Maç Sonu Analizi: Phoenix Suns – Atlanta Hawks (17.11.25)

NBA Batı Konferansı ekiplerinden Phoenix Suns 17 Kasım Pazartesi günü saat 04:00’da Doğu ekibi Atlanta Hawks ile karşılaşacak.

PHX Arena’da oynanacak olan karşılaşma öncesinde gelin takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🔥 Phoenix Suns: Kötü Başlangıçtan Zirve Formuna Uzanan Seri

Phoenix Suns, sezonun ilk haftalarında beklentilerin oldukça uzağındaydı. İlk beş maçta yalnızca bir kez kazanmış olmaları, kadro kalitesine ve beklenti seviyesine bakıldığında ciddi bir hayal kırıklığı yaratmıştı. Ancak bu kötü başlangıç, takım üzerinde bir tür mental tetikleyici etkisi yaratmış görünüyor. O dönemden itibaren Suns, özellikle savunmada büyük bir dönüşüm yaşadı ve son haftalarda ligin en disiplinli savunma takımlarından biri haline geldi. Nitekim savunma reytinginde ligin 10. sırasında olmaları, bu gelişimin net bir göstergesi. Hücumda ise 11. sırada yer alarak dengeli bir yapı ortaya koymaları, çift yönlü bir istikrar yakaladıklarını kanıtlıyor.

Takım bu karşılaşmaya beş maçlık bir galibiyet serisi ile geliyor ve son sekiz maçta yalnızca bir kez kaybettiler; o yenilgi de Golden State Warriors deplasmanında alınmıştı. Hawks maçı öncesi özgüvenlerini en üst seviyeye çıkaran performans ise Indiana Pacers karşısında aldıkları 133–98’lik dominant galibiyet oldu. Bu maç, Suns’ın iki yönlü oyun gücünü mükemmel yansıtan bir örnek niteliğindeydi.

Devin Booker, bu serinin tartışmasız lideri. Pacers karşısında attığı 33 sayı ve 7 asist, Booker’ın şu anda yalnızca takımın en iyi oyuncusu değil, aynı zamanda NBA’de formu en yükselen süperstarlarından biri olduğunu tekrar hatırlattı. Booker’ın ritmi, Suns’ın hücum verimliliğinin temel taşı olurken; takım savunmasında kolektif enerji, yardımlaşma ve pozisyon disiplini belirleyici faktörler olarak öne çıkıyor. Ayrıca Suns’ın galibiyet serisindeki maçların çoğunda rakiplerini çift hanelerle yenmiş olması — sadece Dallas’a karşı alınan 123–114’lük galibiyetin tek haneli sayılabileceği düşünülürse — onların ne kadar dominant bir form seviyesinde olduğunun altını çiziyor.

🦅 Atlanta Hawks: Savunma Kimliğiyle Gelen Büyük Sıçrama

Atlanta Hawks için sezonun ilk bölümünde işler hiç de iyi gitmiyordu. İlk dört maçın üçünde mağlubiyet almaları, bir kez daha orta sıralarda sıkışmış bir Hawks sezonu izleyeceğimiz izlenimini oluşturmuştu. Ancak bu takıma dair en önemli değişim, savunmadaki dramatik ilerleme oldu. İlk beş maçtan sonra başlayan yükselişle birlikte Hawks, sonraki dokuz maçta 7 galibiyet alarak Doğu Konferansı’nın üst sıralarına tırmanmayı başardı. Şu anda Doğu’da üçüncü sırayı paylaşmaları, bu sezon adına ciddi bir başarı göstergesi ve bunun temel sebebi, savunmalarının lig genelinde beşinci sırada yer alması.

Hawks’ın son dört maçlık performansı da oldukça etkileyici. Üç maçta rakiplerine çift haneli fark atarak kazanırken, Clippers karşısında daha dengeli ama oyun karakterine sadık bir galibiyet aldılar. Hikayenin dikkat çeken kısmı, takımın zor anlarda bile savunma direncini kaybetmemesi. Bunun son örneği, Utah Jazz deplasmanında aldıkları 132–122’lik galibiyet oldu. Maça güçlü başlayıp farkı çift haneye çıkarsalar da üçüncü çeyrek itibarıyla oyunu rakibe teslim ettiler ve son çeyreğe eşitlikle girdiler. Ancak final periyodunda sergiledikleri 19 sayı yediren savunma, bu takımın mental olarak da güçlendiğini gösteriyor.

Bireysel performanslar açısından ise Jalen Johnson’ın sezona damga vurduğunu söylemek hiç abartı değil. Jazz karşısında kaydettiği 31 sayı, 18 ribaund ve 14 asistlik triple-double, yalnızca istatistiksel olarak değil, oyuna etki açısından da olağanüstü bir performanstı. Johnson’ın saha görüşü, ribaund sertliği ve çok yönlü yapısı Hawks’ın hücum çeşitliliğini bambaşka bir seviyeye taşıyor. Ayrıca Onyeka Okongwu’nun 32 sayı – 11 ribaundluk katkısı, boyalı alandaki etkinliği ve bitiriciliğiyle bu yapıyı tamamlıyor. Takım oyunundaki bu çeşitlilik ve rol dağılımının netliği, Hawks’ın neden bu kadar iyi bir ivme yakaladığını açıklayan en önemli unsurlardan biri.

🔍 Genel Değerlendirme: İki Formda Takımın Temposu, Kimliği ve Yıldız Etkisi Üzerine

Phoenix Suns ile Atlanta Hawks’ın karşı karşıya geleceği bu mücadele, form durumları ve oyun kimlikleri açısından sezonun en ilgi çekici eşleşmelerinden biri olabilir. Her iki takım da son haftalarda ligde yükselen grafik çizerken bunu benzer temeller üzerinden yapıyor: Kolektif savunma, doğru rol dağılımı ve yıldız oyuncuların liderliği. Suns cephesinde Booker merkezli hücum düzeni yüksek verim üretirken, savunmada yardımlaşma ve alan kapatma konusundaki disiplin onları tehlikeli bir takım haline getiriyor. Hawks ise Johnson’ın çok yönlü oyunu, Okongwu’nun boyalı alan etkisi ve takımın savunma karakteriyle rakiplerine ciddi problemler çıkaran bir yapı oluşturmuş durumda.

Bu maçta temposu yüksek anlar kadar yarı sahaya sıkışmış taktik sekanslar da görebiliriz. Suns’ın hücumda topu daha iyi dolaştırabilmesi ve Booker’ın birebir üretimi, Hawks’ın ise savunmadaki sertliği ve Johnson liderliğinde set hücumlarının çeşitliliği karşılaşmanın belirleyici yönleri olacak. Her iki takım da uzun seriler yakalayabilecek formda ve özgüvenli bir noktada olduğundan, mücadele hem taktik hem bireysel performans açısından üst düzey bir sınav niteliği taşıyor.