

Valencia’nın en çarpıcı özelliği ise savunma kaynaklı hücum yapabilmesi oldu. Top çalmalar, hızlı geçişler ve ikinci şans sayılarıyla Fenerbahçe’nin savunma düzenini dağıttılar. Takım toplamda 16 hücum ribaundu alarak fiziksel üstünlüğünü net biçimde ortaya koydu.

Bu sistemde her oyuncunun enerjisi fark yaratırken, Brancou Badio maçın “x faktörü” oldu. İkinci çeyrekte art arda 7 sayı (maç toplamında 15 sayı) atarak farkın açılmasını sağladı ve üçüncü çeyrekteki muazzam bloğuyla taraftarı ayağa kaldırdı. Maç sonrası söylediği “Umarım o bloğun fotoğrafını alırım, çünkü bu enerjiyi her maçta sahaya yansıtmak istiyoruz” sözü, takımın mentalitesini yansıtıyordu.

Ayrıca Kameron Taylor (17 sayı) sezon ortalamasının iki katı performans sergileyerek dış skorer rolünü başarıyla üstlendi. Jean Montero (12 sayı, 5 asist) ilk EuroLeague iç saha maçında olgun bir görüntü verirken, Darius Thompson yine çift haneli skor katkısıyla istikrarını sürdürdü.

🧠 Pedro Martínez’in Dokunuşu: Akılcı Rotasyon, Kontrollü Tempo

Pedro Martínez, yıllardır İspanya’da oyuncu geliştirme konusundaki uzmanlığıyla tanınıyor. Fenerbahçe karşısında da bunun meyvesini verdi. Takımının savunmada rakibin kısalarına baskı yapmasını, hücumda ise hızlı paslarla dengeyi bozmasını istedi.

Martínez’in “ilk boş şut iyidir” anlayışı, oyuncuların özgüvenini artırdı. Valencia, 24 saniyelik hücum süresini genellikle 8-10 saniye içinde sonlandırarak Fenerbahçe’nin geri koşmasını zorlaştırdı. Ayrıca 4 faul problemi yaşayan uzun rotasyonuna rağmen, 40 dakika boyunca enerji düşmedi.

Henüz sezon başı olmasına rağmen Valencia, hem sistemsel hem fiziksel olarak hazır bir takım görüntüsü veriyor. Yankuba Sima ve Braxton Key gibi savunma uzmanları da rotasyona dahil olduğunda bu takım daha da tehlikeli hale gelecek.

⚡ Genel Değerlendirme: Valencia’dan Şampiyona Net Mesaj

Valencia Basket’in bu galibiyeti, yalnızca bir skor başarısı değil, aynı zamanda EuroLeague’in güç dengelerine gönderilen net bir mesajdı. Pedro Martínez’in ekibi, enerjisiyle, disiplinli savunmasıyla ve hızlı hücumlarıyla “bir üst seviyede rekabet etmeye hazır” olduğunu kanıtladı.

temsilcimiz Fenerbahçe Beko açısından ise tablo net: tempo düşük, savunma sertliği yetersiz ve top paylaşımı zayıf. Jasikevicius’un öğrencileri bir an önce kimliklerini bulmak zorunda.

Valencia, Roig Arena’da taraftarına adeta bir basketbol ziyafeti sundu; Fenerbahçe ise sahada bir “kabus gecesi” yaşadı.
Sezonun geri kalanında bu maç, iki takım için de bir dönüm noktası olabilir — biri için cesaret verici bir başlangıç, diğeri için ciddi bir uyarı.