Önİzleme: Indiana Pacers – Charlotte Hornets (20.11.25)

NBA Doğu Konferansı mücadelesinde Indiana Pacers 20 Kasım Perşembe günü saat 03:00’da Charlotte Hornets ile karşılaşacak. Gelin karşılaşma öncesinde takımların son durumlarına birlikte göz atalım, keyifli okumalar.

🔵 Indiana Pacers – Finalist Kimliğinden Kopan, Yaralı ve Çıkış Arayan Bir Takım

Indiana Pacers cephesi için sezon başlangıcı tam anlamıyla bir kabus gibi geçti. Geçtiğimiz sezon NBA Finallerine kadar yükselen ve geleceğe yönelik büyük umutlar taşıyan bu takım, şu anda ligin en büyük hayal kırıklığı konumunda. Elbette bunun tek sebebi saha içi performans değil; takım sezonun başından beri büyük bir sakatlık fırtınasının içinde bulunuyor ve rotasyonun önemli parçaları uzun süre parkelerden uzak kaldı. Fakat tüm bunlar bir kenara bırakıldığında bile, 14 maçta yalnızca 1 galibiyet almak, hiçbir şekilde kabul edilebilir bir sonuç değil.

Takım sekiz maçlık bir mağlubiyet serisiyle bu karşılaşmaya geliyor. Son yenilgi ise formda Detroit Pistons karşısında alınan 127–112’lik ağır mağlubiyet oldu. Mücadele boyunca Pacers’ın maça ortak olduğu tek bir an bile olmadı. Pistons daha ilk dakikalardan itibaren tempoyu belirledi, farkı ikinci çeyreğin başında çift hanelere çıkardı ve maçın gidişatını tamamen kontrol altında tuttu. Indiana’nın 21 top kaybı yapması, hücumda ritim bulamamasının en somut göstergesiydi. 45 kez serbest atış çizgisine gitmelerine rağmen Pistons’ın temposuna ayak uyduramadılar.

Bu kötü tablo içinde bireysel olarak öne çıkan isimler tabii ki vardı. Pascal Siakam, 29 sayıyla yine takımın en üretken oyuncusu olurken, sakatlıktan dönen Bennedict Mathurin 25 sayılık etkili bir performans sergiledi. Mathurin’in yalnızca üç maçta 29 sayı ortalama ile oynaması, onun dönüşünün Pacers için ne kadar hayati olduğunun bir göstergesi. Isaiah Jackson da 16 sayı, 10 ribaund ile çift haneli katkı verdi. Ancak takım geneline bakıldığında Pacers’ın sorunları çok daha derin: Ligin ikinci en kötü hücumu (106.6 ORTG) ve beşinci en kötü savunması (120.3 DRTG) ile oynuyorlar. Hem hücumda hem savunmada böylesine düşük seviyede olan bir takımın daha iyi bir derece elde etmesi zaten mümkün değildi.

🟣 Charlotte Hornets – Gençlik, Potansiyel ve Sakatlıkların Gölgesinde Dengesiz Bir Yapı

Charlotte Hornets sezona umut verici bir giriş yapmış, üç maçın ikisini kazanarak “acaba bu yıl bir adım atabilirler mi?” sorusunu akıllara getirmişti. Fakat o kısa parlama çabuk söndü. Sonraki 11 maçta yalnızca iki galibiyet alabildiler ve şu anda 4–10 derecesiyle Doğu’nun alt sıralarında yer alıyorlar. Bu maç öncesine üç maçlık mağlubiyet serisiyle gelen Hornets, son olarak Toronto Raptors’a 110–108 ile kaybetti. O karşılaşmada aslında maçın sonuna kadar çok iyi direndiler ve son bir buçuk dakikaya 108–106 önde girdiler. Ancak devamında Scottie Barnes ve RJ Barrett’ın çözümlerine engel olamayınca galibiyet ellerinden kaydı.

Yine de Hornets adına geleceğe umutla baktıran bazı bireysel çıkışlar var. Bunların başında bu yılın dördüncü sıra seçimi Kon Knueppel geliyor. Genç oyuncu, sezona etkileyici bir giriş yaparak 17.6 sayı – 6 ribaund ortalamalarıyla şu anda “Yılın Çaylağı” ödülünün en güçlü adayı olarak gösteriliyor. Hornets’ın hücumda zaman zaman zorlandığı bölümlerde çaylak oyuncunun birebir yaratma becerisi büyük değer katıyor.

Takımın asıl yıldızı LaMelo Ball, sakatlıklar nedeniyle birkaç maç kaçırmasına rağmen Toronto maçında geri döndü ve 20 sayı – 8 asist ile iyi bir performans sergiledi. Öte yandan Brandon Miller’ın dönüşü hâlâ ertelenmiş durumda ve bu eksiklik Hornets hücumunun tavanını ciddi şekilde sınırlıyor. Buna rağmen Hornets’ın ligde bir alanda lider olması dikkat çekici: Savunma ribaundu yüzdesi (%75.9). Ancak bu olumlu veri, takım savunmasını kurtarmaya yetmiyor; zira Hornets, 119 ortalama savunma reytingiyle ligin en kötü sekizinci savunması konumunda. Hücum potansiyeli bulunan, fakat savunmada konsantrasyon ve düzen eksikliği yaşayan bir takım görünümü veriyorlar.

🔍 Genel Değerlendirme – Yaralı Bir Finalist ve Gençlik Enerjisiyle Savaşan Bir Rakip

Bu karşılaşma, sezonun en zor günlerini yaşayan iki takımın birbirine karşı “reaksiyon maçı” niteliğinde olacak. Indiana Pacers cephesinde asıl mesele, sakatlıkların gölgesinden çıkıp sistem bütünlüğünü yeniden kurabilmek. Siakam–Mathurin ikilisi skor anlamında güçlü bir temel sunuyor, ancak takım savunması ve top kayıpları çözülmedikçe sonuçların düzelmesi zor görünüyor. Indiana’nın sahip olduğu kadro kalitesi, kesinlikle 1–13’lük bir derecenin çok üzerinde; fakat finalistesinden eser kalmamış bir kimlikle sahaya çıkıyorlar.

Charlotte Hornets ise daha genç, daha enerjik ve kimi maçlarda daha organize bir görüntü veriyor. Knueppel–LaMelo–Bridges üçlüsü özellikle hücumda etkili, fakat savunmadaki yapısal problemler ve Miller’ın yokluğu onları limitli bir takım hâline getiriyor.

Maçın hikayesi birkaç soruya dayanacak:

• Pacers, savunmada direnç gösterebilecek mi?
• Hornets, LaMelo önderliğinde kontrollü hücum yapabilir mi?
• Mathurin’in dönüşü Indiana’ya ritim getirecek mi?

İki takım da sezonu kurtarmak adına acil reaksiyona ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle karşılaşma, şu ana kadarki derecelerinden bağımsız olarak yüksek yoğunluklu ve duygusal açıdan yüklü bir mücadeleye dönüşebilir.