Maç Önİzlemesi: LDLC Asvel Villeurbanne – Partizan (14.11.25)

Euroleague 11. hafta mücadelesinde LDLC Asvel Villeurbanne 14 Kasım Cuma günü saat 22:00’da Partizan ile karşılaşacak.

Astroballe’de oynanacak ve her zaman olduğu gibi S Sport ekranlarından canlı olarak yayınlanacak maçın öncesinde gelin takımların son durumlarını birlikte mercek altına alalım, keyifli okumalar.

🏠 Ev Sahibi: Asvel’de Derin Kriz ve Çıkış Arayışı

Asvel, son yıllarda EuroLeague seviyesinin giderek daha uzağına düşen bir organizasyon görüntüsü veriyor ve 2025–26 sezonu da bu tablonun en net yansıması. Kadro mühendisliği EuroLeague standardının oldukça altında kalmış durumda ve bütçe yetersizliği sadece sahadaki üretime değil, oyuncu kalitesine de yansımış durumda. Üstelik Asvel, bu sezon ligde asgari maaş harcama gerekliliklerini karşılamadığı için ceza alan tek takım, ki bu durum mevcut yönetimsel sıkıntıların ne kadar derin olduğunu açıkça gösteriyor.

Sezonun ilk 10 haftasında Fransız temsilcisinin alabildiği yalnızca iki galibiyet bulunuyor: Baskonia ve Dubai karşısında… Onlar da ancak kendi sahalarında. Deplasman karnesi ise tam anlamıyla felaket: Asvel henüz dış sahada galibiyet yüzü göremedi. Son olarak Milano deplasmanında yine herhangi bir direnç ortaya koyamadılar ve oyun kontrolü tamamen rakibin elindeydi.

Milano karşısındaki düşük enerji ve yapısal problemler, aslında tüm sezonun özeti niteliğinde. Takım erken geri düştü, oyunun temposuna uyum sağlayamadı ve fark zaman zaman kapanıyor gibi görünse de Asvel’in maçı çevirebilecek seviyede bir organizasyon derinliğine sahip olmadığı çok açıktı. Glynn Watson’ın 25 sayılık performansı ve Armel Traore’nin 19 sayılık çıkışı skor olarak dikkat çekse de, bu bireysel kıvılcımlar Asvel’in yapısal sorunlarını maskeleyemedi. Zaten bu iki oyuncunun öne çıkması da kadro kalitesinin ne kadar daraldığını gösteriyor; elit EuroLeague ekiplerinde bu roller genellikle daha istikrarlı skorerlere veya saha içi liderlere düşer.

Asvel’in ciddi problemleri her alana yayılmış durumda:

• EuroLeague’in en kötü hücumu (10 maç sonunda),
• Dördüncü en kötü savunma,
• Rakiplerin %40’a yakın hücum ribaundu aldığı bir savunma yerleşimi,
• Ligin en kötü iki sayı yüzdesi,
• Üçlük yüzdesinde ise yalnızca Olympiacos’un önünde yer almaları…

Bunlara ek olarak Nando De Colo, Thomas Heurtel ve Edwin Jackson gibi üç ana rotasyonundaki guardın sakat olması, takımın skor üretimini tamamen bağımsız bireysel performanslara mahkum ediyor. Bugün sahaya çıkacak Asvel’in en büyük handikabı, tempoya karşılık verememesi ve ribaundlarda çökmesi olacak.

🛫 Misafir: Partizan’da Fırtınalı Süreç Ama Yükselen İvme

Sezona büyük umutlarla giren Partizan, EuroLeague’in en yüksek bütçelerinden birine sahip olmanın getirdiği büyük beklentiler altında mücadele ediyor. Sezonun ilk 5 haftasındaki 3 galibiyet iyi bir başlangıç olarak görülürken, Paris, Hapoel Tel Aviv, Barcelona ve Olympiacos’a üst üste gelen yenilgiler takımın ritmini bozdu. Son haftalarda oyun kalitesi tartışılır hale geldi ve beklentiler karşılanamadı.

Monaco karşısında ortaya çıkan tablo ise bu sezonki Partizan’ın karakteristik bir özeti gibiydi: maçın çok büyük bir bölümünde üstünlük, 20 sayıya kadar çıkan fark, ardından gelen inanılmaz bir düşüş… Isaac Bonga’nın üçlüğüyle açılan farkın beş dakikadan kısa sürede tamamen erimesi ve Monaco’nun öne geçmesi, bu takımın sezon boyunca yaşadığı dalgalanmaların en dramatik örneğiydi.

Yine de final bölümünde Aleksej Pokusevski ve Bruno Fernando’nun kritik isabetleriyle maçı kazanmayı başarmaları, Partizan adına moral açısından çok değerli. Özellikle Pokusevski’nin EuroLeague’deki en iyi performansını sergilemesi, onun sezonun geri kalanı için önemli bir rol alıp alamayacağı sorusunu gündeme getiriyor. Duane Washington’ın iyi başlangıcı, Sterling Brown’ın ikinci yarıdaki dönüşü ve savunmada son haftalarda gözle görülür bir toparlanma, Zeljko Obradovic’in takımını doğru yola sokmaya başladığının göstergeleri.

Yine de hala ciddi eksikler var:

• Carlik Jones
• Vanja Marinkovic
• Jabari Parker
• Arijan Laki
• Mario Nakic

Bu isimlerin yokluğu özellikle guard rotasyonundaki sürekliliği ve hücum yaratıcılığını zorlaştırıyor. Yine de Partizan’ın kolektif yapısı ve Obradovic’in kurduğu prensipler, onları Asvel karşısında net olarak üstün kılıyor.

🔍 Genel Değerlendirme: Zıt Yönlerde İlerleyen İki Takım

Bu karşılaşma, sezonun genel resmiyle birebir örtüşen bir müsabaka olacak gibi duruyor. Asvel, hem kadro kalitesi hem saha içi düzen hem de takım bütünlüğü açısından EuroLeague’in en zayıf yapılarından biri durumunda. Kendi sahalarında bile maçı kontrol edecek bir düzen kurmakta zorlanıyorlar ve hücumdaki üretkenlik tamamen bireysel performans dalgalarına bağlı. Savunmada ise özellikle ribaund ve boyalı alan savunması konusunda lig standartlarının çok altında kaldıkları biliniyor.

Partizan ise her ne kadar istikrarsız ve sonuç anlamında zaman zaman beklentileri karşılayamasa da, son Monaco maçındaki uzun süreli iyi oyun ve kazanma arzusu, takımın doğru yönde ilerlediğini gösteriyor. Obradovic’in takımı savunmada daha disiplinli hale getirmesi, Pokusevski’nin potansiyel patlaması ve derin rotasyonun bazı eksiklere rağmen üretim sağlayabilmesi oldukça olumlu göstergeler.

Asvel’in mevcut durumu göz önüne alındığında, bu maç Partizan için “kontrol edilmesi gereken” bir karşılaşma. Belgrad ekibi tempoyu kontrol edip savunma disiplinini koruduğu sürece oyunun hakim tarafı olacaktır. Asvel’in özellikle hücum üretimi ve fiziksel temas altında çözülmesi, onlara dezavantaj yaratmaya devam eder.

Sonuç olarak zıt yönlerde ilerleyen iki takımın mücadelesinde, Partizan sezonu toparlama adına önemli bir şansa sahip olurken, Asvel ise ligde kalma refleksi gösterebilmek için mental olarak bir eşik arıyor. Bu maç, her iki takım için sezonun gidişatını etkileyebilecek nitelikte bir karşılaşma olacak.