Maç Sonu Analizi: Suns, Green ve Booker Liderliğinde Eksik Clippers’ı Geçti

NBA Batı Konferansı ekiplerinden Phoenix Suns, sezona dalgalı bir başlangıç yapmış olsa da Los Angeles Clippers karşısındaki 115-102’lik galibiyet, özellikle bir ismin sahneye çıkışıyla “ritim değiştiren” bir maç oldu: Jalen Green.

Sezonun ilk sekiz maçını sağ hamstring sakatlığı nedeniyle kaçıran genç yıldız, Phoenix formasıyla ilk maçında 29 sayı (10/20 şut, 6/13 üçlük) üreterek hem skor tehdidini, hem dinamizmini hem de hücum akış içinde doğru noktalarda var olabilme potansiyelini gözler önüne serdi.

Green’in gelişinin sezon öncesinde Phoenix için belki de “yeniden inşa değil ama yeniden biçimlendirme” anlamı taşıdığı söyleniyordu. Kevin Durant’ı gönderen ve kadro esnekliğini genç-enerjik kanat rotasyonuyla büyüten Suns, daha hızlı, daha çok penetre-devam ve açık saha üzerinden oynayan bir kurguyu hedefliyordu. Green, tam da bu yapının kilit yapı taşı olarak parkede ilk resmini verdi.

Booker’ın Dengeleyici Liderliği ve Phoenix’in Üçüncü Çeyrek Patlaması 🌪️

Devin Booker’a baktığımızda 24 sayılık performansı alışıldık liderlik rolünü yansıtıyor. Ancak bu maçta Booker’ın değerinin skordan ziyade oyunun temposunu kontrol eden oyuncu kimliğinde olduğunu söylemek gerekiyor. Green ve Allen’ın hücumda volümü yükselttiği sekanslarda Booker, doğru pas açılarını oluşturan, oyunu sakinleştiren ve gerektiğinde bire bir üzerinden üretime dönebilen bir odak noktasıydı.

Maçın kırılma anı ise üçüncü çeyrek oldu. Suns bu çeyrekte Clippers’a 40-23’lük bir üstünlük kurarak skoru kontrol altına aldı. Burada öne çıkan katkı Royce O’Neale’den geldi. O’Neale, çeyrek boyunca 11 sayı kaydederek hem dış şutları hem savunmada switch esnekliğiyle oyunu çift yönlü dönüştürdü. Phoenix’in sezon genelinde zaman zaman yaşadığı üçüncü çeyrek ritim problemi, bu karşılaşmada enerji + net rol dağılımı + spacing sayesinde çözüldü.

Clippers Cephesinde Eksikler, Ritimsizlik ve Zubac’ın Yalnızlığı ⚙️🔧

Los Angeles Clippers açısından maçın temel resmi oldukça netti: Harden yok, Kawhi yok, hücum yönlendiricisi yok.
Bu, özellikle yarı saha hücumunda düzen üretmeyi son derece zorlaştırdı. Clippers’ın bunu aşmak için daha fazla top hareketi + sabır + pas üzerine pas oynaması gerekiyordu ancak hücum çoğu pozisyonda Zubac’ın perde sonrası devrilme ve temasla skor üretme denemelerine sıkıştı.

Ivica Zubac maçı 23 sayı – 11 ribaund ile tamamladı; yani Clippers’ın ayakta kalan tek hücum direği oydu. Ancak onun etrafında hareket eden oyun zincirinde yaratıcı parça eksikti.
Cam Christie’nin 17 sayılık bench katkısı ise bu takımın genç rotasyonunun “enerji işçiliği” potansiyeli açısından olumlu nottu.

Bogdan Bogdanovic ve John Collins ise ısınamayan, devreye giremeyen hücum parçaları oldular. Bu da şunu gösteriyor:
Clippers, tam kadro olmadığı her maçta tempo + spacing + ilk pas kalitesi konusunda ciddi dalgalanmalar yaşıyor.

Beal’ın Geri Dönüş Kabusu: Anlatı ve Gerçek Ayrıştı 😬

Bradley Beal’ın Phoenix’e dönüşü ise hikayenin duygusal ve dramatik tarafıydı.
Beal:

• 2/14 saha içi isabet
• 5 sayı
• Her top alışında yuhalamalar

ile mental ve ritmik olarak maçın dışında kaldı.

Phoenix taraftarının tepkisi, Beal’ın burada geçirdiği iki sezonun sakatlık gölgesinde kalmasının yarattığı kolektif hayal kırıklığının açık yansımasıydı. Bu, yalnızca bir oyuncuyu değil, bir taraftar grubunun yarım kalmış bir proje hissiyatını da temsil ediyor.

Phoenix İçin Ne Anlama Geliyor? 🌄

Suns adına bu maç şu mesajı veriyor:

• Jalen Green, takımın ana skor kaynağı olabileceğini gösterdi.
• Booker artık tek taşıyıcı değil, yönlendirici lider rolünde.
• O’Neale & Grayson Allen, tamamlayıcı beşin omurgası.
• Mark Williams, çember çevresi savunması ve ribaund enerjisiyle doğal beş numara çözümü sunuyor.

Bu, Phoenix’in modernize olmuş hali.
Daha genç, daha hızlı, daha derin.

Clippers İçin Ne Anlama Geliyor? ⚠️

Bu mağlubiyet “yetersizlik” değil, eksiklik maçıydı.
Harden ve Kawhi döndüğünde bu takımın set düzeni ve yaratıcı üretim kalitesi zaten yükselecek.
Ancak asıl sorun şu:

Clippers’ın yıldızsız oynadığında kim lider olacak?

Bu sorunun henüz bir cevabı yok.