Maç Önİzlemesi: Olimpia Milano – Anadolu Efes

Turkish Airlines Euroleague 9. hafta mücadelesinde temsilcimiz Anadolu Efes, İtalya’da Olimpia Milano ile karşılaşacak.

16 Kasım Perşembe günü saat 22:30’da Mediolanum Forum’da oynanacak karşılaşmayı basketbolseverler S Sport ekranlarında izleyebilecekler.

Ben de her zaman olduğu gibi Anadolu Efes‘i galibiyete ulaştıracak reçeteyi sizin için hazırladım, keyifli okumalar.

Alçak Post Savunması

Koç Can’ın oturtmaya çalıştığı sistemde zaman zaman kısa beşler de görüyoruz ve bu anlamda da başarılı işlere imza atıyorlar. Ancak gerek Clyburn gerek Willis 4 numaradayken fiziksel oyun ve sertlik anlamında sorun yaşıyoruz, özellikle alçak postta. Bu anlamda sırtı dönük etkinliği olan forvetler de canımızı yakıyor, en yakın örneğini Bologna maçında Shengelia karşısında yaşadık! Monaco ise böyle bir silahı olmadığı için zaaflarımızı değerlendiremedi. Karşımızda ise bu işin üstadı diyebileceğimiz isimlerden birisi, Mirotic olacak. Evet Shengelia kadar agresif ve sert bir isim değil ama bilekleri çok daha yumuşak, orta mesafe tehditi de muazzam. Özellikle Clyburn’ün ve hatta Erkan’ın ona ekstra önlem olarak kullanılması, zaman zaman da ikili sıkıştırmaları denememiz şart. İşi sadece Willis’e bırakırsak canımız çok yanar…

Guardların Etkinliği

Milano’nun geçen sezondan beri zayıf karnı hep guard rotasyonu oldu. Pangos’u gözden çıkarmaları ve Baron’un da sakatlanması ile beraber hücumda takımı derleyip toplayabilecek, organizatör becerisi ile öne çıkan saf bir oyun kurucu yok ellerinde. Bu nedenle de formda olan Thompson, Larkin, Beaubois üçlüsünün tıpkı Monaco maçında olduğu gibi bu maçta da, oyunun iki alanında da, efektif olmaları şart. Çünkü Milano’nun buna verebilecek bir cevabı yok. Özellikle Larkin’in birebirleri ve potaya gitmesiyle ağır ayaklı uzunlarının (Poythress ve Hines’ı ayrı tutuyorum) da zaafları daha fazla ön plana çıkacaktır.

Tempo Kontrolü

Milano yarı sahada sert savunma ile rakipleri bunaltan, onlara kolay sayı şansı vermeyen bir ekip. Tonut ve Hall gibi isimlerle en azından savunma anlamında guard rotasyonunda sorun yaşamıyorlar. Kontrollü bir oyun ile savunma odaklı hızlı hücumlar hariç işi yarı sahada çözmeye çalışıyorlar. Bizim ise koşmamız gerekiyor verimli olabilmek adına. Bu nedenle sadece kısalarımızın değil, Clyburn, Erkan, oyanarsa Bryant ve hatta Willis’in de savunma ribaundunu alınca gerekirse direkt ortaya vurarak takımı hücuma çıkarmaları gerekecek. Tempoyu bizim dikte etmemiz ve maçı yarı sahada kabul etmememiz galibiyetin anahtarlarından birisi olacak kuşkusuz.