Maç Sonu Analizi: Milliler, Tarık’ın Son Saniye Basketiyle İzlanda’nın Soğuk Duşundan Kurtuldu!

2025 FIBA EuroBasket elemeleri B grubu ikinci maçında A Milli Takımımız, konuk ettiği İzlanda karşısında çok zorlansa da Tarık’ın son saniyede bulduğu zor orta mesafe basket sayesinde 76-75’lik skorla kazanarak soğuk bir duş almaktan kurtuldu.

Bu sonuçla iki takımın da durumu 1-1 olarak eşitlenmiş oldu.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Ay-yıldızlılarda Sertaç Şanlı 20 sayı, 12 ribaund ile yıldızlaşırken, Ercan Osmani 14 sayı, 5 ribaund ve maç kazandıran basketin sahibi Tarık Biberovic 11 sayı, 4 ribaund ile diğer çift haneli skor üretebilen isimlerdi.

Misafir takımda ise Martin Hermannsson 15 sayı, 6 ribaund, 4 asist, Elvar Fridriksson 14 sayı, 3 ribaund, 5 asist, Tryggvi Hlinason 12 sayı, 10 ribaund, Aegir Steinarsson 12 sayı, 3 asist ve Kristinn Palsson 11 sayı, 4 ribaund ile direnen başlıca isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Milliler maça istediğimiz gibi İzlanda kısalarına iyi baskı yaparak başladı ve Şehmus’dan üst üste gelen 4 sayı ile onlara mesajı vermiş olduk. Ancak bu mesaj sadece 1-2 dakika sürebildi… İzlanda, Hermannsson liderliğinde organize hücumlar ederek ve pota altını etkili kullanarak 7-9 öne geçti. Biz ise yarı sahada organize olamadık, sadece 1 asistde kaldık. Çeyreğin son bölümünde kenardan gelen Melih ve Ercan’ın katkılarıyla skordan kopmadık ve ilk 10 dakika 16-16 beraberlikle sonuçlandı. İkinci çeyreğin başında Ercan’ı doğru yerlerde topla buluşturarak ondan gelen sayılarla üstünlüğü ele aldık. Ancak Hermannsson ve Fridriksson liderliğinde gelen 0-5’lik İzlanda serisine engel olamadık. Bu bölümde İtalya maçında olduğu gibi hücum ribaundu hastalığımız sahnedeydi ama neyse ki İzlanda ikinci şansları sayıyla değerlendiremedik ve yeniden öne geçerek farkı 6 sayıya kadar çıkardık. Yarı sahada bir türlü organize olamadığımız, Tarık’ı da devreye sokamadığımız için kısır kaldığımız ilk yarıyı yine de 35-30 önde tamamlamayı başardık.

İkinci yarıya Biberovic çok iyi başladı, İtalya maçının ilk çeyreğindekine benzer bir performansla hem skor üretti hem de asistleriyle etkilim oldu ve 4 dakika geçmeden farkı 11 sayıya kadar çıkardık. Savunmada vidaları sıktığımız, hücumda Sertaç’ı pota altında etkili kullandığımız bu çeyrek performansı sayesinde final çeyreğine de 54-47 ile güvenlik bir farkla önde girmeyi başardık. Ancak son çeyreğe İzlanda Hermannsson liderliğinde kararlı bir giriş yaptı ve dış şutları da sokmaya başladılar, fark 3 sayıya düştü. Koç Ataman’ın molaı sonrası toparlandık ve farkı tekrar çift hanelere çıkarmayı başardık. Fakat savunmada vidaları sıkamayınca, özellikle kısalarını bir türlü baskı altında tutamayınca tekrar geri döndüler. Bitime 5 dakika kala takımın lideri, yıldızı Hermannsson 5 faulle kenara getmiş olsa da Fridriksson ve kenardan gelen Steinarsson’un bulduğu kritik şutlarla farkı bitime 1:35 kala 1 sayıya kadar düşürdüler! Biberovic ve Palsson’un karşılıklı sayıları sonrası maçın bizim adımıza yıldızı Sertaç yine devreye girdi ve farkı 4 sayıya çıkarmamızı sağladı. Ancak sonraki 41 saniyelik süreçte 0-5’lik bir İzlanda serisi geldi, bitime 3 saniye kala 1 sayı ile öne geçtiler… Koç Ataman’ın molası sonrası sol forvette sırtı dönük içeri birkaç dribbling yapan Tarık, geri çekilerek bulduğu zor orta mesafe şut ile maç topunu sayıya çevirdi ve 76-75’lik skorla bizi soğuk bir duş almaktan kurtardı!

Elbette galibiyet galibiyettir ancak yarı sahada bu kadar çaresiz kalan, alan açamayan, yaratıcı sıkıntısı çeken bir milli takımı izlemek gerçekten biz basketbolseverlerin de canını acıtıyor… Sadece guard sorunumuz yok, Melih dışında net bir şutörümüz de yok. Neyse ki bu maçta verdiğimiz hücum ribaundlarını İzlanda kötü bir yüzdeyle değerlendirdi ve neyse ki Sertaç ile Ercan’ı bu kez pota altında doğru kullanıp onlardan skor bulabildik. Düşünün ki Sertaç’dan gelen sayı olmasa sadece 56 sayıda kalacaktık! Dolayısıyla bu kadar kötü bir performansla maç kazanmak değerli ama sonrası için koç Ataman ve ekibinin işinin ne kadar zor olduğunu da gösteriyor… Bitime 5 dakika kala yıldızı Hermannsson’u 5 faulle kaybeden İzlanda gibi bizim sikletimizde olmayan bir takımdan seri yiyip neredeyse maçı kaybediyorduk. Dolayısıyla en az oyuncularımız kadar koç Ataman’ın da bu maçtan kendisine çıkarması gereken çok ders var!