
Maç Önİzlemesi: Phoenix Suns – Dallas Mavericks (27.10.24)
27 Ekim 2024NBA Batı Konferansı mücadelesinde Phoenix Suns, 27 Ekim Pazar günü saat 05:00’da Dallas Mavericks ile karşılaşacak.
Suns’da son durum:
Phoenix Suns’ın Los Angeles Lakers’a karşı oynadığı maç, takımdaki önemli sorunları açığa çıkardı. Maça hızlı bir başlangıç yapan Suns, ilk yarıda güçlü bir hücum sergileyerek yüksek isabet oranlarıyla rakibi karşısında öne geçti. Özellikle Kevin Durant ve takımın yıldızları, etkili şut yüzdeleri ve sahada akıllı top hareketleri ile fark yarattılar. İlk çeyrek sonunda tam dokuz farklı oyuncunun katkısı, Suns’ın hücumda iyi bir denge yakalamasına olanak sağladı. Üç sayılık atışlarda 8/11 isabet kaydeden takım, asistlerde de oldukça başarılıydı. Ancak ikinci yarıda işler tersine döndü; takımda organize olamama, savunmada yetersizlikler ve yüksek sayıdaki top kayıpları, maç sonunda Suns’ın üstünlüğünü kaybetmesine neden oldu.
Suns’ın en büyük sorunlarından biri, takımın merkez oyuncusu Jusuf Nurkić’in yeterli yedek desteğinin olmaması. Nurkić’ten sonra onu destekleyecek etkili bir pivotun olmaması, Suns’ın pota altında savunma yapabilme kapasitesini sınırlıyor. Bu eksiklik, özellikle rakiplerin boyalı alana yaptığı ataklarda kendini gösterdi. Savunmada ayrıca genel anlamda zayıf kalan Suns, Lakers’ın güçlü ikinci yarı hamlelerine karşı koyamadı. Başantrenör Mike Budenholzer için bu durum çözülmesi gereken önemli bir sorun. Suns’ın başarılı bir hücum organizasyonu olsa da, savunma zaafları onları zorlamaya devam edecek gibi görünüyor.
Suns’ın performansı genelde üç sayılık isabet oranlarına bağlı; bu atışlar başarılı olduğunda rakipler karşısında avantaj sağlayabiliyorlar. Ancak isabet oranları düştüğünde takımın oyunu yavaşlayarak daha savunmasız hale geliyor. Bu maçta yaşanan yenilgi, Suns’ın oyun planında derinlemesine bir revizyon ihtiyacı olduğunu ortaya koydu. Takım savunmasının iyileştirilmesi, Suns’ın Batı Konferansı’nda rekabetçi bir seviyede kalabilmesi için kritik olacak. Top kayıplarını asgariye indirerek, savunmayı daha iyi organize ederek ve benchten gelen katkıyı artırarak Suns’ın daha istikrarlı bir oyun ortaya koyması mümkün.
Ayrıca Tyus Jones gibi oyuncuların hem hücumda hem savunmada daha etkili olması bekleniyor. Bunun yanında Durant, Booker ve Beal gibi yıldız isimlerin bireysel performansları, Suns’ın kazanma şansını artırsa da bu durum tek başına yeterli olmuyor. Özellikle derin rotasyon eksikliği, benchten gelen oyuncuların katkısını kısıtlayarak, Suns’ın uzun süreli bir başarının peşinde koşmasını zorlaştırıyor. Bu bağlamda, Budenholzer’ın oyun planına defansif bir disiplin katması ve pota altındaki savunmayı sağlamlaştırması, Suns’ın uzun vadede başarılı olması için önemli bir strateji olabilir.
Sonuç olarak, Phoenix Suns’ın sezonun ilerleyen dönemlerinde daha dengeli ve tutarlı bir oyun sergileyebilmesi için savunma odaklı bir gelişim göstermesi şart. Hem hücumda hem savunmada takımın koordinasyonunu sağlayarak ve kadro derinliğini artırarak Suns’ın daha rekabetçi bir yapıya kavuşması gerekiyor. Lakers karşısında yaşanan çöküş, sezon boyunca karşılaşılabilecek zorlukların habercisi gibi. Suns, bu maçın ardından toparlanarak daha iyi bir savunma yapısı kurmayı ve saha içinde tutarlılık sağlamayı hedeflemeli. Bu şekilde, yalnızca maçların başında değil, son çeyrekte de üstünlük sağlayabilecek bir takım haline gelebilirler.
