Maç Sonu Analizi: Efes, Fenerbahçe’yi Üst Üste 3. Kez Yenerek Final Biletini Kaptı!

Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi yarı final serisi 4. maçında Anadolu Efes konuk ettiği Fenerbahçe Beko‘yu 87-78’lik skorla üst üste 3. kez yenerek adını finale yazdırdı.

Bu sonuçla Anadolu Efes seriyi 3-1 ile geçti ve finalde Türk Telekom – Pınar Karşıyaka serisinin kazananı ile karşılaşacak.

MAÇIN TÜM İSTATİSTİKLERİ İÇİN TIKLAYINIZ.

Lacivert beyazlılarda Elijah Bryant 25 sayı, 10-13 sahaiçi, 9 ribaund, 5 asist ile yıldızlaşırken, Vasilije Micic 27 sayı (10-10 s.atış), 2 ribaund, 6 asist ve Amath M’Baye 16 sayı, 7 ribaund ile galibiyeti getiren diğer isimlerdi.

Sarı lacivertlilerde ise Scottie Wilbekin 18 sayı, 4 asist, Johnathan Motley 16 sayı, 9 ribaund, 3 asist, Marko Guduric 16 sayı, 3 ribaund, 8 asist ve Nigel Hayes-Davis 12 sayı, 8 ribaund ile direnen başlıca isimlerdi.

EDİTÖR YORUMU:

Efes, evinde oynamanın avantajını kullanmak için tempoyu forse etmek istedi. Bunu da savunma ribaundlarını net çekip Micic liderliğinde açık alanda skor üreterek başardı. Fenerbahçe ise Wilbekin ile Hayes’in üçlükleri ile skora ortak oldu. Efes, Clyburn ile Bryant’ı devreye sokarak kısa süre öne geçse de Wilbekin’in tam anlamıyla sazı eline almasıyla Fenerbahçe üstünlüğü ele aldı ve çeyreği 16-20 önde kapattı. İkinci çeyrekle beraber Bryant’ın müthiş enerjisi ile hem savunmada hem de hücumda takıma liderlik etmesi işin rengini değiştirdi, ibre Efes lehine döndü. Riske ettikleri Calathes’in çember dövmesiyle beraber ev sahibi ekip 20-3’lük ezici bir seriyle farkı 13 sayıya kadar çıkardı. Wilbekin’in tekrar hareketlenmesi ve Guduric’in ona eşlik etmesiyle farkı eriten sarı lacivertliler, yine Guduric’in son saniyede kendi sahasından bulduğu şutla soyunma odasına 45-41 geride gittiler. Efes’in uzunlarının faul problemine girmesi de Fenerbahçe hücumlarını rahatlattı.

İkinci yarıya sert bir savunma ile başlayan Fenerbahçe, pota altında da Motley’i verimli kullanınca uzun bir aradan sonra öne geçmeyi başardı. Dizindeki problem nedeniyle sakat sakat oynayan, şut ritmini bulamadığı için ilk yarıyı 0-5 ile geçen Larkin, kendisine gelerek üst üste 5 sayıyla takımını öne geçirdi. Bryant da skora katkı vermeye devam edince Efes 3. çeyreği 65-61 önde tamamladı. Son çeyreğin ilk kısmında bu kez Efes adına Micic sahneye çıktı. Onun çembere giderek bulduğu sayılar sayesinde Efes farkı 8 sayıya kadar çıkardı. Serinin net olarak MVP’si konumundaki Bryant dribbling üstü kritik bir üçlük isabeti buldu. Fenerbahçe molası da işe yaramadı ve bu kez Micic üçlüğü bularak farkı çift hanelere çekti. Fenerbahçe’de ise kenardan gelen kaptan Melih üst üste bulduğu 3 üçlükle takımını ayakta tuttu, skoru 81-78’e getirdiler onun sayesinde! Ancak bitime 45 saniye kala yine Bryant sahneye çıktı ve potaya giderek bulduğu sayıyla farkı 2 topa çıkardı. Ardından çizgide hata yapmayan Micic skoru tescil etmiş oldu.

Seri boyunca dar rotasyonla oynayan, Furkan dışında diğer yerli oyuncularından katkı alamayan Efes, ilk 2 maçta da Micic’i hiç devreye sokamamıştı. Bu maçta da Larkin sakatlığı nedeniyle sınırlı katkı verdi. Ama ilk maçta yenen 42 sayılık fark başta Clyburn ile Bryant olmak üzere takımı doğal yollardan öyle iyi motive etmiş ki oradan aldıkları gazla üst üste 3 kere Fenerbahçe gibi önemli bir rakibi devirmeyi başardılar. Koç Itoudis’in yabancı seçimindeki hataları, Dorsey ve Jekiri’yi denememesi, Guduric, Motley, Calathes üçlüsünde gereksiz yere ısrat etmesi, Şehmus ve Metecan yokken Tarık verdiği güveni ve dakikaların yarısını bile Melih’e vermemesi, Efes’in etkili birebircileri karşısında inatla adam değişme savunmasını sürdürmesi, farklı savunmalar denememesi, hazırlanmaması hakemlerden çok daha çnce konuşulması gereken konulardı! Eminim koçun kendisi de oyuncular da keşke ilk maçı 42 sayı farkla yenmeseydik da uyuyan Efes’i uyandırmasaydık demişlerdir. Eminim Efes’e bu doğal motivasyonu vermemiş olsalardı şuanda çok farklı bir seri izleyecektik. Koç Ataman’ın ise fazla birşey yapmasına gerek kalmadı. Zaten yıllardır makine düzeninde işleyen bir sistem var, oyuncular setleti ve birbirilerini çok iyi tanıyorlar, gereken motivasyon yakıtını da aldıkları için ortaya bu sonuç çıktı!