İDDİA: Olympiakos, Sakatlıklar Sonrası Enoch’u Gündemine Aldı (Analiz)

Turkish Airlines Euroleague ekiplerinden Olympiakos, önce Fall sonra da Milutinov’un sakatlıklarının ardından uzun rotasyonuna takviye yapmak istiyor.

BasketInside’da yer alan habere göre Yunanistan temsilcisi, ülkemizde Türk Telekom forması giyen Steven Enoch ile ilgileniyor. Bildiğiniz üzere Euroleague ekipleri arasındaki transfer dönemi sona erdi. Euroleague dışından yapılabilecek transferlern de 7 Şubat’ta sona erecek.

2.08 metre boyunda olan 26 yaşındaki Ermeni pasaportuna da sahip Amerikalı pivot, Ankara ekibi ile BSL’de 16 maçta 11.8 sayı, 4.9 ribaund ve EuroCup’da 15 maçta 12.9 sayı, 8.4 ribaund, 1.1 asist, 1.1 blok ile katkı vermişti. Bu arada halihazırda bir sakatlığı var, son maçlarda forma giymemişti ama durumunun ciddi olmadığı sadece kısa bir süre formasından uzak kalacağı belirtilmişti.

EDİTÖR YORUMU:

Louisville çıkışlı olan atletik uzun profesyonel kariyerine İspanya’nın Obradoiro takımında başlamış ve özellikle 2021 yılında sergilediği performansla dikkatleri üzerine toplamıştı. Zaten o yaz da Baskonia’ya transfer olmuş, orada da 2 sezon geçirmişti. Geride bıraktığımız sezon sakatlıkların da etkisiyle beklentilerin altında kalan Enoch, Telekom’da ise bir alt seviyede beklentileri karşıladı şuana kadar.

Güçlü ve fiziği ve 2.08 metre boyuyla alçak postta etkili bir isim doğal olarak. Avrupa tecrübesi sınırlı olsa da pozisyon bilgisi çok yüksek ve rakibini arkasına alarak doğru açıyla pas istemeyi biliyor, takım arkadaşlarının onu beslemesini kolaylaştırıyor. Aldığı paslarda topu yukarıda tutup aşağı indirmeden bitirmesi günümüz basketbolunda çok önemli bir artı. Yumuşak ellere sahip ve pota altında çok iyi bir bitirici. Sırtı dönük oyunlarda iki omzunun üstünden de dönebiliyor ve her iki eliyle de pozisyonları bitirebiliyor. Yaptığı bu dönüşlerde dengesi yerinde ve top tekniği iyi, kendisine pozisyon yaratabiliyor. Enoch sadece çember altında değil, orta mesafeden de iyi bir bitirici hatta 3 sayı tehditi için de potansiyele sahip. Yumuşak bilekleri ve düzgün bir şut tekniği, özellikle bir uzuna göre çok iyi seviyede. Bu artılar sayesinde faul çizgisinde de yüzdesi yüksek, faul ile yavaşlatıp çizgiye göndermeyi istemeyeceğiniz türden bir uzun. İkili oyunlarda da atletizmi sayesinde potaya direkt devrilip pozisyonları hava hareketları ya da yüksek yüzdeli çember altı atışlarıyla bitirebildiği gibi orta kısa devrilip orta mesafeden de skor üretebiliyor. İkili oyunlarda uzman bir guard ile onu eşleştirdiğinizde bu alanda etkili bir silah oluyor. Hücum ribaundları da güçlü yönlerinden biri, sezgileri yüksek ve atletizmi artı fiziksel artıları sayesinde bir çok topu daha çemberden uzaklaşmadan içine vurabiliyor. Hücumda en çok gelişim göstermesi gereken nokta pasör özellikleri ve karar alma istikrarı. Hücumda 24 saniyeyi takip etmeden erken ve sistem dışı atışlar yapabiliyor, bu da takımın ritmini, düzenini bozabiliyor. Ayrıca pas konusunda da vasatın altında diyebiliriz. Elbette her uzundan çok iyi bir pasör olmalarını bekleyemeyiz ama en azından topun değerini daha fazla bilmeli ve pas kararlarını daha doğru verebilmeli.

Savunmadaki özelliklerine bir göz atalım şimdi de… Öncelikle atletik özellikleri sayesinde çember koruma konusunda potansiyelli bir isim, blok tehditi yüksek. Ancak zamanlaması iyi durumda değil ve genelde bir çok pozisyonda zıplamakta geç kalıyor. Ayrıca bazen hücum oyuncunun üstüne sıçrayarak bloktan önce faul yapıyor. Diğer taraftan güçlü fiziği sayesinde ayaklarını yere sağlam basan ve fiziksel temastan kaçmayan bir uzun, alçak postta rakipleriyle göğüs göğüse savaşabiliyor. Günümüz basketbolunda çok önemli bir yeri olan ikili oyun savunması ise geliştirmesi gereken noktalardan biri. Bazen o kadar kötü pozisyon alıyor onu sahada kimsenin karşısında göremiyoruz. Aslında ayakları fiziğine göre çabuk ve guardları da kovalabiliyor, adam değişmeleri yapabiliyor ama hem topü kontrol eden hem de devrilen uzunlara çok fazla alan sağlıyor. Fiziksel özellikleri oyunun bu alanında en azından yeterli seviyeye ulaşması için umut vaadediyor ama bu alanda çok çalışması gerektiği bir gerçek. Ayrıca savunmadaki bir önemli eksisi de takım faul sayısına bakmadan basit ve gereksiz fauller yapması, skor tehlikesi olmayan alanlarda rakiplere bonus serbest atışlar kazandırması, daha akıllı oynamayı öğrenmesi gerekiyor ki bu tecrübeyle doğru orantılı olarak gelişecektir. Savunma ribaundlarında ise bir uzundan beklediğiniz her şeyi yapıyor. Adamını box ediyor, pozisyon için savaşıyor ve her ribaundun içinde akfit durumda oluyor.

Walkup gibi organizasyon becerisi yüksek bir guard ve Canaan gibi etkili bir şutör ile beraber saha yerleşimi açısından onun pota altındaki üretimi artı ikili oyunlardaki devrilen uzun olarak ortaya koyduğu yüksek yüzdeli bitiricilik sayesinde doğru bir kimya yakalayabilirler. Ama tabi Fall gibi üst seviye bir pasör olmadığını, Milutinov gibi sırtı dönük birebirlerinin sağlam olmadığını da hatırlatalım. Diğer yandan onunla beraber 5 numaradan bir orta mesafe hatta dış şut tehditine bile sahip olacaklarını, ribaundlarda ve savunmada daha atlet bir takıma döneceklerini söylemek de lazım.