Maç Sonu Analizi: Efes, Dozier’in Kariyer Rekoruna Rağmen Milano’ya 2 Uzatma ile Kaybetti
8 Kasım 2025Turkcell BGM’de oynanan Euroleague 9. hafta mücadelesinde temsilcimiz Anadolu Efes konuk ettiği Olimpia Milano‘ya iki uzatmanın ardından 93-97’lik skorla yenilmekten kurtulamadı.
Bu sonuç bir skordan çok Anadolu Efes’in kimliksel sıkışmasını işaret etti. Ayrıca bu karşılaşma temsilcimiz adına sezonun genel problem haritasını neredeyse tek maçlık bir özet halinde sundu:
Geç başlayan tempo, hücumda rol ve sorumluluk dengesizliği, set içi akıştaki kopmalar ve kritik anlarda üretim çeşitliliğinin düşmesi.
Ve bütün bunların içinde PJ Dozier’in kariyer gecesi ayrı bir parantezi fazlasıyla hak ediyor.
PJ Dozier: Kariyer Gecesi 📣🔥
Dozier, 34 sayı (4/6 üçlük) ile hem kariyer rekorunu kırdı hem de Efes’in sahadaki tek yönlendirici skor motoru haline geldi.
Özellikle ilk yarıda 17 sayı, ardından uzatma sekanslarında sorumluluk alışı; bire birde yarattığı temas avantajı ve orta mesafe dengesi, Efes’in hücumda ayakta kalma nedeniydi.
Ancak altını çizmek gerekiyor:
Dozier bu maçta sistemin işlemediği noktada oyunu bireyselleştirerek sorumluluk aldı. Bir oyuncunun parlaması değerli, fakat bunun takım hücumunun işaret fişeği olması gerekirdi. Maalesef kimse ona eşlik etmedi.
Nick Weiler-Babb enerjisiyle (16 sayı, 6 ribaund), Ercan Osmani post devrilmelerinde ağırlık koyarak (14 sayı, 7 ribaund), Larkin ise yönetici kimliğiyle (12 sayı, 9 asist) katkı verebildi.
Fakat üretim sürekliliği sadece Dozier’deydi. Ve EuroLeague gibi eşleşmelerin son karar kalitesinin her şeyi belirlediği bir ortamda tek odaklı hücum sizi taşır… ama bir yere kadar.
Milano: Kritik Anlarda Yıldızlar Sahne Aldı 🎯
Milano cephesinde üç isim öne çıktı:
| Oyuncu | Kritik Değer |
|---|---|
| Zach LeDay | 25 sayı ile üçlük + fiziksel devrilme tehdidi |
| Shavon Shields | Soğukkanlı “bitirici” rolü ve 24 sayı |
| Quinn Ellis | Ekstra şut + karar anlarında çizgiden üretim |
Özellikle Shields’ın bitime 11 saniye kala gönderdiği o zor üçlük, psikolojik kırılma anıydı.
O şut girmese Efes maçı bitiriyordu. Shields’ın soğukkanlılığına karşı Efes cephesinde aynı özgüvenle karşılık verecek ikinci bir oyuncu yoktu.
LeDay, kısa eşleşmelerinde yakaladığı her pozisyonu değerlendirdi. Efes’in uzun rotasyonunda fiziksel dengesizlik göze çarptı. Ellis ise ikinci uzatmada isabetli serbest atışlarla skoru kontrol eden oyuncu oldu.
Efes’in Sorunu: Ritim Değil, Kimlik 🧩
Bu mağlubiyetin merkezinde temsilcimiz adına üç temel problem var:
- Hücumda Set Akışı Kopukluğu
İkinci yarıda Efes’in ürettiği pozisyonların büyük bölümü:
→ Dozier’in bire bir yaratması
→ Weiler-Babb’ın savunma dönüşleri sonrası erken aksiyonları
→ Ercan’ın 1-1 eşleşme üzerinden bitirişleri
Top paylaşımında Larkin yönlendirdi ama hücum ritmini değiştiremedi. Çünkü spacing statik kaldı.
- Üçüncü Çeyrek Çöküşü Alışkanlığa Dönüştü
Sezonun genel sorunu. Efes üçüncü periyotlarda tempo kaybediyor ve skor sürekli arkadan kurmak zorunda kalıyor. - Savunmada Yardımlaşma Sürelerinin Gecikmesi
Milano’nun özellikle LeDay – Shields ikili oyunu karşısında yardımlar bir adım geç kaldı. Bu da “tek pozisyonla baş edemeyip üç pozisyon geriye düşme” döngüsü yarattı.
Peki Şimdi Ne Olacak? 🔍
Efes’in derecesi 3-6 ve fikstür kolaylaşmıyor.
Dozier’in rolü artık net:
→ Birinci top yönlendirici değil, birinci skor opsiyonu.
Larkin’in rolü:
→ Skor önceliği değil, tempo ve organizsyon yöneticisi.
Bu takımın bir set düzenine ve ritim zincirine ihtiyacı var. Çünkü bireysel performansla kazanmak bir sonuç, ama güvenilir bir yol değil.
Son Söz 🎙️
Bu maçta Efes’in kaybetmesinin nedeni geç uyanması, reaksiyon vermekte gecikmesiydi. PJ Dozier sesini yükseltti, direnç için mesajı verdi.
Şimdi sıra takımın onu duyabilmesinde.


