İDDİA: Fenerbahçe, Thompson Transferinde Sona Yaklaştı (Analiz)

İDDİA: Fenerbahçe, Thompson Transferinde Sona Yaklaştı (Analiz)

9 Haziran 2023 Kapalı Yazar: baskethaber basket

Turkish Airlines Euroleague ekiplerimizden Fenerbahçe Beko, bir taraftan Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi final serisinde mücadele ederken bir taraftan da gelecek sezonun planlamasını yapıyor.

Sports Digitale’nin haberine göre ELPA (Euroleague Oyuncular Birliği) tarafında sezonun en iyi çaylağı seçilen ve ligin asist kralı konumundaki Darius Thompson ile büyük ölçüde anlaştı. İtalyan pasaportu alarak milli takımda da oynaması beklenen Amerikalı guard için Fenerbahçe Beko‘nun en büyük rakibi Olimpia Milano olacak gibi görünüyor.

Sarı lacivertliler 2+1 yıllık kontrat imzalamak istiyorlar ve bu transfer gerçekleşirse kontratı devam ettiği için takımı Baskonia’ya da çıkış bedeli ödemek durumunda kalacaklar.

1.93 metre boyunda olan 28 yaşındaki yıldız oyun kurucu ilk EuroLeague sezonunda 28 maça çıktı ve 12.6 sayı, 6.7 asist, 1.7 top çalma, 3.2 ribaund ortalamalarıyla oynadı.

OYUNCU ANALİZİ:

Thompson, profesyonel kariyerine Hollanda liginde başlayan sonrasında ise Brindisi forması ile Serie A’da yıldızını parlatan ilginç bir oyuncu. Nitekim Euroleague’deki ilk sezonunda da asist krallığına oturmuş ve dikkatleri üstüne çekmişti. Gelin birlikte artılarıyla eksileriyle onu biraz daha yakından tanıyalım. Keyifli okumalar.

Önce artılarıyla başlayalım… Thompson önceliği pas ve penetre olan bir guard. Evet atletik özellikleri elit seviyede değil ve dikkat çekici bir patlayıcılığı yok ama bir şekilde rakiplerini potaya kadar götürüp skor üretmeyi başarıyor. Adeta kendi yarattığı bir tempo var ve burada nasıl ivmeleneceğini çok iyi biliyor. Adımlamaya başladıktan sonra son hamlesini bilerek yavaş yapıyor ve savunmacısı ile mesafeyi açarak dengesini sağlayarak pozisyonları bitirebiliyor. Savunmaları çok iyi okuyor ve zayıf noktalarını bularak buraya atak ediyor. Pozisyonuna göre fiziksel artıları fazla ve bu da pota altında kendisinden uzun oyunculara karşı bile skor üretimini sürdürmesini kolaylaştırıyor. İkili oyunlardaki etkinliği onun en önemli artılarından biri. Müthiş bir saha görüşü var ve tüm takım arkadaşlarını kontrol ederek onları en uygun anlarda topla buluşturabilecek pas becerisine de sahip. Elbette perde sonrası pozisyonları kendisi de bitirebilecek özelliklere sahip, bahsettiğimiz gibi potaya atak edip üretim yapabiliyor rahatlıkla. İkili oyunlardaki karar mekanizmasının üst seviyede olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Basit hatalar ve top kayıpları yapmayan, verimli bir organizatör. Tabi bu özelliklerini açık alanda da çok iyi kullandığını, yüksek tempoları da sevdiğini belirtmek gerek. Hızlı hücumlarda kendisi dribblingle gidip pozisyonları bitirebiliyor, koşucuları pasları ile besleyebiliyor veya kendisi koşucu olarak da bitirişleri en uçta yapabiliyor. Oyunun savunma tarafında da çok şey vaadeden bir isim. Fiziksel artıları sayesinde hem perimetrede hem de alçak postta bir çok farklı pozisyonu savunabiliyor. Temastan çekinmeyen, hücumları iyi okuyan, reaksiyonları kuvvetli bir oyuncu. Ayrıca aktif ve çabuk elleri ile top çalma departmanında da öne çıkan bir isim. Savunmadaki çok yönlü yetenekleri her seviyedeki takıma lazım cinsten diyebiliriz rahatlıkla.

Gelelim geliştirmesi gereken noktalara… Öncelikle dış şutlar üzerine çalışması gereken silahların başında geliyor. Elbette dış şut tehditi yüksek, öyle boş bırakabilecek cinsten bir isim değil ki bu sezon kendisini aşarak yüzde 38.4 ile oynadı yay gerisinden ama uzun vadede istikrarlı ve güvenilir bir şutu olmadığının da altını çizmek gerekli, 0-3 hatta 0-5 attığı maçlar izledik… Şutuna güvenmediği için pas ve penetre tercihine yöneliyor daha çok, bu da hücumdaki opsiyonlarını daha tahmin edilebilir kılıyor. Savunma tarafında ise iki noktada kendisini geliştirmesi gerekiyor. İlki ikili oyunlarda perdelemelere kolay takılması, daha çabuk ve pro-aktif manevralarla perdelerden kurtulması, en azından uzun süre takılmaması lazım. Diğer konu ise topsuz adam savunması. Konsantrasyon sorunları yaşaması ve zaman zaman adamını çok boş bırakması önemli eksiler. Ayrıca rakibine gereğinden fazla şut mesafesi tanıması onun işini kolaylaştırmasına neden oluyor.

Detaylı analizimden ve kullandığım dilden de anlayacağınız üzere Thompson beni çok heyecanladıran ve keyifle izlediğim guardlardan biri. Euroleague’deki çaylak sezonunda da Baskonia’da ilk beşi kapmış ve bulduğu özgüvenle bu yüksek seviyeye hızlıca uyum sağlamıştı. Son yıllarda önemleri daha da artan fizikli ve büyük oyun kurucuların dikkat çekici örneklerinden birisi. Bu sezon takımda Calathes dışında saf bir oyun kurucu olmaması koç Itoudis’in canını çok sıkmıştı. Dorsey ya da Edwards gibi isimlerden en biri yerine bu tarz bir isim takıma eklenmiş olsaydı çok daha farklı bir Fenerbahçe izleyebilirdik. Şimdi Calathes, Wilbekin, Thompson ve yanlarına eklenecek bir skorer guard ile birlikte bir kaç seviye birden atlayabilirler!