RESMİ: Büyükçekmece’nin İkinci Yabancısı Skorer Guard Reed Oldu (Analiz)

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ekiplerinden Onvo Büyükçekmece‘nin ikinci yabancı transferi skorer guard pozisyonuna oldu.

Geçtiğimiz sezonu İtalya’nın Brindisi takımında tamamlayan Marcquise Reed ile anlaştıklarını açıkladılar.

1.91 metre boyunda olan 28 yaşındaki Amerikalı guard, Serie A’da 33 maçta ortalama 24 dakika süre alırken 14.8 sayı, yüzde 34 üçlkük, 3.6 ribaund, 1.7 asist istatistikleriyle katkı vermişti.

OYUNCU ANALİZİ:

Clemson çıkışlı oan Reed, profesyonel kariyerine Fransa’nın Roanne takımında başlamıştı. Sonrasında sırasıyla Nanterre, Prometey ve Gravelines formalarını da giymişti. Gelin skorer oyuncuyu biraz daha yakından tanıyalım.

Önce artılarına bir göz atalım… Reed bir çok Amerikalı guard gibi çabuk ve çevik, tam saha basketboluna yatkın. Bu özellikleri sayesinde elbette tempo arttıkça paralel olarak hücumdaki verimliliği de artan bir guard. Ayrıca deliciliği kuvvetli bir guard ve çember altında da iyi bir bitirici, penetrelerini potaya giderek direkt olarak bitirebiliyor. Skoru kokluyor ve özellikle dribbling üstünden buluğu atışlarda yüksek bir yüzdeye sahip. Her ne kadar dribbling üstünden kendi skorunu üretmeyi sevse de basit oynayan ve minimum hata-top kaybı yapan bir guard. Serie A’da çıktığı 33 maçta ortalamada sadece 1.2 top kaybı yapmıştı! Penetreleri sevdiği için teması alarak sıklıkla çizgiye de gidiyor ve buradaki yüzdesi gayet iyi durumda, geçen sezon yüzde 82 ile isabet bulmuştu. Savunma tarafında da faydalı bir isim. Her ne kadar Pro A’daki ortalamalarını Serie A’da tutturamasa da iyi bir top hırsızı. Bunun yanında çabuk ayaklara sahip ve perimetre savunmasında yani 1-1 savunmada kolay geçilmeyen bir isim. Topa baskı yapmayı da biliyor. Pozisyonuna göre ortalamanın üstünde bir ribaundçu, en azından kendi potasında havuza düşen topları kovalıyor ve takımına katkı sağlıyor.

Gelelim eksilerine. Evet dış şut tehditi var ve kullanmayı sevdiği silahlarından birisi. Ancak şut mekaniğinin efektif olmamasının da etkisiyle özellikle yakala-at pozisyonlarında yani ceza şutlarında istikrarsız bir isim. Skor odaklı bir guard, pasör özellikleri sınırlı. Bu da onu hücumda tek yönlü ve daha rahat tahmin edilebilir silah haline getiriyor. Ayrıca pası düşünmemesi nedeniyle verdiği kararlarda sıkıntı yaşayabiliyor, pozisyonları gereksiz zorlayarak top kaybı yapmasa bile kötü atışlarla verimliliğini aşağı çekiyor… Savunma tarafında ise ilk öne çıkan fiziksel zaafları. Yeteri kadar kalın ve güçlü değil, perdelere kolay takılabiliyor. Yine aynı sebeple alçak postta zorlanıyor. Diğer yandan çabuk ve patlayıcı guardlara karşı 1-1 savunmada ikinci ya da üçüncü hamleleri yapmakta problem yaşayabiliyor. Topsuz adam savunması konusunda da reaksiyonları zayıf kalabiliyor, konsantrasyon seviyesini yukarı çekmeli.

Reed, kariyerinin önemli bir kısmını Pro A’da orta altı takımlarda geçirmiş yetenekli bir skorer. Ancak onun şuana kadar bir üst seviyeye çıkamamış olmasının temel sebebi savunma zaafları ve hücumdaki tek yönlü oyunu. Ancak Büyükçekmece’nin bütçesi ve hedefleri düşünülünce Reed’in Avrupa’da şuana kadar oynadığı takımlardan üst seviyede bir yere geldiğini söylemek pek de doğru olmaz. İstanbul ekibinin yeni sezonda da temel amacı ligde kalmak olacak. Crawford’u da kaybettikleri için artık takımın yeni bir skorere ihtiyacı olacak. Reed elbette onun gibi takıma liderlik edip aynı zamanda oyun kurucu görevini üstlenebilecek bir isim değil. Ama ondan boşalan dribbling üstünden skor üretimi konusunda takıma destek verebileceği kesin. Yanına alacakları diğer guard, yani oyun kurucunun pasör özelliklerinin olması ve gerektiğinde Crawford ya da Reed kadar olmasa da skora katkı verebilmesi önemli olacak.