Mavs’da son durum:
Dallas Mavericks, sezon öncesinde sınırlı başarı gösterse de sezonu San Antonio Spurs karşısında aldıkları galibiyetle güçlü bir başlangıç yaparak umut verdi. Maç boyunca farklı performanslar sergileyen takım, özellikle ikinci yarıda hücum temposunu yükseltti. Luka Doncic, maça fiziksel olarak hazır bir şekilde çıkarak Mavericks’in üçüncü çeyrekteki ivmesine liderlik etti. Doncic’in yüksek isabetli üçlük atışlarıyla takımın hücum gücünü arttırması, takımın güçlü başlangıç yapmasına katkıda bulundu. Kyrie Irving ise henüz tam ritmini bulamasa da yaratıcı oyunlarıyla hücum hareketliliğini destekledi.
Mavericks’in şut kalitesindeki başarısının Doncic ve Irving’in sahadaki yaratıcı oyunları ile ilişkili olduğu dikkat çekiyor. Bu ikilinin topu hızlı hareket ettirmesi, takımın üç sayılık atışlarda istikrar sağlamasına olanak tanıyor. Özellikle üçüncü çeyrekteki çıkışları, Mavericks’in oyun içinde temposunu bulduğunda ne kadar etkili olabileceğini ortaya koydu. Takımın bu sezonki başarısında Irving’in de ritmini bulmasıyla birlikte Mavericks’in dış şutlardaki isabet oranının artması beklenebilir. Bu, sezon boyunca oyunlarına tempo kazandırmaları açısından önemli olacak.
Yeni sezonda dikkat çeken diğer isimlerden Dereck Lively, ilk maçta 15 sayı ve 11 ribaund ile oynayarak iyi bir başlangıç yaptı. Bu performans, Lively’nin yaz döneminde kaydettiği gelişimi sahada göstermesinin bir göstergesi oldu. Genç oyuncunun Mavericks’in pota altı savunmasında istikrar sağlaması, ribaundlarda etkinlik göstermesi, ve hücum katkıları, takımın genel oyun yapısını destekliyor. Ayrıca, benchten gelen Maxi Kleber gibi oyuncuların katkısı da Dallas için olumlu bir ekleme sağlıyor. Geçen sezon önemli performans sergileyen Daniel Gafford ve PJ Washington gibi oyuncuların ikinci birlikten sağlayacağı ek destek, Dallas’ın derin rotasyon kapasitesini genişleterek şampiyonluk yolunda avantaj sağlayacak.
Dallas’ın oyun tarzı, üç sayılık isabet oranının yüksek kalmasına dayanıyor. Bu oyun stratejisi, özellikle Doncic ve Irving’in liderliğinde yaratıcı hücum setlerinin kullanılmasını gerektiriyor. Bu ikili, Mavericks’in tempolu hücumlarına öncülük ederken aynı zamanda savunmayı çözmek için top hareketliliği sağlıyor. Bu strateji, ligin en yüksek kaliteli şut seçimlerinden birine sahip olmalarına olanak tanıyor. Dallas’ın bu yapısal oyun planını sürdürmesi, özellikle playoff aşamalarında Mavericks’in başarı şansını artırabilir.
Sonuç olarak, Dallas Mavericks’in bu sezon hedefi, yalnızca playoff yapmak değil, şampiyonluk için mücadele etmek. Doncic’in sahadaki liderliği ve Irving’in uyumuyla birlikte takımın hücum temposunu yüksek tutma kapasitesi, Dallas’ın bu sezon ligde üst sıralarda yer alma potansiyelini güçlendiriyor. Takımın uzun vadede başarılı olması için Kyrie Irving’in formunu bulması ve Lively gibi genç oyuncuların katkılarını sürdürülebilir hale getirmesi önemli olacak. Dallas, NBA’in elit takımları arasında yer almak için bu sezon yüksek bir tempo, derin rotasyon, kaliteli şut seçimi ve sahada dengeli bir performans sergileyerek mücadele etmeyi planlıyor.
Bu sezon, Mavericks için şampiyonluk yolunda sağlam bir temel inşa edebilir, ancak başantrenör Jason Kidd’in oyuncuların rollerini iyi dağıtması ve takım savunmasını geliştirmesi gerekecek. Eğer Irving ve Doncic ikilisi beklenen performansı gösterir ve takım savunmada da aynı enerjiyi koruyabilirse, Dallas, NBA Finalleri’nde iddialı bir ekip olarak kendini gösterebilir.